şuraya bakarmısın, ne kadar kibar..
görsel
-
gece modu kullanan yazarların ortak özellikleri
-
fokur fokur'un fokurdaması
tespit edildikleri anda imha edilmeye başlanan buglardır. aklımızın bir köşesinde olsun.
-
sevgilinin olmaması
en asil duyguyu yaşatır; çünkü yalnız birey güçlü bireydir. sevgili dediğin nedir ki hayattaki boşluk doldurmaca oyunu, kendini kandırma, paradoks! **
-
ondokuz mayıs üniversitesi
samsun'da bulunan bir üniversite. iki kampüsü bulunmaktadır. biri eğitim fakültelerini içinde bulunduran atakum kampüsü. diğeri ise mühendislik, tıp, diş, ziraat, fen-edebiyat, bir takım yüksekokullar, ilahiyat, işletme iktisat vs.. gibi fakülteleri içinde bulunduran kurupelit kampüsü.
özellikle kurupelit kampüsü eğer ilk defa üniversite hayatına adım atıyorsanız, içinizde geniş mutluluklar ve derin sıkıntılar yaratabilecek bir kampüstür. zira dağın başında bir şehirdir. yerden yükselip rakımınız arttıkça kendinizi bir şey sanarsınız. en piskopatı, en umursamazı, en rahatsızı bile üniversite hayatına adım atarak bu dağı tırmanıyorum, moduyla çiçek abbas sürümüne dönüşür.
fakat bu güzelliklerinin yanında üniversiteye ilk kayıt olmaya gittiğiniz gün arabadan aşağı adımınızı attığınızda milimetrik mesafe ile üstüne basmaktan kurtulduğunuz inek pislikleri sizi farklı boyutlara götürür.kafanızı bir takım sorular kurcalar.
-çevrede hiç dört ayaklı inek yoktur!. peki o şeyleri çıkartan kimdir?
-bu iki ayaklılar bu kadar büyük yapabilir mi?
-hadi yaptılar diyelim sokak ortasına yaparlar mı?
derin derin düşünürken kafanızı kaldırıp sabahın sekiz buçuğunda mühendislik fakültesinin önünde anadolunun bir takım yerlerinden gelmiş bazıları kırkbeşmilyonaltıyüzyetmişüç tane kardeşe sahip olan kara kaşlı, kara gözlü inşaat mühendisi adayı * yağız delikanlılar moralinizi bozabilir. zira çevrede değil bayan, sakalı olmayan erkek bile yoktur."hass.. ne işim var lan burda derken!." o kampüs size imkansızın olmadığını gösterir. ve saat onbire doğru bölüme kayıt olmaya gelen bayanları görünce hayatın sürprizlerle dolu olduğunu anlarsınız. ***
üniversiteye kayıt olurken bölümde yaşayan büyük sınıflar sizlere "ayy. aferin sen iyi derece ile girmişsin. helal be sana!" diyerek sizi farkına varmadan rezil edebilirler.
hemen uzaklaşır başka fakülteden de çevre yapmak için gezerseniz. işte hayat orda başlar.fen edebiyat ve mühendislik fakültelerinden aşağı doğru yürüdüğünüzde -ki o mesafe bayağı fazladır ve çevresinde ormanlar olan bir köy yolunu andırır. - hayatta ne için yaşadığınızı düşünürsünüz. sizle birlikte o güzel ve doğal olan yolda yürüyen yabancı dil bölümünden kızlar zaman zaman dönüp "kim bu yeni?" edasıyla sizi kesebilirler. ve aynı şekilde yanınızdan geçen dolmuşlarsa "binecek misin abi?" maksadıyla korna çalarlar. bir nevi ortalık malı olursunuz. ama o yol çok güzeldir.candır!. onbin tane insanın paylaşacağı yoldur. ortam yapma yoludur. yanında ormanlık alanlar olan yoldur.
üniversitenin en hareketli kantinine, tıp kantinine ilk günde çevre yapayım diye gittiğinizde hayal kırıklığına uğrarsınız.zira kantinde büyük çoğunlukta artık çalışmaktan feleği şaşmış amca ve teyzeler oturmaktadır.amca ve teyzelerdir bunlar evet.ama kimseye "burda doktor musunuz?" diye ilk günden sormayın. zira bu amca ve teyzler tıp dördüncü sınıf öğrencisi çıkabilirler ve çok büyük pot kırarsınız. tıp kantininde kafanızı öbür tarafa çevirdiğiniz vakit küçük gruplar halinde oturan, kafalarında saçları olan, idealist, "ben tıpı para için okumuyorum! yaşasın insanlık!" diyen, her şeyden habersiz kayıta gelmiş yakışıklı erkekleri ve güzel kızları görürsünüz.
kısacası kurupelit kampüsünün her yeri bir farklıdır.bazı bölümlerde kendinizi ilahiyatta gibi hisseder, bazılarında ise "ohş o ne lan!" dersiniz.sonuçta üniversite üniversitedir. okuyup bitirmeniz için yapılmıştır.
