gençlik zamanlarının utangaç suskunluğun da kaybolmuş platonik bir hatıraya bu zaman da kavuşucam sanarken çok uzaklara gideceğini öğrendiğim zamandan kalma;
yıllar sonra geldi dayandı kapıma
söylenmekte geç kalınmış sözlerin pişmanlığı
görür görmez gözlerini
hatırladım hayaline sarılıp yattığım geceleri
sözlerin yine misafir olunca kulaklarıma
hatırladım türküden türküye koşan çocuk sevincimi
şimdi o fırtınalı denizlerin firari yolcusu
nerede bir çiçek bulsam, saplanır kalbime saçlarının kokusu
ve bitmez, asla gelmeyecek bir gemiyi beklemenin yorgunlugu
sen en güzel denizci, ben limanların vurgunu...
-
-
gençlik zamanlarının utangaç suskunluğun da kaybolmuş platonik bir hatıraya bu zaman da kavuşucam sanarken çok uzaklara gideceğini öğrendiğim zamandan kalma;
yıllar sonra geldi dayandı kapıma
söylenmekte geç kalınmış sözlerin pişmanlığı
görür görmez gözlerini
hatırladım hayaline sarılıp yattığım geceleri
sözlerin yine misafir olunca kulaklarıma
hatırladım türküden türküye koşan çocuk sevincimi
şimdi o fırtınalı denizlerin firari yolcusu
nerede bir çiçek bulsam, saplanır kalbime saçlarının kokusu
ve bitmez, asla gelmeyecek bir gemiyi beklemenin yorgunlugu
sen en güzel denizci, ben limanların vurgunu... -
çocuk katliamı..
kalmamalı aşk bir sokak duvarında..
ruhta,kalpte kalmak varken..
olmamalı ayrılıklar..
sarmaş dolaş, hep yanyana olmak varken..
görmezden gelmeli kimi aksilikleri..
anlayış göstermeli..
kendini "o"na katmalı..
ağlamalı sıkıntılı zamanlarda..
"o"na sarılı p ta..
hıçkıra, hıçkıra..
düşü p dizini yaralayan bir çocuk misali..
doğmamalı sensiz gelecek sabaha güneş..
karanlık olmalı her yer.. zifiri..
gözyaşlarını saklamalı herkesten..
karanlıkta parıltısını belli etmemeli..
yanaklar.. doya doya sulanmalı..
sulanmalı ki.. içimizde ezilen çocuk büyümeli..
dünyanın kaç bucak olduğunu biz göstermeden..
kendi görmeli o arsız velet..
içinizde ki acının hırsını.. yine içinizden bir parçadan almalı..
öldüresiye, acımadan dövülmeli o çocuk..
ve bir gün..
sisli, soğuk bir kış gecesinde..
ıslak sokaklarda.. bir başına gezerken..
usulca kuytu bir köşeye çekilmeli..
hayatın bize verdiği bıçağı saplamalı o tertemiz çocuğun göğsüne..
yürek sancısı ve gözyaşları eşliğinde..
haykırarak sitem dolu bir teşekkür etmeli hayata..
arkasından okkalı, gün görmemiş bir küfür savurmalı..
alkolünde verdiği etkiyle yaradandan korkmadan..
artık çocuk öldüğüne göre..
sessiz, sedasız.. ıslak sokaklara eşlik ederek..
ayrılmalı o kuytu köşeden..
ardı sıra gözler dağlanmalı.. ayaklar sakat bırakılmalı..
kalpler sökülmeli yerinden..
özlemeli o çocuğu şimdiden..
hıçkırarak soğuk yatağa uzanmalı..
haykırarak ağlamalı.. uyuya kalmalı o şekilde..
sabah kalktığında insan pişman olmamalı..
