bende yazarim 2. nesil yazar

başrolünü,riçi piç ile ünlenen macaulay culkin'in oynadığı komedi macera türündeki üçleme.gerçi serinin son filminde ana karakter alex'i, alex d. linz canlandırmıştı.

film bir grup hırsızın malum eve girip bir şeyler çalmak isterken,çocuğun onlara hazırladığı tuzaklara yakalanmalarını ve gülmemizi konu edinmiş.3 filmde de aynı konu işlendi.

(bkz: home alone)

eğer ademoğlu kendine acıyacak ise ahan da tam zamanı bir durumdur. tek iyiliği varsa o da hastalığı birine bulaştırma riski olmamasıdır. kişi, aslanlar gibi kalkar, yapar tek kişilik çorbasını içer. hapşırırken de ağzını kapatmaz.

şimdiye kadar gördüğüm en eğlenceli yer adlarından biri, muhtemelen taksiciler ve emlakçılar bu bulvara benim kadar sempatik yaklaşmıyorlardır. çayollu koru sitesinin yanından geçer.

evet.. yanlış görmedin başlığı ey yazar! niyazi değil insan öküz olmasın.. bu denyolar o kadar clubberlardır, o kadar elit, o kadar mümtaz insanlardır ki klasik müzik dinler, çello çalarlar. türkü dinliyorum dediğin zaman garipserler, düşünceleri değişir, kıro olmakla suçlarlar.. "ıyykkkk türkü dinlaaeenırrrmiieee babolii yaaa" şeytan diyor ağzını yüzünü sik! ama şeytana uymamak lazım gelir.. ulan türkü senin özün be.. türkü dinlerken götünü başını sallayamayacaksın, orasına burasına dövme yaptırmış, pirsink takan türkücü yok diye mi yapılıyor bunlar ? oysa ne güzeldir lan türkücü.. kendi halinde.. converse giymez, herhangi bir kundura ayakkabı giyer.. kulağında küpe yoktur, kafasında bob marley beresi yerine, bildiğin kasket vardır.. hani o solcu takkesi diye tabir edilenlerden.. ellerinde manken kokusu değil, toprak kokusu vardır.. çok şey anlatır türkü, ama bilene..

kedim kahpe'nin her zaman yaptığı eylem. ben ona tuvalet kağıdından etek ördüydüm halbuki... ama giymiyor kahpe...

teleskop özünde uzaktaki bir nesneyi yakın gösteren bir alettir. bunu yapabilmesi için teleskopun, uzaktaki nesneden ışık toplayan (mercek veya ayna) bir aygıtı vardır ve toplanan bu ışık (imge) ikinci bir aygıtla gözle bakılan lense odaklanıp büyütülerek gözümüze getirilir. evde basit bir teleskop yapabilmek için aşağıdaki malzemelere gereksinim duyacaksınız:

*iki adet büyüteç (2.5 - 3cm çapında), biri diğerinden büyük olursa daha iyi sonuç alınır. kartondan yapılmış bir tüp - bu bir kağıt havlunun sarılı olduğu karton rulo olabilir. (ne kadar uzun olursa o kadar iyi).
*koli bandı
*makas
*cetvel, ya da şerit metre
*bir tabaka üstü yazılı kağıt - bu bir gazete ya da dergi sayfası olabilir.

büyük olan büyüteci kendiniz ile gazete sayfası arasında tutunuz. kağıt üzerindeki yazılar bulanık görünecektir. ikinci büyüteci (küçük olanı) gözünüz ile öteki büyüteç arasına tutunuz. yazılar odaklanıp berraklaşana kadar bu ikinci büyüteci ileri geri oynatınız. basılı yazıların daha büyük ve ters (baş aşağı) göründüğünü göreceksiniz.
bir arkadaşınızın iki büyüteç arasındaki mesafeyi saptayıp bir yere kaydetmesini sağlayın. karton tüpünüzün ön ucuna doğru 2,5 cm genişliğinde bir delik açın. karton tüpü boylu boyunca kesmeyin. bu delik büyük olan büyütecinizi tutacak kadar olmalıdır. arkadaşınızın kaydetmiş olduğu mesafe kadar bir mesafeyi birinci delikten itibaren hesap edip oraya ikinci bir delik kesin. bu ikinci delik de küçük büyütecin gireceği kadar olmalıdır.
büyük büyüteç önde, küçük büyüteç arkada olmak üzere kestiğiniz deliklere yerleştirin. sonra bunları koli bandı ile sabitleyin.
küçük büyüteçten itibaren 1 - 2 cm bırakarak tüpün fazlasını kesin. gazete kağıdı üzerindeki yazılara bakarak test edin. imgelerin odaklanabilmesi için büyüteçlerin konumlarıyla hafifçe oynamanız gerekebilir.
işte basit bir kırılmalı teleskop yaptınız! bu teleskopunuzla ayı, bazı yıldız kümelerini, hatta kuşları izleyebilirsiniz.

*

bir takım fiziksel yetenek gerektiren işlerde, şov esnasında geçen altyazı. mesela evde yalnızken 31 çekmemelisiniz, sonra abazan abazan sokağa çıkıp laf atıyorsunuz, olmuyor ulen.

öğrenci evlerinde yaşanmayan hatta şaşırılan bir sendromdur.

oldukça zahmetli bir istir. pizza masrafı, sonra technodrom falan.

bir zamanların güzide söylemi.

tabi işin esprisi de başlangıçtaki kibar söylemin ahrazca bir sonla bitirilmesinden geliyor.milletin işi gücü mü yoktu acaba o zamanlar..nelere gülüyormuşuz yahu?

youtube da izlemiştim... 1 metre önündeki bi masanın üzerindeki bir mumu osuruğunuz yardımıyla çakmak kullanarak yakmaya çalışmak.

yeni yazar olduğum sözlük..