_insan cinsinin er kişisi.
_yetişkin adam, bay, kadın karşıtı.
_biyoloji sperma oluşturan organizma.
_koca.
_sıfat, girintili ve çıkıntılı olarak bir çift oluşturan nesnelerden çıkıntılı olanı. *
entry'ler (70) - sayfa 5
-
erkek
-
dizi
bir şeyden arka arkaya oluşmuş bütün.
son yıllarda iyice boku çıkmış televizyon yapıt(lar)ı. hakikaten bokunu çıkardılar. birbirine tıpatıp benzeyen senaryolar, oyunculuktan nasibini almamış zırtapozlar, manken ve türkücüleri birer televizyon yıldızı haline getirmeler, kazanılan milyon dolarlar vs. izleyende en ufak bir iz bırakmayan, saman alevi gibi yanıp sönen yapıtlarla doldu ortalık. bu nedir arkadaş? insanlar bundan ne zevk almakta, hala anlamış değilim. eskiden süper baba vardı, şehnaz tango vardı..hem güler hem ağlardık, mis gibi. şimdi ne var? kurtlar vadisi, lost, binbir gece, yaprak dökümü, eşref saati..hepsini toplayın, beşle çarpın yine de bir ikinci bahar tadına ulaşamazsınız. ha bir de şu var, diyorlar ki;
"bilmem ne dizisi bu hafta yeni bölümüyle ekranlarda."
bunu da hiç anlamam. yeni bölüm yayınlamak sanki bir lütufmuş gibi. adı üzerinde zaten, bu bir dizi. sike sike yayınlayacaksın. bir de buna alkış tutan manyaklar var, onlardan hiç bahsetmiyorum bile. başka bir başlık konusu o olmayasıcalar.
son olarak, şu yaz dizilerine bir iki laf sokup entrymi noktalamak isterim. evet, bir de böyle bir şey var. yaz dizisi ve yaz dizisi oyuncuları. diğer -sözde- önemli diziler sezona ara verdiğinde, ekranlarda birer birer patlayan ucuz yapıtlar bunlar. nedir amaç? izleyiciyi televizyondan uzaklaştırmayalım, reklamları bol bol alalım ki kasamız boş kalmasın. ha bir de, kalitesiz oyuncular ölsün mü canım? onların da para kazanması lazım. peh! -
dizi seyretmeyen erkekler
çok büyük ihtimalle maç seyreden erkeklerdir.
-
şahika koçarslanlı
hepimizi parasıyla dövebilir nitelikte lahmacun yiyicisi.
-
lahmacun
şahika koçarslanlıya dönüşmene sebep olan, olağanüstü yemek.
-
lahmacunu çatal bıçakla yiyen insan
sille tokat kebapçıdan dışarı atılması gereken, lahmacun yemeye hakkı olmayan uyuz kişidir. lahmacun, nasıl elle hazırlanıyorsa, elle de yenir. üzerine serpersin sumaklı soğanı, yeşillik yayarsın, seversen biraz limon sıkarsın, dürüm yaparsın. * parmaklarının ucuyla tutar ağzına götürürsün. sıcaklığı parmaklarından, kokusu burnundan bedenine saldırır. iri bir lokma ısırırsın, ağzının içi bayram yerine döner, dilin orgazm olur. şimdi, böyle bir törenin içinde çatal bıçağın ne bok işi var?
-
kapitalizm
paran varsa yaşarsın, paran yoksa siktir git mantığını benimsemiş bir akım.böye bir devlet yönetim biçiminin varolmuş olmasını biliyor olmak insanı ziyadesiyle şaşırtıyor.
-
kapitalizm günümüzde geçerli sistem olduğu gerçeği
varlığımız kadar gerçektir.
zira kapitalizm fakirlere yaşama hakkı tanımamakta, çok da iyi yapmaktadır. fakir dediğiniz insan kitlesi bugün dünya'da açlıktan, hırsızlıktan, hastalıklardan, yokluktan başka bir işe yaramadıkları gibi parası olan, çalışmış çabalamış servet sahibi olmuş insanları da sömürmeye kalkarak zenginler için varlık tehditi oluşturmaktadırlar.
henüz tam olarak oturmamışta olsa şu an için en geçerli sistem kapitalizmdir. inşallah pek yakın zamanda bu sistem komple oturacak, fakirler tarihten silinecek, sadece parası olan, ekonomik olarak iyi şartlarda olan insanlar yaşayarak bu dünya'yı daha güzel bir yer haline getirecek.
ben nike'tan 90 lira verip aldığım eşofmanın aynısını fakir bir adamın üzerinde görmek istemiyorum bilader. ben verecem 90 lira o verecek 10 lira amna koyim. oldu be! paran yoksa siktir git çıplak gez. çakma bile olsa senin neyine nike.
kapitalizm gelecek, bütün fakirler ölecek. muhahahaha. -
entry kelimesinin türkçesi nin kullanılması
tarafımdan yönetime sunulan bir öneridir. kayıt kelimesi kullanılsa daha güzel olmaz mı?
-
elektronik
elektronların davranışlarını, düşük elektriksel akımların kontrolünü inceleyen bilim ve mühendislik dalı.
genel olarak kendi içinde şu alanlara ayrılır:
(bkz: analog elektronik)
(bkz: dijital elektronik)
(bkz: tıp elektroniği)
(bkz: haberleşme elektroniği)
(bkz: otomasyon elektroniği)
(bkz: güç elektroniği)