çok özlediği çocuğun yanına gitmeli.. !
ve "final" demeli hayata..
bu göç, gelirken ki kadar şaşalı olmamalı..
sessiz sedasız, bir kaç seven gözyaşı dışında.. -
ben deliyim
yorgun ve yanlızım
kaldırımlara misafırım.
gecenin gözleri üzerime düşmüş
denizin ortasında küçük bir adayım
yüzme bilmem.
yüreğimi bir yere bırakmışım
bıraktığım yerden cok uzaklardayım.
kapıları kapamışım üstüme
sürgüleri beynime çekmişim
hey! sabreden derviş
banada sabretmeyi öğretsene.
ben deliyim
ama cok şey bilirim
renkler ve zevkler hiçbir şey ifade etmez bana
ben kurşun yağmurlarını bilirim
benim güneşim batmaz dünyam dönmez
ayım hep mehtap halindedir.
yüreğime doldurduğum hüzünle sarhoş olurum
mezem ise bır dilim umut.
ezbere bilirim yaşamayı yaşarken savaşmayı.
ben deliyim
ben buralara ait değilim
dağları sırt sırta vermis bır ülkem
sırlarla çevrili bir sehrim
on ikiden sonra volta attığım caddelerim
kızıl sakallı bir dayım
birde sarı saçlı yarim var benim.
ben deliyim
söyleyemediğim düşüncelerim vardır benim
her aksam ayrı bır meydanda
mevlana heykelının karsısında
olmayan aklımı dar agacına asar
ıpını cekerım
olüm kursun olup yagar üstüme
bınlerce kez oldürülmüs ama olmemısım
ben sıratın canbazı
dogal bır felaket
sosyal bır belayım.
ben delıyım
benım mevsımım degısmez sadece bahardır
kuslardan sadece güvercını bılırım
yüregım kanatlarıyla beraber carpar
ınsanlardan yanlız cocukları severım
onlarıda büyüyünceye kadar.
ben delıyım
sonların basladıgı yerden
baslangıcların son buldugu yere gıdıyorum
kara bır tren gıbıyım yanı
bır ıstasyondan bır ıstasyona
hep aynı raylar üzerınde..
cayım hep sekız sekerlıdır
sıgara üstüne sıgara yakarım
bakıslarımı cıvılerım gokyüzüne
ıcımden dagıtmak gelır ahh
dagıtamam ya
kendımı dagıtırım
sonra;
sonra bır bıdon gokkusagı doker
yakarım kendımı.
ben delıyım...
aglamamaya yemın etmıs gozlerım.. -
ellerim titriyor mu ki ?
göremiyorum gözlerimin bulanıklığından.. ya da kalbimin bunaklığından...
hayır yalan söyledim...sadece soğuktan titriyor ellerim..
romantik görünmeye çalıştım sana..
ama ellerimin üşümesinin sebebi yine sensin..
olsaydın burda..sarsaydın sıcacık ellerinle ellerimi..
üşümezdim..
beslediğin kuşlar gelmiyor artık camın önüne..ya da gelemiyorlar..
hepsinin yemine zehir koydum çünkü..
burdan anla işte sana olan nefretimi..
elbise dolabımı açıyorum..
melankoli ve hüzün bastırıyor naftalin kokusunu..
siktir git başımdan.. iyi bak kendine..
gözlerimin dinlenmeye ihtiyacı var biraz..
sultan ahmet.. allaha emanet.. -
hisli bi panda oldum adeta ben yollarda
kissli bi dudak olsam keşke bu boş odada
dissli bi rap parçası gibiyim ekleyeyim ayrıca
fekat sensiz mal gibiyim harbi söylüyom heaa
gel dedim gelmem dedi neden dedim bilmem dedi
sen dedim sensiz dedi madem dedim humm dedi
ben bilmez idim sensizliği adeta yaşıyordum ruh gibi
ikimiz de pek etkilendik en çok da senle ben; biz gibi
kafiye gelir geçer şiirdir sonuç itibariyle
yanlız geçmez duygular öle, yaşanır an itibariyle
ankara güzel şehirdir hele ki ben de orada isem
gelmem mi diyorsun? peki bi biskrem versem ?