entry'ler (24) - sayfa 2

başlık listesine taşı
  • süleyman demirel üniversitesi

    ıspartada bulunan benimde içinde olduğum yüksek öğrenim kurumudur. sdünün kuruluş yılı 1992'dir. batı kampüsü ve doğu kampüsü olarak 2 ana yere konumlanmış bulunmaktadır.

    http://w3.sdu.edu.tr/

  • köylü milletin efendisidir

    atatürk'ün veciz sözlerinden bir tanesidir. ama artık günümzde geçerliğini yitirmişe benzemektedir. zira köylünün ne beyliği ne efendiliği kalmıştır.

  • sıradan tiplerin ünlü olduktan sonra beğenilmesi

    anlam veremediğim hadise.

    olay şu; her gün sokakta gördüğümüz yüzlerce erkek var. sıradan, eli yüzü düzgün kardeşlerimizdir bunlar. bu tiplerden herhangi biri 3 gün televizyonda görünsün o adamın ne taşlığını koyarlar ne yunan heykelliğini. fotoğraf çektirmeler, imza almalar, odayı posterleriyle doldurmalar vay efendim vay vay vay...

    örnek olarak ahmet rıfat şungar ya da oğuzhan koç adında iki ismi verebilirim. tipik bir türk kızına 'ahmet rıfat şun...' dediğiniz anda 'ayyhh çoook yakışıklıııı' gibi tepkiler alırsınız. eğer bu adamı hiç görmediyseniz büyük ihtimalle brad pitt sanabilirsiniz. ama işler hiç de öyle değildir, google görsellerde arattığınız an bu arkadaşımızın evden dışarı çıkmayıp gün boyu 31 çeken ergenlere benzediğini görebilirsiniz.

    yazımı uzatmadan bitirmek istiyorum. olayın türk kızının kaypaklığından, zengin erkek ve gösteriş arzusundan kaynaklandığını anlamış olduk. sinir bozucu da olsa kafaya takılmamalı.

  • ayağını yıkayayım suyunu içeyim

    yalvarış o derece şuursuzlaşmıştır ki ayağını yıkadıktan sonra o suyla makarna haşlamak, çay demlemek olasıdır. * karşındaki insanı yücelterek istediğini yaptırmak, bir nevi gaz vermektir.

  • fokur fokur yazarlarının şarkıları

  • fözlük yazarlarının itirafları

    çok dini bir kişilik olmamakla beraber ortamın havasına uyabilen biriyim. ramazan ayında da bu tür ortamlara uyabiliyorum. bir akşam teravihe gittim. evin orada ki camide ayakkabılar anahtarla kilitlenebilen kasa gibi gözlere koyuluyor. zaten çok arzulu gitmem ezan okunurken evden çıkmış koşa koşa vardım camiye. ayakkabıları koyacağım bir göz arıyorum hangisine baksam içi dolu anahtarı üzerinde. abdestli abdestli bir kaç dolabı kitleyip, anahtarıda dolabın üstüne attım. boş yerde bulmuştum halbuki. neden böyle bir şey yaptığımı bilmiyorum sanırım bana zaman kaybettirdiklerini düşündüğüm içindi. ama asıl amacım ders vermekti. orada ben olmayabilirdim bir ayakkabı hırsızı olabilirdi .* kim bilir adamlar nasıl fellik fellik aradılar hala içim burkulur. şeytana uydum sanırım sözlük ahalisi. alın size itiraf. *

  • çocukluk dönemini hatırlatan kokular

    üstünde arı resmi olan pembe ve yeşil renkteki silgiydi, ne güzeldi ya, kokla kokla doyamazdı insan..

  • fokur fokur yazarlarının şiirleri

    çocuk katliamı..

    kalmamalı aşk bir sokak duvarında..
    ruhta,kalpte kalmak varken..
    olmamalı ayrılıklar..
    sarmaş dolaş, hep yanyana olmak varken..
    görmezden gelmeli kimi aksilikleri..
    anlayış göstermeli..
    kendini "o"na katmalı..
    ağlamalı sıkıntılı zamanlarda..
    "o"na sarılı p ta..
    hıçkıra, hıçkıra..
    düşü p dizini yaralayan bir çocuk misali..
    doğmamalı sensiz gelecek sabaha güneş..
    karanlık olmalı her yer.. zifiri..
    gözyaşlarını saklamalı herkesten..
    karanlıkta parıltısını belli etmemeli..
    yanaklar.. doya doya sulanmalı..
    sulanmalı ki.. içimizde ezilen çocuk büyümeli..
    dünyanın kaç bucak olduğunu biz göstermeden..
    kendi görmeli o arsız velet..
    içinizde ki acının hırsını.. yine içinizden bir parçadan almalı..
    öldüresiye, acımadan dövülmeli o çocuk..
    ve bir gün..
    sisli, soğuk bir kış gecesinde..
    ıslak sokaklarda.. bir başına gezerken..
    usulca kuytu bir köşeye çekilmeli..
    hayatın bize verdiği bıçağı saplamalı o tertemiz çocuğun göğsüne..
    yürek sancısı ve gözyaşları eşliğinde..
    haykırarak sitem dolu bir teşekkür etmeli hayata..
    arkasından okkalı, gün görmemiş bir küfür savurmalı..
    alkolünde verdiği etkiyle yaradandan korkmadan..
    artık çocuk öldüğüne göre..
    sessiz, sedasız.. ıslak sokaklara eşlik ederek..
    ayrılmalı o kuytu köşeden..
    ardı sıra gözler dağlanmalı.. ayaklar sakat bırakılmalı..
    kalpler sökülmeli yerinden..
    özlemeli o çocuğu şimdiden..
    hıçkırarak soğuk yatağa uzanmalı..
    haykırarak ağlamalı.. uyuya kalmalı o şekilde..
    sabah kalktığında insan pişman olmamalı..
    çok özlediği çocuğun yanına gitmeli.. !
    ve "final" demeli hayata..
    bu göç, gelirken ki kadar şaşalı olmamalı..
    sessiz sedasız, bir kaç seven gözyaşı dışında..

  • fokurfokur

    türkçe'nin doğru kullanımına önem verdiği için kalpleri kazananacak olan sözlük.

« / 2