gudik 2. nesil yazar

her yazarın akşam yatmadan önce kendine sorup kendinden iyi bir cevap alması gereken soru.

-bugün fokur fokur için ne yaptın?
-10 başlık açtım, 5 tane boş bkz doldurdum, 20 entry girdim.
-eh fena değil uyuyabilirim sanırım ama yarın daha iyi yapacağım kendime söz.

özellikle yaş kemale erince, kırkları geçince kendinize daha çok sormaya başladığınız soru. sinir bozucu bir sorudur.

bakkalarda bağış kutularının üzerinde camilerde kısacası çevremizde yerli yersiz birçok yerde görebileceğimiz klişedir.

''halkı köfteden soğutmak'' suçundan yargılanması gereken kadın. öyle iğrenç bir ses olamaz.

annemin köftesi gibi aynı. çalışan annenin baş yardımcısıymış. *

"beyler pusu kurmak yok", "bomba kurmak yok" gibi bütün counter strike oyuncularının dilinde dolaşan sözler.

yüzüne tükürülesi sevgilidir. hiç bir şey yokken ben devam etsin istemiyorum demiştir. onca yapılana rağmen, yaşamışlığımıza rağmen bu kadar aşağılık bir mesajı atmakla kalmayıp sorduğum sorulara da her neyse diye karşılık vermiştir. hiç bi' erkeğin yapamayacağı şeyler yaparsınız, diğer kızlar size aşık olur, sevgilinizin yerinde olmak ister ama sevgiliniz ayrılır sizden... ikinci birleşmemizin böyle bitmesi ne acı di mi sözlük? evet bence de öyle... *

fokur fokur magazin sitesi olsaydı, sloganı bu olurdu herhalde.

karşısındakini aptal yerine koyan insan söylemi. zira ciddi düşünen insan bunu davranışlarına yansıtır, söyleme gereği duymaz.

öldükten sonra yeniden dirilip sonra yeniden yaşama verilen ad.
var mı öyle bir şey?

yaşam, ölüme verilmiş bir aradır sözünün savunucusunun inandığı şeydir.
kimilerine göre ölümden sonra ahirette sonsuz bir yaşamımız olacak. götü kurtaranlar cennet'e, ziki tutan cehenneme gidecek.
bi şekilde yaşanacak ölümden sonra hayat.

bazısı da ölüp yeniden dirilmeye inanırlar.
biz buna kısaca reenkarnasyon diyoruz.

birçok sözlükte yazmış biri olarak şu tanımı yapabilirim fokur fokur için ;

seviyeli ve zamanla olacak aktif sözlük oluşumu.

çocukken hepimizin yediği nane. minnacık ve belki de değişik renklere boyalı civcivleri alır alır ergenliklerine gelene dek büyütür, mahallenin kedilerinden sakınır, kimi zaman işkence olsun diye ayaklarından tutup ters çevirir eğlenirdik.

gece bile susmaz vikvikvik öterlerdi, sinir bozucu ama çok da sevimli hayvanlardı. bi çocuğun en kolay besleyebileceği hayvan olma özelliği taşır, pazalarda hazneli kolilerin içinde satılırlardı. tey tey...