gudik 2. nesil yazar

muhtemelen şehirli olandır. gitmesede görmesede bir köyü vardır. gitmediği görmediği için görmemiştir civciv. yazık ona.

çelme takmakla mümkün olan.

acıdığımdır.

çocukken hayvan sevgisiyle dolmayan kişi, insanları da sevemez. çocuklarımıza civciv alalım ki sorumluluk almayı ve hayvanları sevmeyi öğrensinler.

hatun denen varlıkların dünyaya geliş misyonlarını biz fanilere gösteren realite.

kimi erkeğin düşüncesidir.
bayanların çok zayıf olmaması gerekir.

bütün bir yüceliğine ve yaydıkları ışıltıya karşın kendinizi daha kötü hissettirmekten başka bir işe yaramazlar çoğu zaman. diyelim ki; bütün savunmasızlığınızla fildişi kulesinin avlusunda düşlerinize ve yüzyıllara oyunlar batırırken, birden bire ömer hayyam'dan ya da nietzsche'den bir cümleyle karşılaştınız. karşınızda, sanki evrenin ve gecenin ve çalar saatlerin ve aynaların bütün sırlarını size açıklayacakmışcasına koca elli, koca koca sakallı yıllara meydan okuyan sözlerden birisi duruyor. fakat hiçbir işe yaramazlar. çünkü siz daha, "ama büyük anne neden sen bu kadar üzgünsün?" demeye kalmadan, aklınızı ve midenizi daha çok bulandırmaktan öteye gitmezler. bilgi yığılır, bilgi içinde boğulursunuz, bütün o yücelerin sözleri gökten kayan bir yıldız gibidir, ama işlevsellikleri de yoktur işte bir şekilde, içiniz daha da kabarır..

sizse, kayan yıldızlara bakıp, içi geçmiş bir dilek tutarsınız; bir gün sizin de böyle yıldız kaydırabilecek denli ilerleyebilmiş olmanız ümidiyle

komşu kızı kardeştir, kandır kandır yerleştir.

nedense bu tiplerin genelinde bir gösteriş budalalığı başgösterir. kişinin kendi isteğidir. dini gerekliliği yüzünden takarız denir genellikle ama ne yazıkki çoğu o amaçla takmaz. çünkü hem türban takıp hem makyaj yaparlar. ya da daracık, açık bayanların bile giymeye utandıkları tipte şeyler giyebilirler bunlar. bir gün eyüpte yürürkene önmümüzde yürüyen bir bayan vardı.. kendisi türbanlı bir kişiydi ve kafasının üzerine bir kafa daha yerleştirilmiş gibiydi. neyse yüzüne bakamadım önümüzdeydi doğal olarak. üzerinde minicik paltodan bozma bir şey, tüylü müylü. biraz aşağı doğru giyimine bakarsanız eğer üzerindeki pantolonun, çizmenin pariste falan eşi benzerinin olamayacak kadar gösterişli, moda dergilerinden fırlama bir elbise ile dolaşmaktaydı... bilemiyorum. dinin, kapanmanın adabı bu kadar gösterişmidir?

hipertansiyon, aşırı yüksek tansiyon demektir. normal kan basıncı değerleri bireyden bireye değişkenlik göstermekle beraber, sırasıyla sistolik için en çok 130 mm hg, diastolik için ise en çok 85 mm hg olmalıdır. bu değerler normal kan basıncı değerleri olarak kabul edilmektedir. sınırda normal değerler ise sistolik kan basıncı için 130-139 mm hg, diastolik kan basıncı içi ise 85-89 mm hg dır. hipertansiyon sınırı ise sistolik kan basıncı için 140 mm hg, diastolik kan basıncı için ise 90 mm hg dır.

çiftler arası problemler sonucunda ortaya çıkan istektir. en önemli problem aldatılmaktır. aldatılan taraf deli divane sokağa atar kendini, kafasını dağıtmak ister, en iyi kafa dağıtma yolu da sevişmektir. sevişilir de.

islam'a afaroz kavramını sokan cahil inanan lafıdır. cumaya gitmeyi teşvik etmek için, iyi niyetle söylenmiş bir laf olabilir ama hiç hoş değil.

özgüveni olan, yaptığı harekette bir sakınca görmeyen kızdır. komik bir görüntüye sebebiyet verir.

normali: geberesice.
gözü dönmüşü: e yavrum sende eşşeğin amına su kaçırdın ama.

mini eteğini çekip sokaklarda fıldır fıldır gezen kadınlardan bahsediyoruz. yıllardır aktif şekilde sürdürdüğüm sikiş sokuş hayatımın yarısını bu kadınlara ayırdım. düşündüm düşündüm, neden onca erkeğin penisinin suyunun aktığını bile bile bu bir karışlık elbiseyi toplum içerisinde giyme cesaretini gösterebiliyorlar ? bir de bu eteği giyip üzerine gelen bakışlardan rahatsız olanlar var ya onlar daha komik geliyor bana. sanki o elbiseyi giydiğinin yeni farkına varmış da ahlaki duyguları birden tavan yapıveriyor hemen sonrasında eteği çekiştirmeler ''ne bakıyorsun be'' tarzı bakış atmalar.. ulan fışkı sen o eteği giyersen ben sana bakarım ayrıca hiç utanmam gözlerinin içine baka baka taşaklarımı sıvazlarım. minisini çekip sokağa fırlayan kadının bilinçaltında saatlerce inleye inleye düzülmek vardır emin olabilirsiniz. zaten giyenlerin %99,2 si erkeklerin mini etek giyen kızlardan hoşlandığını ve becermek istediğini bildiği için giyer. evet gidip onları becermiyorsanız suç sizindir.

oncellikle ressamin tuvalini, fircasini boyasini secmesi gibi kiyafete uygun modelde topuklu ayakkabiyi, rengi, deri cesidini ve numarayi secmekle baslar bu sanat.

burnu kapali bile olsa bakimli, saglikli ayaklar gerektirir bu ayakkabi zira kaslarda yaratacagi gerginlik sebebiyle damarlarin deri yuzune cikmasi an meselesidir.

topuklu ayakkabi secmedeki en onemli unsur kiloya gore topuk kalinligi ile boya gore punttur efendim. sanilanin aksine dolgu topuklar en rahatsiz topuk cesididir tipki asiri ince sivri topuklar gibi.

en saglikli topuklu ayakkabi topuklari metal olmayan, mumkunse bas parmak kalinliginda, yuzun parmagi uzunlugunda olanlardir.

ayrica bu ayakkabilarin burnu da cok onemlidir, sivri burunda en az bir beden, dar burunlardayarim beden buyuk almak gerekir ayakkabiyi, sismelere karsi.

ucuncu onemli unsur ise ayakkabinin tabaninin seklidir. topuklu ayakkabi giydigimizde ayak tabanimizda olusan kavisli cukur'un doldurulabilmesi oldukca onemlidir zira deneyi saglayan unsur olacaktir.

topuk, burun, taban uyumunu yakalamis topuklu ayakkabi bir cok spor ayakkabidan bile rahat gelebilir. ayrica ortopedistler en az 4 cm, en fazla 6 cmlik topugu omurga sagliginiz icin sart kosmaktadirlar.