sanatsal içerik taşıyan roman, hikaye, makale vs. yazılı eserlerin veya diğer sanatsal ürünlerin yabancılaşma etkisinden kurtularak bilinçli veya bilinçsiz kendi milli benliklerimizin çerçevesinde yazılıp, halka da bu yazıtları kendi lisanıyla aktaran sanatçıların oluşturduğu topluluk ve bu topluluğun da bilincinden olduğu edebiyat akımı. ayrıca 1908'de başlayıp 1923'e kadar devam etmiştir.
(bkz: milli edebiyat dönemi)
entry'ler (50) - sayfa 3
-
milli edebiyat
-
ziya gökalp
milli edebiyat'ın kurucusu. vatan, millet, türklük gibi konulara ağırlık vermiştir.
(bkz: türkleşmek islamlaşmak muasırlaşmak)
(bkz: türkçülüğün esasları) -
fert yok cemiyet var hak yok vazife var
ziya gökalp'in düşüncelerini özetleyen söz. irdelemeye değer.
türk faşizmini diğer faşizmlerden ayırsan temel özelliklerden biri ta orta asya'da kurulan ilk türk devletlerinden günümüze kadar gelmiş olan devletin kutsallığı ilkesidir.
bu ilkeye göre devlet kutsaldır ve tanrı'nın kağana verdiği armağandır. burdan hareketle hemen hemen bütün türk devletlerinde devlet o kadar kutsallaştırılmış o kadar tabulaştırılmıştır ki, rejim ve devlet karıştırılır olmuştur. ve bunun en doğal sonuçlarından biri de orda burda türkçü veya milliyetçiyim diye devletine derinden bağlı bir kısım insana rejim hakkında fikirlerinizi açıklama gafletinde bulunduğunuz zaman bunu hemen devlet sorunu olarak algılar ve hemen oracıkta devlet düşmanı veya vatan haini konumuna sokulursunuz.
bu ideolojiyi savunan zihniyet, devletin en büyük yapı olduğunu düşünür ve bireylerin ve toplumun devletin bekası için gözden çıkarılabileceğini savunur. bireylerin devlete karşı tonlarca ödev ve sorumluluğu olmasına karşın devletin bireye karşı hiçbir sorumluluğu yoktur. takdir edilmeli ki, böyle bir sistemde özgürlük ve demokrasiden söz etmek saçma olacaktır.
bir diğer sorun, ve belki de günümüz türkiye'sinin içinde bulunduğu en büyük sorun, birey olarak düşünememek ve tamemen bir sürü psikolojisine saplanıp kalmak. kimi yerlerde oluşan linç girişimleri bunun en açık örneklerinden. orda o kalabalıkları oluşturan bireylere teker teker sorduğunuzda ne düşündüğünü bile tam açıklayamazken ve hatta belki düşüncesi bile yokken cemiyet öyle davrandığı için davranan bireyler olduğu sonucuna varırsınız. * başlık günümüz türkiye toplumunun en büyük sorununu açıklıyor;
bireyselliğimizi yaşamadan toplumsallaşmak.
halbuki unutulmamalıdır ki, toplumun sağlığı onu oluşturan bireylerin sağlığına bağlıdır.
şimdi bazıları çıkıp toplum daha önemlidir diyebilir ama zaten az biraz sosyoloji, türkçe karşılığıyla toplum bilimi okuyan insanlar hemen görecektir ki toplumda en önemli unsur bireydir.
yalnız karıştırılmaması gereken kavramlar da vardır, bireyselliği yaşamak farklı bir şey bireyci yaşamak farklı bir şeydir. -
insanın aklını başından alan filmler
(bkz: shutter)
(bkz: nae meorisokui jiwoogae)
(bkz: yeopgijeogin geunyeo)
(bkz: taegukgi hwinalrimyeo)
(bkz: asian movies) -
bkz
konuya ilişkin örnek sunmak veya başlıkla ilgili başka bir konuya yönlendirme yapmak için kullanılır.
