banyo teknem 2. nesil yazar

(bkz: erkekler ne ister)
(bkz: akıllı kadın)

dini hükmünün olmadığı idda edilir, din hakkında en ufak yoruma sahip olamayan insanlar tarafından ama şu bir gerçektir ki, bu islam dininin kaçınılmaz gerçeğidir. insanların gözünü yada beynini neden rahatsız ettiği ise anlam veremediğim tek gerçeğidir. size göre ;özgür kalmak saçlarını rüzgarda savurmaksa eğer, bırakın o örümcek beyinli dediğiniz insanlar örümcek ağlarını, sizin nazarınızda kumaş parçası olan o inanç sembolleriyle örtsünler.moderenlik yada medeniyet adına size utanç veren bu insanları yok etmeyi planlıyorsanız eğer bulunduğunuz ortamdan yada topluluktan, o zaman en yakınınızdan başlamanız gerektiği gerçeğini göz ardı etmeyin... bu insanlara çağdaşlığı baltalayan insan damgasını yapıştırmayı çok güzel başarıyoruz. size göre modern cumhuriyet kadını dudağını kırmızıya boyayansa eğer, benden önce bu fikre kıçınızla kendiniz gülün.

bakın istiklalin semboli, cumhuriyet için direnen mehmet akif ne demiş;

bacımın örtüsü batmışsa zalimin gözüne,
billah acırım tükürüğe, tükürsem yüzüne,
medeni olmak açmaksa bedeni,
desenize hayvanlar bizden daha medeni.

yıllardır okudum, araştırdım, biliyorum havalarıyla gerek forumlarda gerekse sözlüklerde gençlerin beynini yıkadınız ve yıkamaya devam ediyorsunuz.

bizler ki, milyonlarca yıldır en ufak bir yanlışlık olmadan yörüngesinde dönen ve hala senin benim yaşamam için en uygun tek yer olan dünyanın kendi kendine oluşması gibi bir aptallığı düşünmeyen ve bu nedenle bir olan allah'a inanan insanlarız. başörtüsü ise allah'ın emridir. bu nedenle bacılarımızın başörtüsünü takması gayet normaldir.

şimdi tüm önyargılarını koy bi kenara ve eşikten içeri adımını öyle at. gel şöyle otur bi çayımı iç adam gibi konuşalım.

eğer bugün senle ben böyle birbirimize düşmüşsek bu birinci derecede siyonizmin ikinci derecede de senin suçundur. sen ki rahatlıkla siyonizmin ayrılık rüzgarlarına kapılıp beni dışladın. hep öteki dedin. öcü gibi baktın.

ecdad osmanlı devleti zamanında siyonizme yer bırakmadığı için böyle ayrılıklar yoktu ancak senin atatürk'ün ve atatürkçülüğün geldi hepimizi o kucağa teslim etti. zıpla zıplayabildiğin kadar. bu arada bana öyle özgürlük naraları atma, özgürlüğün de elinden alınmasının da ne olduğunu en iyi ben bilirim.

sırf kadın olduğu için yanına oturmasını beklemen, dokunmasını istemen, yiyişmek istemen senin abazanlığın ve salaklığındır. bunda suçu benim bacımda değil kendinde ara. o senin eline dokunmak zorunda değildir ya. yoksa sen medeni değil miydin? medeniyet dediğiniz olayda erkeğe elini vermek ya da vermemek hakkı kadına ait değil miydi? yoksa sen bunları bilmiyor musun? git dersine çalış öyle gel o zaman.

bu coğrafyada hacca giden bir insana 'araba paranı kaptırma, hem bakarsın muhammed seni ordan bırakmaz geri' diyen örümcek kafalılar dahi özgürce yaşarken ben yaşamıyorsam yaşamımı özgürce idame ettiğimi nerden çıkardın ben onu da anlamıyorum.

alevi kardeşimin de, sünni kardeşimin de, kürt kardeşimin de ve türk kardeşimin de bu tip ayrılıklara maruz kalmasının tek suçlusu olan siyonizmi göremeyen herkes sen de ben de suçluyuz. belki sonuçları bize farklı tezahür ediyor ancak suç eşit ve ortak.

neden sürekli bize isim takma gereği duyuyorsun, hep öteki olarak bakıyorsun bunu da anlamış değilim. olaya insan psikolojisi açısında bakıyorum ve bir sonuca varamıyorum. hayvan psikolojisini araştırmaya başlayacağım ancak hala, senin için değer mi diye düşünüyorum.

seni aşağılayan, başına bez parçası takıp onun bunun kucağından inmeyen ya da herhangi bir başka şeyi yapanları neden benim yanımdakiler olarak görüyorsun? anlamıyor musun ki bu ülkede nifak tohumları ekmek çok kolaylaştı. bunun nedeni yine biziz.

siz okulda kendi arkadaş ortamınızda takılınca sosyallik oluyor. biz yaptığımızda da kutuplaşmaya yol açıyoruz değil mi? seni şu an ayakta hatta ve hatta amuda kalkarak alkışlayasım var ama senin için kendimi yoramam.

