özellikle bazılarının dile fazlasıyla yerleşmesi ve bir noktalama işareti gibi her cümleden sonra kullanılması durumu görülmektedir.
entry'ler (71) - sayfa 2
-
küfür
-
çocuk da yaparım kariyer de
hiç anlam veremediğim reklam sloganı. çocuk ya da kariyer yapmanın adet dönemiyle, veya orkid'le nasıl bir alakası var diye sorarım, ararım, bunu her yerde.
-
küfür de ederim entry de girerim
sözlük oluşumlarında sıkça görülen anlayış.
engin bilgiler paylaşmak yerine neden küfreder bir yazar. küfür edilmesi gereken durumlar da vardır ama bu kadar küfür olmaz. kıraathane ortamı pek hoş durmuyor doğrusu.
eğer bu şekilde devam edilecekse bu sözlükleri bizim gibi küfür eden insanlardan başkası okumayacak...
(bkz: çocuk da yaparım kariyer de) -
acemi
mesleğinde, işinde yeni olan, toy.
-
toy
daha tecrübe edinmemiş, deneyimsiz, acemi.
-
ölüm
bir canlı varlığın (insan, hayvan ve bitkinin) hayati faaliyetlerinin kesin olarak sona ermesidir. canlı varlıkların herhangi bir dokusunun canlılığını kaybetmesine de ölüm denir. canlının ölümünden bahsedebilmek için, hayati faaliyetlerin bir daha geri gelmemek üzere sona ermesi şarttır. zira boğulma, donma, zehirlenme tehlikesi geçiren ve kalbi duran kişilerde suni teneffüs ve kalp masajı yapılarak, durmuş gibi görünen solunum ve dolaşım fonksiyonlarının tekrar başlatılması çok kere mümkün olmaktadır. o halde kalp ve solunumun bir süre durması ölüm demek değildir.
ölümden evvel, kısa veya uzun olmak üzere agoni ismi verilen bir can çekişme devresi sözkonusudur. bu devre, müzmin hastalıklarda uzun, ani ölümlerde ise kısa olur. bu devrede, dolaşım ve solunum sistemlerinde iyileşmesi mümkün olmayan değişiklikler meydana gelir. agoni devresi birkaç dakikadan, birkaç güne kadar uzayabilir. bu devredeki bir şahıs, tam olarak sessizlik ve hareketsizlik içinde bulunur, dış uyarılara karşı tepki çok azalmış veya kaybolmuştur. bütün sistemlerin çalışması bozulmuştur. bazen, bozukluklar düzelir gibi olur, şahıs kendini çok iyi hissettiğini bile söyleyebilir. bu durum, ölüm öncesi görülebilen geçici bir iyilik halidir. ilk önce görme, son olarak işitme duyusu kaybolur. gözler yukarı ve dışa tavana bakıyormuş gibi bir hal alır, gözbebekleri genişler. göz akı ve göz kenarlarında yapışkan bir sıvı toplanır. göz parlaklığını kaybeder, arkaya doğru çöker. refleksler ortadan kalkar. alından soğuk iri taneli terle birlikte son bir gözyaşı damlası gelebilir, şahıs ağlıyor gibidir. nabız oldukça zayıflar. kalp sesleri güçlükle ve çok hafif duyulur, el ve ayaklar soğur, fakat şahsın iç harareti bazan 42-43 dereceye kadar yükselir. salya, sümük, idrar, pislik, meni dışarı çıkar ve neticede ölüm husule gelir. bazı agoni durumlarında şuur kapalı olmakla birlikte akli melekeler, zeka ve şuur bozulmaz.
ölümün birinci dönemi, fonksiyonel, klinik veya formatik ölüm dönemidir. bu dönemde kişilik kaybolur. ölümün ikinci dönemiyse hücrelerin ölümü veya moleküler ölüm dönemidir.
kalp nakli ameliyatlarından önce klinik ölüm; dolaşım, solunum ve sinirle ilgili organların faaliyetlerinin son bulması şeklinde kabul ediliyordu. kalp nakli ameliyatlarından sonra ölümün tarifindeki fikir ve araştırmalar değişik bir yön almıştır ve neticede beyin ölümü terimi ortaya çıkmıştır. beyin ölümü yani klinik ölüm, beynin bütün faaliyetlerinin durması ve bütün tedavilere rağmen geri dönmeyecek şekilde kesilmesidir. bu ölümde, dolaşım ve solunumu çalıştıran cihazlar çıkarılınca, solunum ve dolaşımın durmaları da esas alınmaktadır. beyin faaliyetlerinin durması, elektroansefologramda düz bir çizginin görülmesiyle anlaşılır. -
ölmek
fişin çekilmesi. nefessiz kalmak, ruhun vücuda hoşçakal demesi. kalbin durması. beyine sinir uçlarından data ve kan gitmemesi sonucunda oluşan fiziksel olaydır.
başka bir anlatım ile kişisel kıyamet de denebilir.
(bkz: ölüm) -
genç
zihin bakimindan yeterince gelişmemiş, toy.
-
hızlı gonzales
"ariba ariba" nidalarıyla sylvesterla dalga geçen büyük ayaklı hızlı mı hızlı fare.
-
hızlı
normalden süratli, atik. birde vardır hızın ne olduğunu anlamamıza vesile kahramanlar vardır;
(bkz: hızlı gonzales)
(bkz: sonic) -
hızlı yaşayıp genç ölmek
"carpe diem" felsefesine bağlı olarak yaşamakla edinilen yeti.
o değil kimi insanlar iyice abartıp dakikalar içerisinde yaşlanır oluyor. milletinki ne konsantre hayatmış amk.. -
dalga
buna karşı yüzmek feci zevklidir..bir de tabii sörf yapması vardır ki dadınman yenmez..akıllı uslu bir tanım yapacak isek eğer:
denizlerde vuku bulan bir hareket çeşidi..bu noktada denize dönüp:
"hareket yapma hareketin allah'ını görürsün!"
tepkisi vermek anlamsız olacaktır, evet.. -
ergenlik çağındaki bir insanla dalga geçmek
çok günah hatta en günahlardan biri.
herkes sonuçta ergenlik dönemini yaşadı. bazıları için sancılı geçmiş, bazıları ise çok hızlı yaş atladığından fazla hissetmemiş olabilir. ancak gelgelelim ki bazı ibneler var büyüyüp serpildikten sonra arkasına dönüp bakmadan geçmişini unutarak ergenlik çağında seyir halinde olan gençlerle dalga geçmekte, onların naif yüreğini kırmaktalar.
zamanında kendisiyle dalga geçenlere nasıl küfür ettiyse şimdi aynı küfürlerden kendisi yiyor. aslında birkaç tanesini yakacan bak bakalım bir daha yapıyorlar mı. göt oğlanları ya. ay çok sinirlendim bak sinirden fakirlere saldırmayı unuttum bugün. -
yeraltı edebiyatı
sokak edebiyatı diye de bilinir.
kaybedenlerin edebiyatıdır esasen...
(bkz: altay öktem)
(bkz: küçük iskender)
(bkz: charles bukowski)
(bkz: hakan günday)
(bkz: edgar allan poe)
(bkz: allen ginsberg) -
marquis de sade
sadizm'in babası. quills filminde geoffrey rush tarafından canlandırılmıştır.