omü'nün en önemli özelliğine gelince internet sitesi, net aleminde en kral tasarıma sahip üniversite sitesidir. siteye girince kendinizi oxford'lu hisseder, kampüse gidince "urfa'da oxford vardı da biz mi okumadık!" diyerek bi sikim olmadığınızı anlarsınız..
ama üniversite her şeye rağmen güzeldir.
not: bir ondokuz mayıs üniversitesi öğrencisinden... -
başörtüsü
dini hükmünün olmadığı idda edilir, din hakkında en ufak yoruma sahip olamayan insanlar tarafından ama şu bir gerçektir ki, bu islam dininin kaçınılmaz gerçeğidir. insanların gözünü yada beynini neden rahatsız ettiği ise anlam veremediğim tek gerçeğidir. size göre ;özgür kalmak saçlarını rüzgarda savurmaksa eğer, bırakın o örümcek beyinli dediğiniz insanlar örümcek ağlarını, sizin nazarınızda kumaş parçası olan o inanç sembolleriyle örtsünler.moderenlik yada medeniyet adına size utanç veren bu insanları yok etmeyi planlıyorsanız eğer bulunduğunuz ortamdan yada topluluktan, o zaman en yakınınızdan başlamanız gerektiği gerçeğini göz ardı etmeyin... bu insanlara çağdaşlığı baltalayan insan damgasını yapıştırmayı çok güzel başarıyoruz. size göre modern cumhuriyet kadını dudağını kırmızıya boyayansa eğer, benden önce bu fikre kıçınızla kendiniz gülün.
bakın istiklalin semboli, cumhuriyet için direnen mehmet akif ne demiş;
bacımın örtüsü batmışsa zalimin gözüne,
billah acırım tükürüğe, tükürsem yüzüne,
medeni olmak açmaksa bedeni,
desenize hayvanlar bizden daha medeni. -
bana dokunmayan yılan bin yaşasın
ihsan yıldırım'ın dağarcığımıza kazandırdığı söylem.
bene elleşmeyin ne eylerseniz eyleyin tarzı bir eylem. -
adamın götünden kan alırlar kamil kan
gemide filminde kaptan'nın * müretebatı kamil'e * söylediği cümle. sahne üç aşağı beş yukarı şu şekildedir.
kamil polise gidelim der, kaptan sigarasından bir fırt çeker;
pezevengi öldür 1 cinayet ,
kızı al 2 adam kaçırma,
kızı en az 2 kişi sik 3 ırza tecavüz,
her gece esrara takıl, nerden baksan 4 içicilik,
heriflerin cebinden paralari al 5 gasp,
bütün bu bokları yedikten sonra, polislerin suratına bakıp, kusura bakmayın abiler bütün bunlar kazayla oldu diyemezsin... adamın götünden kan alırlar kamil kan.... -
dizin oluşturma hizmeti
sabit diskteki dosyaları arama süresini kısaltmayı hedefleyen ve bilgisayarı yavaşlatan windows hizmeti.
-
yaran diyaloglar
guldurmekten sandalyeden dusuren, fareyi kemirten diyaloglardir.
-
türk adlarının yabancı karşılıkları
michael-mikail
alexander-iskender
daniel-danyal
cameron-kamuran
maria-meryem -
kız lisesinde okuyan erkek
karşısına geçip ''hehehe... a.q tam yerini bulmuşun lan'' gibi türlü geyikler yapan adamlarla uğraşan erkektir.
yapmayın lan öyle şeyler, ayıp.
(bkz: hemşirelik okuyan erkek üniversite öğrencisi) -
elektronik
elektronların davranışlarını, düşük elektriksel akımların kontrolünü inceleyen bilim ve mühendislik dalı.
genel olarak kendi içinde şu alanlara ayrılır:
(bkz: analog elektronik)
(bkz: dijital elektronik)
(bkz: tıp elektroniği)
(bkz: haberleşme elektroniği)
(bkz: otomasyon elektroniği)
(bkz: güç elektroniği) -
kara harp okulu
kara kuvvetlerinin ihtiyacı olan subayları yetiştiren okul.
-
otobüste sallama çay içmek
kaynar su yüzünden cehennem azabına dönüşür. ama illa içersin. göt kadar çay için, mission impossible triplerine girersin. ne fena ya !
-
ilginç kullanma kılavuzları
özellikle abd de tüketicilerin firmalara karşı kazandığı uçuk davalar sonrası firmaların 3 yaşındaki çocuğa hitap edercesine hazırlamak zorunda kaldıkları kullanma kılavuzlarıdır.
örnek:
bir karavan firmasının kullanma kılvuzunda yer alan talimat (aynen aktarılmıştır).
dikkat: araç hareket halinde iken karavan kısmına geçmeyiniz, kaza yapabilirsiniz! *