bitsin artık bu kadar kolayca yapılan sınıflamalar ve tek bir olaydan yola çıkıp geneli zan altında bırakmacalar.. benim de türbanlı arkadaşım var, ben de sadece bildiğimiz kıldan, saçtan erkeklerin tahrik olabileceğini düşündükleri için taktıklarını sanıyordum ve o zamanki örtünme koşullarının çağımıza uyarlanamayacak olduklarını düşündüklerinden aynen o dönemdeki gibi örtündüklerini sanıyordum. bunu ona da sordum nazik bir biçimde. bana çok da basit bir cevap verdi.. dedi ki sen nasıl sevdiğin rockstarı sanatçıyı neyse ne fanatik olduğun biri gibi yaşamak istersen, onun fikirlerini, yaşam tarzını benimsemek istersen, onun dünyasına kendini yakın hissetmek istersen ben de onun gibi o zamandaki güzelliklere kendimi daha yakın hissediyorum. hz. muhammet başlarını ve mahrem yerlerini kapatmalarını istemiş kadınlardan, ben de onu çok sevdiğim için söylediklerini yapmak istiyorum, hayatımda da uygulamak istiyorum.. bu beni mutlu ediyor, sürekli sadık kalmak bana moral veriyor.. dedi.. ne diyebilirim ki kız gerçekten inanıyordu, ne güzel olduğunu düşünüyordu, ne erkeklere karşı önyargılıydı.. ben de iyi tatiller diledim, beraber çıktık okuldan.. şimdi onu daha iyi anlayabiliyor muyum, evet anlayabiliyorum..problemi erkeklerle olmayanlar da varmış yani..he bu örnek bir istisna mı, evet ama yok değil..
bir de starda eskiden aşkın peşinde diye bir pembe dizi vardı. brezilya ve fas arasında geçiyordu hikaye..fasta geçen bölümlerde hatırlıyorum, türbanlı kadınlar güzel, hatta seksi denilebilecek giysiler alıyorlardı. ee napcak bunlar nerde giyecek bunları derkenn kadın o kıyafetleri kocasına daha güzel gözükebilmek için aldığını söyledi.. felsefesi ''dışarda beni beğenmesinler, kendimi kocama saklıyorum'' muş.. yani bizim sosyal ortamımız dışarsıysa onların da tam tersi ev ortamı..
şükela: tümü
|
bugün
başlıkta ara