her insanın başına gelebilen bir şey.tuvalette yapacağı başka bir şey olmadığı için el mebcur düşündüklerine daha fazla kafa yoruyor, odaklanıyor. *
(bkz: türkün aklı ya kaçarken ya sıçarken çalışır)
entry'ler (59) - sayfa 2
-
sıçarken kafanın daha mantıklı çalışması
-
platonik aşkta maşuk olmak
en tiksinç vaziyetlerden biridir. platonik aşık iyi mal ise maşuğun götünü kaldıran olabilir. aksi halde adamı kusturur, kusmaktan bezdirir. kendi kendine "aşkım, sevgilim, bi' tanem" gibisinden zırvalayabilen bir yavşak ile muhattap ise sevilen zavallı, için için yer kendini, bitirir.
-
karda ıslanıp eli daha çok üşüten eldiven sendromu
kış daha gelmeden annenizin özene bezene ördüğü eldivenlerin çocuk ruhunuzda yer ettiği sendromdur.bütün arkadaşlarınız kartopu oynarken sizin böyle bir riski almanız durumunda, elleriniz sadece karla muhatap olurken değil, eldivenleri kurutmanın yolunu bulamadığınız müddetçe morarmaya mahkumdur.kalan ders aralarını kalorifer başında geçirmeniz işten bile değildir.
-
oedipus kompleksi
fallik dönemdeki erkek çocuğun annesine olan ilgisinin ve bağlılığının hastalık derecesinde olması durumu.
-
erkek çocuğun anneyi daha çok sevmesi
insanın içinden gelen dizginleyemediği babadan daha fazla sevme durumu. her ne kadar da freud oedipus kompleksi gibi sapkın bir nedenle açıklasa da belki de dünyanın en masumane sevgisidir. kızlar da babalarını severler daha fazla.
-
meslek seçimine dair ebeveyn replikleri
-anne, baba; ben sinemacı olucam. film çekicem.
-onu okumadan da olursun. yetenekle ilgili o.
bir zaman sonra..
-anne, baba; ben oyuncu olucam.
-okumadan da olunuyor o. yetenek lazım.
günlerden bir gün...
-anne, baba; ben arkeolog olucam.
-kazı yapmak için okumaya ne gerek var. git, bir kaç kazıda asistanlık yap, öğrenirsin.
yine yeni yeniden..
-anne, baba; ben galiba okumıcam.
-okumıcak mısın? ne demek okumıcam?! aç kal da gör. -
anneni mi daha çok seviyorsun babanı mı
kusturana kadar sorarlar.
- anneni mi daha çok seviyorsun babanı mı
+ ikisini de
- yok yok. birini daha çok seviyosundur
+ gerçekten ikisini de eşit seviyorum
- hadi hadi yeme beni.
+ valla billa ya
- bak söylemem kimseye merak etme. hangisi he?
+ ya sabır. -
laf olsun torba dolsun
boş, gereksiz konuşmaları ifade eden bir deyimdir.konuşan insanın öylesine laf ettiğini sözlerinin hiçbir değeri olmadığını gösterir.
-
erkek olsaydım gay olurdum diyen kız
penisten aklını alamayan kızdır..
(bkz: laf olsun torba dolsun) -
erkek isimlerine e harfi ekleyip kız ismi yapmak
son derece popüler isimler elde edilmiş yöntem.
cemil- cemile
aziz - azize
naci - naciye
hayri- hayriye
şemsi- şemsiye* -
islam hoşgörü dinidir
bunu yazanın annesinin kim olduğuyla hiç ilgilenmeden sadece 'allah affetsin' demeyi bize öğretecek kadar hoşgörü dinidir islam. bu nedenle önerme de doğrudur.
-
erkek yapınca çapkın kız yapınca kaşar
erkek hegomonyasındaki toplumlarda kadın kısmını ezen, bağırıp çağıran, onları bir et parçası gibi gören insanların (içlerinde pek tabiki kadınlarda var) saçmalaması. genellikle kadınların bir aldatma sebebi veya genel olarak düşünürsek, biriyle yatması için sebepleri varken erkek için bir varlığın nefes alması, hareket etmesi bile yeter.
-
erkek yurduyla kız yurdunun karşı karşıya olması
ortaya bi kreş açılarak,sonlanabilecek hadise.
-
erkek taklidi yapan kız
gereksiz, kazana atılıp kaynatılası kız modelidir. evet evet, erkek taklidi yapan hemcinslerimden iğreniyorum.
küfür bir yere kadar ama bu gibi kızların (?) her 3 kelimelerinden 2si küfürden oluşur. birinin amına, diğerinin başka yerine koyarlar. bara gittiklerinde 50'lik birayı şıp diye bitiriverirler, bacakları 10 metre açık otururlar, "aga/baboli naaber yaaa" şeklinde hitapları vardır, saçma sapan geyikleri vardır, cafe vb yerlerde otururken yanlarındaki erkek arkadaşlarına "uf karıya bak" şeklinde göstermece yaparlar, kıldan tüyden rahatsız olmazlar ve muhtemelen de 3-4 ayda bir ağda yaparlar; zira cinsel hayatları da one night stand şeklindedir çoğu zaman. evet belki yanlarında arkadaş olarak bulunan erkeklerle çok çok iyi geçinebiliyorlardır fakat dışarıdan nasıl gözüktüklerine dair en ufak bir fikirleri olmadığı da aşikardır.
