--- alıntı --
türkiye istatistik kurumunun verilerine göre türkiyenin mevcut nüfusu 70,586,256 kişidir. nüfusun 35,376,533'ünü erkek, 35,209,723'ünü ise kadınlar oluşturmaktadır.bu nüfusun %66,5'i 15-65 yaş arasındadır ve türkiye'nin yaş ortalaması erkeklerde 27,7, kadınlarda ise 28,8'dir.
--- alıntı ---
bu verileri nasıl kullacağıma gelecek olursak.
nüfusumuzun sayısal rakamlarına ve bazı kabullere dayanarak şunu söylemek istiyorum.insan sevdiği kişiye aşkım olarak niye çağırır onu diğerlerinden farklı özel bir yere koyduğunu belirtmek için* şimdi istatistik kurumundan elde edilen verilere göre türkiye de birbirine sevgili anlamında aşkım diyecek kişi sayısı yaklaşık olarak 35,293,128* kişidir.bu kitlenin homojen olarak dağıldığını varsayacak olursam kadın erkek sayısı 17,646,564 kişidir.
uzattım biliyorum ama şunu demek istiyorum ülkemde 17,646,564 kişi birbirine aşkım derken sevdiğine aşkım diyerek onu nasıl daha özel bir yere koymuş oluyorlar anlayamıyorum.
halbuki sevgiliyi özel bir yere koymak için, topluluktan ayırmak için onun adı yerine söylenen isimler yerine, sadece ve sadece onun ismini gerçekten severek söylenmesi gerekmez mi?sevdiğinin isminin sevdiği tarafından söylenmiş olması onu yeterince özel yapmaz mı ne diye bu yapmacık takılar?herkes birbirine aşkım derken bu nasıl özel yere koymak anlayan bir zahmet bana da anlatsın.
şu an bilmem kaçıncı sevgilinizlesiniz bilmiyorum ama bu kelimeyi gerçek manada ilk kullanmaya çalıştığınız o anı hatırlayın, nasıl da yusuf çekmiştiniz "acaba desem mi, götümde patlar mı ? neyse ya onun demesini bekliyeyim" diye ama şimdi kaşarlandınız tabi o saf liseli veya orta okullu insanın sevgisini taşımaktan öte takılmaya vakit geçirmeye veya kendinizi doğru insan aramaya atfetmiş biri oldunuz, isteklerinizi sevginin salaklıştırmasından öteye taşıdınız.
ve aşkım kelimesi içeriksiz boş bir hal aldı...
(bkz: sevgiliye söylenebilecek sıfatlar)
şükela: tümü
|
bugün
başlıkta ara