senin annenin, anneannenin taktığı eminim ki bez parçasıdır. hani şu aşağıdan bir ilmek atarak paçavra gibi kullanılan, saçların yarısının dışarıda olduğu geri kalan yarısının da örtünü inceliğinden dolayı net göründüğü bez parçaları. biliyorum onları ve onları takan da başörtüsü takıyorum diyemez.

dini seçtiğime göre bu benim tercihimdir. ben istersem senin gibi de olabilirdim ancak ben dini seçtim. her insan tercihleri doğrultusunda bazı sorumluluklara girer. bu da benim bacımın sorumluluğudur. seni ne bağlar hala ve hala anlamış değilim.

bacıma örtünmeyi emreden allah ona çok geniş haklar vermiştir ve ayrıca 4 eş olayı zorunluluk değildir, sorumluluktur. biraz daha şeyler öğrenebilmen için kendimi yırttım. sırf sen insan ol diye uğraşıyorum.

şu zamana kadar bizi temsil eden tek bir hükumet geldi o da daha 1 senesini dolduramadan darbe ile indirildi. bu nedenle beni temsil eden hükumet olarak kimseyi genelleyemezsin.

var böyle bir şey.

yaşı 30'un üzerinde biri olarak çevremdeki insanlar da haliyle benimle aynı jenarasyondan. erkekler de bu durum pek geçerli değil. hatta birçoğu 30 küsür yaşında olmalarına rağmen evliliğe pek sıcak bakmıyorlar. ancak kadın olanlarda durum biraz farklı. yaş 30 olunca evde kalacağım korkusu sarıyor galiba. oysa 30 ile 29 arasında fark yok. yani her halükarda evde kalmışsın bacım sen. 28-29 yaşında evlenmeyi uzak ihtimal gören kadınları nedense 30 olunca bir telaş sarıyor.

elektrik parasını kabartan durum. fatura geldiğinde herkes birbirine bakar. tipik öğrenci evi sendromudur.

evlenirken zayıf olsunlar da, nasıl olsa ileride kilo alacaklar diye düşünen takdir-i ilahi olmalı bu, evet.

düşüncelerin belli bir sıcaklıktan sonra buharlaştıgını ima eden fokur fokur şeysi.

fokur fokur yazarlarının kullandığı parfümlerdir.

ben deliyim
yorgun ve yanlızım
kaldırımlara misafırım.
gecenin gözleri üzerime düşmüş
denizin ortasında küçük bir adayım
yüzme bilmem.
yüreğimi bir yere bırakmışım
bıraktığım yerden cok uzaklardayım.
kapıları kapamışım üstüme
sürgüleri beynime çekmişim
hey! sabreden derviş
banada sabretmeyi öğretsene.
ben deliyim
ama cok şey bilirim
renkler ve zevkler hiçbir şey ifade etmez bana
ben kurşun yağmurlarını bilirim
benim güneşim batmaz dünyam dönmez
ayım hep mehtap halindedir.
yüreğime doldurduğum hüzünle sarhoş olurum
mezem ise bır dilim umut.
ezbere bilirim yaşamayı yaşarken savaşmayı.
ben deliyim
ben buralara ait değilim
dağları sırt sırta vermis bır ülkem
sırlarla çevrili bir sehrim
on ikiden sonra volta attığım caddelerim
kızıl sakallı bir dayım
birde sarı saçlı yarim var benim.
ben deliyim
söyleyemediğim düşüncelerim vardır benim
her aksam ayrı bır meydanda
mevlana heykelının karsısında
olmayan aklımı dar agacına asar
ıpını cekerım
olüm kursun olup yagar üstüme
bınlerce kez oldürülmüs ama olmemısım
ben sıratın canbazı
dogal bır felaket
sosyal bır belayım.
ben delıyım
benım mevsımım degısmez sadece bahardır
kuslardan sadece güvercını bılırım
yüregım kanatlarıyla beraber carpar
ınsanlardan yanlız cocukları severım
onlarıda büyüyünceye kadar.
ben delıyım
sonların basladıgı yerden
baslangıcların son buldugu yere gıdıyorum
kara bır tren gıbıyım yanı
bır ıstasyondan bır ıstasyona
hep aynı raylar üzerınde..
cayım hep sekız sekerlıdır
sıgara üstüne sıgara yakarım
bakıslarımı cıvılerım gokyüzüne
ıcımden dagıtmak gelır ahh
dagıtamam ya
kendımı dagıtırım
sonra;
sonra bır bıdon gokkusagı doker
yakarım kendımı.
ben delıyım...
aglamamaya yemın etmıs gozlerım..

her şeyi yerli yerinde, zamanında yapan mantıklı, zeki, çevik kadın.

çirkin kadın vardır, abaza erkek çoktur; votka da arada kaynamış yazık olmuştur.

ekşi sözlük'te duyup geldiğim yeni klon. yok lan şaka! klon gibi ucuz bir yakıştırmayla egomu tatmin edecek kadar düşmedim daha. hem herkesin sözlüğü kendine. emek verilen her yer gibi bu olşumunda gelişmesini isterim, isteriz, istersiniz..