entry'ler (59)

başlık listesine taşı
  • annenin dövüş sanatı merakı

    yaramaz bir evlada sahip her annenin meraklı olduğu sanat dalıdır.

    mesela bi terlik sanatı var...

    anne güzel sanatlar terlik enstütüsünden birincilikle mezun olur doktorasını kumanda fırlatma çatal saplama olarak tamamlar.

    cimcikleme sanatında da usta olanları vardır. özellikle misafirlikte uygunsuz davranan velet annesi tarafından cimcikleme sanatı ile ödüllendirilecektir.

    ama işte anne bu. sanatın her şekli yakışır onlara.

  • annenin hayatınızdan çekilmesi

    doğru anlatımı , sizin ,annenizi hayatınızdan yavaş yavaş çıkarmanızdır ,hatırlayın ,çocukken en küçük fırsatta ,bırak elimi yaa ,ben koşucam dediniz ,ve koştunuz ,şimdi yaralarınızı sararken anlıyorsunuz ,o bıraktığınız elın , düşüşe giden bir yolun başı olduğunu..

    önceleri eğlenceli gelen ,fakat geçmişe bakınca iç acıtan hadise..

    sizi doğuran ,emziren ,altınızı değiştiren annenizin yavaş yavaş hayatınızdan çekilmesi durumudur ,manevi olarak annenizi kaybettiğinizi anlarsınız bir süre sonra ,bir damla yaş olur süzülür gözünüzden..

    ilk baslarda sadece o vardır , anne , yedirir sizi ,emzirir ,altınızı değiştirir , zaman gecer , hazır mama yemeye baslarsınız ,artık kım olsa yedirir sizi , sonra konusmaya baslarsınız ,sadece gozlerınızle anlastıgınız anne'nizin yerini bir baskası alır..

    tuvaletınızı soylemeye baslarsınız ,kım olsa tuvalete goturur artık sizi ,gun gecer , ay gecer , yıl gecer..

    artık annenız kırmıyordur cekırdeklerinizi , o biriktirmiyordur sizin icin ,buyumussunuzdur cunku , bır sure sonra okula baslarsınız , artık annenızden baska arkadaslarınız da vardır ,durmaz zaman ,gecer ..

    kendı yemeginizi yersiniz ,alısverıste anne sunu da alalımın yerını ,sunu da alsana'lar alır..

    artık tek basınıza yıkanıyorsunuzdur , ve ödevlerinizi annenızle yapmıyorsunuz , dısarı cıkarken sadece cıkıyorum demeniz yeterlidir artık ,gec kalırken ben gec kalıcam deyıp gec kalırsınız ,ve zaman yıne gecer..

    artık üff diyebılıyorsunuzdur dedıgıne ,tartısabılıyorsunuzdur futursuzca , bı bok oldum sanırsınız , dısarı cıkarken haber verme gec donerken haber verme gereği duymazsınız..

    sonra bir gun ,annenızle oturursunuz gecmişi yad etmek icin ,fotograflara bakarsınız ,

    hatırlıyor musun der , su fotografı ,kosardın kucagıma ,senı sevıyorum deyip operdin..

    opersiniz annenızı ,senı sevıyorum dersiniz , bir de elinizde gecmişe bakıp kufretme ımkanınız kalmıstır ,o'nunla fakat onsuz gecen zamana ..

    siz de gidin opun annenizi ,yanaklarını sıkın ,kucukken bogusurdunuz ya ,bogusun yıne ,yastık savası yapın ,bulasıklarına yardım edın ,beraber pazara gıdın ,yıne para ustunu hacılamaya calısın ,şişkosun dıye dalga gecın ,sofrada yemek kalınca yıne anne sen yersın ya deyın ,eskı gunlerdekı gibi , arayın ,fazla konusmayın ,anne aklıma geldın deyin ,bişey dicem deyin ,seni cok sevıyorum ben yaa deyin kapatın ,siz de gidin opun annenizi , yanaklarını sıkın...

  • annenin teknolojiyle tanıştığı an

    bittiğiniz an'dır..

