ansizin gelen cevap verme istegi 2. nesil yazar

duyulacak en güzel cümledir herhalde
ve ne büyük bir şanstır seni seviyorum diyebilmek
zengin olmayı, yakışıklı ya da güzel olmayı şanslı olmak sayanlara inat.
odanda otururken yağmur başlar ve yalın ayak nemli gözlerle bir gülü okşamaya çıkarsın hani.
bütün nefretini toprağa akıtırcasına yatarsın kaygan çimlerin üstüne.
ya da çocukken avucuna aldığın ilk narin kelebek örtüsüdür seni seviyorum demek
ömür boyu yürüdüğün bir yoldur sevda, bir anlık heyecandan öte
o yüzden özeldir, kıymetini bilene.

güzel elbette..ama ben bu an'ı özelleştirmeye karşıyım, kime anlattıysam meramımı katılan olmadı, ama arkasındayım tezimin, bu an, ne kadar sıradan olursa o kadar güzeldir..

bence olay şudur,

-otobüs geç kaldı.
+boşver otobüsü ben seni çok seviyorum biliyosun di mi?

böyle yüzlerce örnek verebilirim.

bize gösterilen ne?

akşam yemeği-mum ışığı- romantik ortam- göz göze gel- seni seviyorum de- ben de desin - mutlu ol..

bu değil abi olay..

odunu koy oraya, odun da dile gelir,

oysa şu var;

gece saat 2 , yanında sevgilin yatıyor, makyajsız, saf, doğal ve güzel..öperek uyandır, çapaklı gözleriyle bakarken, ben seni çok seviyorum yaa deyip sarıl, burnundan öp bu defa, öp kokla ve uyu.

bence budur, ama siz bana pek güvenmeyin, bunu yaptığım eski sevgilim, 'deli misin yat uyu' demişti..
neyse. ama bence bu ve benzerleridir doğru olan.

şimdi efendim bu diyalog hemen hemen tüm amerikan gençlik filmlerinde, dizilerinde ve dolayısıla bizim dizi ve filmlerimizde de konu olmuş beylik klişedir. neymiş seni seviyorum diyene teşekkür edilmezmiş. neden yahu? karşı taraf içtenlikle bir duygu paylaşmış, sen de en içten şekilde minnetini ifade ediyorsun. bunun nesi yanlış?

tam habere konsantre olmuşken başa gelince sinirlendiren olay. bazı tarayıcılar sayfayı tazeleyince sayfanın en üst kısmına dönüyor, insanı iyice çileden çıkarıyor. bir de sayfanın boyutu büyükse ve geç açılıyorsa o haberi okumaktan vazgeçip olası bir ekrana kafa atma hareketine karşı önlem alınmalı.

biri bana söylese sadece gülerim heralde. olm banane. sittirgit ala ala. gider ayak edebiyat yapmanın ne gereği var ?

anlam bakımından da saçma. ne demek beni tadınıkça kendini daha çok seviyorsun ? adam hayatını bana ekdekslemiş. bakıp bakıp birşey uyduruyor.

(bkz: insanları tanıdıkça köpeğimi daha çok seviyorum)

(bkz: hayvanları insanlardan daha çok sevmek)

"ikisini de" cevabı ile standart olarak yanıtlanacak soru. aynı zamanda bu büyükler kendilerini akıllı sanıyorlar heralde diye düşüncelere de gark eder çocuğu.

bildiğin manyak işte. yahudilere gıcıktı yamulmuyorsam. türlü şeyler çektirmiş insanlara bu hitler manyağı.
sabun yaptığına dair söylentiler bile var. işte bu da böyle yerde kullanılabilecek bir deyim olabilir.
çok merak ediyorum acaba bu eyleminde ona karşı gelen olmuş muydu..

-sayın hitler bu yaptığınız insanlık suçu
-ne o?
-insanlardan sabun yapmak.
-amaan insan dediğin nedir ki? elimin kiri.. onu da sabunla yıkarım zaten.
-kelime oyununun da senin de amnagoim hitler efendi.
-götürün bu arabistanlıyı! akışkan bi sabun yapın bundan. adına da arap sabunu deriz!

bence dünyanın en iğrenç görüntüsüdür.ince düşünceli bir insan o sabunu kullandıktan sonra suya tutar , o sıçıklı elleriyle sabunu kullandığını kendisinden sonraki insana minimum derecede hissettirmeye çalışır,hele sabunun üstünde bok kırıntısı varsa durum daha vahimdir.böyle durumlarda ellerimi orda yıkamam , bütün şehri dolaşmam gereksede üzeri köpüklü olmayan bir sabun bulur onunla yıkarım. *

dış görünüş çiçeğe benzer, vakti geçince solar, kurur. geçicidir, ne yaparsan yap zamanı bitince düzelmez.

karakterse toprağa benzer bereketlidir; ekersen çoğalır, ekmezsen yiter gider. hakkını verdiğin sürece emeğini karşılıksız bırakmaz.

benim çok bereketli bir toprağım var, dünyanın tüm çiçekleri sizin olsun. *

bi' bankta oturmuş etraftaki sevgileri izlerken en son bi' kızla gerçek anlamda 3-4 yıldır bi' bi' şeyler yaşamadığının farkına vardığın anlardan biridir. hüzünlenirsin ağlamaklı olursun.o zamanlar emre aydın'ın albümü yeni çıkmıştır ve gülümse şimdi çalmaktadır. karşıda baloncu vardır. şarkıda "çocuktun hep sen, elinde balonla. engel miydim ben ? iğne miydim ?" diye bi' söz geçer. kendine balon almaya karar verirsin belki sevdiceğin olsa ona alacaksındır ama yoktur işte. baloncu adamdan bi' balon alırsın ve evinde balonla evin yolunu tutarsın. yolda dilenen bi' kız çocuğu görsün zaten depresyona girmek üzere alan bünye çocuğa acır. cepten 5 lira çıkartılır. çocuğa verilir. çocuk sorar;

+abi balonu napıcaksın !!
-bilmem.
+niye aldın o zaman !!
-onuda bilmiyorum.
+bana verir misin ?
-veremem o bana lazım.
+tamam abi.

yola devam edilir. ama içinde bi' şey kalmıştır. o kız çocuğu hala aklındadır. keşke verseydim diye bi' düşünce insanın içini kemirir. ama cesaret edilip geri dönülemez. sonra uzaktaki karşılıksız aşka bu olay anlatılır.gelen cevap işte hayata dair iç burkan detaylar dan biridir. "bana ne yaaa niye anlattın ki şimdi bunu !!!"

sözkonusu adriana lima olursa denenebilir.

bütün vucudünuz sıcaktan yapış yapış olduğu zamanda esen o hafif rüzgarın üzerinizden bir soğuk el gibi geçtiğini hissederek diken diken olma hali.

1. biri patronluk taslayabilir, diğeri ancak teşebbüs edebilir.
2. biri heveslidir, diğeri kaşar
3. biri gruplaşmak ister diğeri doğal olarak gruptur.
4. biri hiyerarşik bir fark olmayacağını umut eder, diğeri olacağını bilir.
5. biri fokur fokur polisiyle başını derde sokar, diğeri formatı yutmuştur.
6. biri için dayanışmaya meyil söz konusuyken, diğeri için değildir.
7. biri daha eşittir , diğeri değil.