öldürülesi, iğrenilesi ucubelerdir bunlar.
kadın dediğin; kadınlığını, oturmasını, kalkmasını, konuşmasını bilmelidir. zarif, kibar, narin olmalıdır. yeri geldiği zaman evet, kadınlar da maç izlemeye giderler, barda bira içerler, erkek muhabbeti yaparlar ama edep, adap nedir bilirler, bilmelidirler.
erkek taklidi yapan kızların kuvvetle muhtemel ciddi psikolojik sorunları vardır. aksi takdirde zaten var olan erkek cinsine niye özensinlerdir ki? arada kalmış, ne kadınlığı kavrayabilmiş, ne de erkek olmak için gerekli uzuvları olan psikolojik sorunlu, abuk subuk birşeydir, erkek taklidi yapan kız. bitti. -
telefonda annesini tersleyen asi evlat
şu dünyada karanlık ve rutubetli bir odanın ortasına koyduğum sandalyeye bağlayıp midesini sıçana kadar serdar ortaç şarkıları dinletmek istediğim iki tür insan var.
i) telefonda annelerini tersleyen şerefsizler.
ii) sen değilsin.
heheh.
ii) 1 ocak sabahı arayıp 'oo nerelerdesin yav 1 senedir görüşmüyöz' diyen denyolar.
bu masum espriyi yapanlara vahşice işkenceler tasarlayan entelijansiya mensuplarına da kılım, onları da bağlarım imkan bulursam.
anneler dostlarım, bildiğiniz gibi cennetin üzerine basmaktadırlar. kendimden örnek veriyorum, ben cennet'e gitmek niyetindeysem eğer, şu amellerle yaşamalıyım;
- zina yapmamak
- içki içmemek
- oruç tutmak
- zekat vermek
- yerlere tükürmemek
- küfür etmemek
- namaz kılmak
- ihtiyaç sahiplerinden yardımımı esirgememek
...
şimdi listeye baktım da, zor görünüyor benim iş. neyse, işte benim girmek için şu an yaşadığım hayatı kökünden değiştirmek zorunda olduğum cennet, annelerin ayaklarının altında. şimdi ben bunun adaletsizlik olduğunu da düşünmüyor değilim, rahmim olsa ben de doğururdum fekat yok. bu kelamların beni olası bir cennet ziyaretinden an be an uzaklaştırdığını sanıyorum.. püff.
başımıza gelen en güzel şeyler olan annelerimize iyi davranmakla yükümlüyüz. anneleremizi kırarsak haklarını helal etmezler ve olası bir hak mahrumiyetinde tabiri caizse (ki caiz olduğunu sanmıyorum) siki tutarız dostlarım.
başlıkta bahsettiğim asi evlatlara gelelim.
hayat bizi ailemizden uzaklara savurduğu için ayda bir görüyoruz gül cemallerini. biriktirdiğimiz özlemi biraz olsun giderebilmek adına graham bell abimiz bize bir güzellik yapmış, telefonu icat etmiş. (ki telefonun icadı da şaibeli bir mevzu. graham bell dürzüsünden pislik kokusu alıyorum ben. bence o haksız. ama biz yine de genel kanılar üzerinden konuşalım, graham diyelim. graham belly dancer. şerefsiz.) telefonlar aracılığıyla biraz olsun bastırıyoruz özlemimizi, seslerini duyuyoruz aile fertlerimizin.
ama gelin görün ki bazı afedersiniz ibnetorlar annelerine 5 dakikalarını ayırmayı reddedip kadıncağızları azarlıyorlar telefonınan.
- anne kapat artık arkadaşlarım var. yeter yaa!
müsaadenizle küfür edeceğim bu arkadaşa. hoş, müsaade etmeseniz de küfür edecektim.
lan it! arkadaşların mı yıkadı lan boklu donlarını! (iğrenç de olsa gerçeklerden kaçmamalıyız) ne demek yeter eşşoğlu? kimsin ki lan sen? puşt.
bu (evlat demeye dilim varmıyor) ibnelerden çok görüyorum çevrede. nasıl bağırıyor annesine, nasıl azarlıyor kadını. üzüyor o çileli anayı, kırıyor kalbini kalleşçe. ve kapadıktan sonra o telefonu, kızarmıyor o meymenetsiz suratı. düşmüyor omuzları aşağı, utanmıyor, sıkılmıyor.
oysa ki o kadın sadece yıllarca kahrını çektiği oğlunun/kızının sesini duymak, kendini rahat hissetmek istemişti. çok şey mi istedi? buna hakkı yok mu sizce?
anne terslemek ne demek ulan? arkadaşları varmışmış.. sokayım arkadaşlarına.
ihtiyaç sahiplerine yardım..
mendil satan teyzelerin stoğunu elimden geldiğince eritiyorum.
yerlere tükürmemek..
eh, o da yok bence. çayır çimen en fazla.
küfür etmemek..
yani.. küfür sayılmaz benim dediklerim aslında.
içki içmemek..
bu da ayda bir arkadaşların zoruyla işte. öyle.
namaz kılmak..
.
.
.
cehennem kimin ayakları altında acaba lan?