    şimdiye kadar ,ne anlıyorsun o bilgisayardan ,sureklı basındasın ,tak tak tak yazıp duruyorsun nıdalarının kesileceği andır..

    dün gece es kaza ,youtube denen seyi duymustur annem..

    anne - yutıııp varmış ,biliyo musun sen ?
    faten - evet ,niye ki ?
    anne - video varmış orada ,diziler falan.öyle mi ?
    faten - evet .
    anne -binbir gecenin bolumu var mıdır orada ?
    faten - vardır herhalde bakmam lazım..

    bundan sonrası husran ,gozyası ,elımden alınmıs bır bılgısayar , allahım ben ne yaptım ,youtube hastası bır anne yarattım..

    1 inci kısım ,2 inci kısım derken ,her kısımda ,bi sonrakını acsana dıye seslenen anne ,seslenmez olur ,kendı bolumunu kendısı acar ,hatta bır sure dalıp uyandıgınızda ,annenızın bınbır gecenin finalini bitirip yalancı yarimin bolumlerıne gecmiş oldugunu gorursunuz..üst taraftaki yazı yazma zımbırtısını da kesfetmıs ,tek tek harflerı bularak , yalancı yarim yazabılmıstır..hatta ekrana baktıgınızda ,tam ekran yapmaya yarayan tusu bıle bıldıgını ,nereden bulduysa sureklı tam ekran ızledıgını farkedersınız..

    alt tarafta duran msn'de dıkkatınızı ceker ,bir msn adresı olmayan anne ,msn adresi kısmına ısım soyisim yazıp acmayı denemiş ,ama basarılı olamamıstır..

    kalkmayı dusunmeyen `anne ,bilgisayar` basında bırakılarak yatıldıgında , annenın bılgısayarı kapatmayı bılmedıgı , cekilmiş fişler goruldugunde akla gelir..

    turk telekom, kapat lan youtube'u allahsız!! *

  • seni tanımayan yok bu şehirde

    düş sokağı sakinleri'nin bir şarkısı.

    seni tanımayan yok bu şehirde
    salaş meyhanedeki yorgo
    kır kahvesindeki süleyman abi
    batakanedeki mine
    son ada vapurunun demir parmaklıkları
    emirgandaki tahta masa
    bakırköydeki seyyar satıcı
    yeşilköydeki dondurmacı
    seni tanımayan yok bu şehirde

    yeter çek git güneşimden
    ya da beni bana bırak ne olur
    hiçbirşey beklemem ayrılırken

    seni tanımayan yok bu şehirde
    dönüşünü bekler
    evimdeki yastığım yorganım duvarım gitarım ben
    rüzgar bir hüznü oynatır yerinden
    ve sevgiyle ağlarım düne
    ve birikir içimde bir acı şehir ve sen
    aşkın içindeki çıplak ışıklardır
    geceler boyunca yanan
    geçmiş bir fırtına olur sürükler beni
    kahrolurum inan

    yeter çek git güneşimden
    ya da beni bana bırak ne olur
    hiçbirşey beklemem ayrılırken.

  • seni tanıdıkça kendimi daha çok seviyorum

    bazı insan evlatları vardır varlıkları yokluklarından daha çok başa beladır.
    tanıdığına çemkirir insan, o arada da bu cümleyi kurar. *
    onu tanıdıkça da ne menem bir şey olduğunu anlar, uzaklaşır, susar.
    ve sevinir; onun gibi olmadığı için.

    (bkz: seni tanımayan yok bu şehirde)

  • insanları tanıdıkça köpeğimi daha çok seviyorum

    isviçreli ressam paul klee'nin sözü. yerden göğe kadar da haklı. özellikle, günümüz büyük kentlerinin iki ayaklı, pek çok yaratığından daha duygulu,duyarlı, vefalı, kısacası daha asildir hayvanlar. kimileriyse tam bir akıl küpüdür. örneğin, aptal insana kuş beyinli diyen kişi, kargayı hiç tanımıyor demektir. at yüce ruhlu, leylek onurlu, ayı sevgi dolu, güvercin tok gözlü, martı adalet duygusu güçlü, keçi ise oğlağına tutkuyla bağlıdır.