-
gbkz
cümle içerisinde kullanılan bkz çeşidi.
-
sözlük ortamında yeni olan yazar
adı üzerinde yeni yazardır ne bkz'yi bilir ne gbkz'yi aşağılanmaması gereken kişidir, sonuçta bu gün sözlük yazarlığında birinci olan kişiler bile zamanında bunların ne anlama geldiğini bilmiyordu. dönüp eski entrylerine baktığında utanır kendinden* sonuç olarak her yazarın geçeceği bir köprü gibidir.
-
taze yazar
onayını yeni almış yazarcanlardır. hoşgelmişlerdir.
-
sözlük öğrencisi
sözlük muhabbetlerini, abkz ları, gbkz ları, bkz ları öğrenen, demek istediklerini formata uydurmak neymiş, nasıl olurmuş öğrenen sözlük kişisidir.
(bkz: taze yazar) -
sözlük scripti lazım nerden buldunuz
bir dönem "benim ssg'den neyim eksik ulan? hem karı da kalkmıyor böyle" feryat figanıyla gaza gelen şahısların teşebbüs ifadesidir.
güzel kardeşlerim, o iş öyle olmaz. bu kadar da basit bir cevabı var.
elalemin yazdığı scriptle hadi oldu yola çıkabildiniz diyelim, gün döner keserin sapı döner tencere benden kara davul zurna hüsnü şenlend... pardon, çıkamadım içinden.
şunu demek istiyorum. başkasında anahtarı olan bir eve "burası benim evim" denmez. bir bakmışsın herif evi soyup soğana çevirmiş, bir de tepkili hırsız gibi halının orta yerine abdestini bozmuş falan.
yani bir coder olmadan veya yaver edinmeden yola çıkılmaz. bu işin teknik altyapısı başa dert. iki tıklıyosun olmuyor yani.
yoksa sözlük de, çok afedersin "karı" da köpeğin olsun. ayıp ediyorsun cankuş. -
cennete girer girmez bugatti veyron istemek
başlıyoruz.
-ben
+melek
-selamın aleyküm buranın görevlisiyle görüşecektim
+cennet'in görevlisi benim buyur
-hacı bir bugatti veyron ışınla bana ya
+bugatti veyron mu ?
-evet hani herşeye sahip olabiliyormuşuz ya burda
+o kadar da değil canım
-nasıl o kadar da değil
+kayıtlarına baktım dünyada doğan görünümlü şahin kullanıyomuşsun zaten 1.5 milyon avroluk araba neyine ?
-ee olabilir gücümüz ona yetti hacı
+dur bir üst kademeyi arıyayım
-ne diyorlar
+şimdilik olmazmış
-tamam lamborghini 'ye de razıyım bak 100 yıl birşey istemem sizden söz
+bir düşüneyim
-tamam bak porsche son olur hadi ışınla bir porsche gri olsun
+tamam ulan kurtulamayacağız senden geliyor.
-tanrımmm biliyordum. * -
sözlük kadınları
sözlük erkeklerine oranla daha fazla duman alan, güzellik iddiasını sürekli yineleyen, diğer kadınlara oranla daha zeki *, zirvelerde azınlık olarak bulunan kadınlardır. hatta çoğu kez bulunmazlar bile.
-
sözlük erkekleri
sözlük kadınlarına oranla daha fazla duman gönderen, yakışıklık iddiasını sürekli yineleyen, diğer erkeklere oranla daha zeki*, zirvelerde sayı olarak çoğunluğu oluşturan erkeklerdir.
-
hepimiz kardeşiz
büyük büyük büyük babamızın adem, büyük büyük büyük annemizin de havva olduğunu kabul edenlerin kardeş olduğu görüşünden dolayı doğru olma olasılığı yüksek olan önerme.
-
fokurcan
sözlükteki erkek yazarlara yakıştırılan sıfat.. fokurgül var bi'de, kardeşi. *
(bkz: hepimiz kardeşiz)