  • hayvanları insanlardan daha çok sevmek

    insanların ne kadar çiğ süt emmiş olduklarını, en melek suratlıyım diye gezeninin bile şeytan kılıklı olduğunu bilen, duyan, gören insan evladıdır bunu yapan.
    karşılık beklemeden sevmeyi bilenin işidir.
    kediler nankördür derler bir de, bu dünyada insandan daha nankör olan başka bir canlı türü daha var mı ?
    hayvanlar kötülük bilmezler, ne verirsen onu hatta daha fazlasını geri verirler.
    tüm bunları da sevgi ve senin için yaparlar.

  • kaç kilosun

    ince yada şişman olması fark etmez.bütün kadınlar kilo konusunda endişelidir.başınızı belaya sokmak istemiyorsanız tıbbı kontroller haricinde hayatınızdaki hiçbir kadına bu soruyu sormayın.

    (bkz: kadınları kızdıran sorular)

  • kadınları kızdıran sorular

  • cevap vermesi sakıncalı sorular

    ikili ilişkilerde daha bir sıklıkla denk geldiğimiz sorulardır. genelde kadınlar tarafından erkeklere sorulur. erkek ne cevap verirse versin yaranamaz. hiç üstelemeyin, sallayın olmadı he deyip geçmek kuralını uygulayın.

    +aşkım elbisem nasıl?
    +hayatım saçım nasıl olmuş?

  • entrye reklam almak

    entrylerin kıyısına köşesine reklam sıkıştırarak ekmeğini çıkarmak isteyen ve kendini uyanık zanneden yazarın * yaptığı eylem. fakat bu bir reklamdır şeklinde uyarı koymazsa rtük'ün yazarı kapatması söz konusu olabilir. diğer türlü de sedat kapatır, her türlü kapanır yani o yazar kurtuluşu yok. yalnız sedat'ın sahip olduğu grubun şirketlerinin reklamı yapılırsa belki torpil geçilebilir. hatta yöneticiler "bu bir reklamdır" şeysini unutan yazarın entrysini bizzat kendileri düzeltebilirler, bilemedim şimdi. nacizane tavsiyem böyle şeyler yapmayınız yazarcanlar, sedat beddua eder boğazınızda kalır sonra. *

  • efes pilsen

    türkiye' de üretilen bira markası. araştırmalara göre türkiye' nin en tanınmış markası.

  • bira bu kapağın altındadır

  • biranın çok uyumlu bir içki olduğu gerçeği

    evet bu bir gerçek. yasa hatta. bira uyumlu içkidir yahu. rahat içkidir, sokakta bile rahatça içersiniz. rakı güzeldir, candır, ciğerdir ama ortam ister, masa ister ister de ister. ama bira öyle mi? kordon'da* çimlere oturur içersiniz, dost muhabbeti yanında iyi gider. maç izlersiniz maçın heyecanının yanında iyi gider. fıstıkla olan uyumu zaten bilinir. midye dolma deseniz ona keza. yani ey ahali, bira en uyumlu içkidir.

    (bkz: bira bu kapağın altındadır)
    (bkz: entrye reklam almak)

  • türkün aklı ya kaçarken ya sıçarken çalışır

    millet olarak zekamızı alengirli işlerde kullanmaktayız. olayın içinde bir hinlik varsa hemen kafamız çalışır. okulda kafası hiçbir formüle çalışmaz ama ver önüne alkolü sana en baba sahte rakıyı yapar bir de üşenmez şırınga ile onu bilyeli rakı şişesine doldurur piyasaya sürer köşeyi döner...
    rahatı yerindeyken dürtmeden yerinden kımıldamaz ama götü tutuştu mu ayakları kıçına değe değe koşar. yumurta tavuğun kıçına inmeden hareket kabiliyeti devreye girmez.
    şüphesiz türklerin kafasının en fazla çalıştığı yer tuvalet. kesinlikle bok kokusunun insan zihnini açan bir etkisi olmalı. tuvalette en verimli milletizdir kalıbımı basarım.
    aksini iddia eden varsa :
    bulmacayı en iyi nerede çözüyoruz?
    sevgiliye en çok seni seviyorum mesajını nerden çekiyoruz?
    en baba başlıklar nerede geliyor aklımıza?
    ertesi gün işe giderken ne giyineceğinin planını en rahat nerede yapıyorsun?

/ 4 »