• sinir olunası, ıslak odunla dövülesi çocuktur.

    "naber len mustafa?" deyip enseye şaplak, göte parmak uğurladığınız çocuk, kocaman dırık gibi bir adam olarak gelip dikilir karşınıza. "naber lan mustafa" bir anda "mustafa" olmuştur artık.

    benimde böyle kuzenlerim var. adamı son gördüğümde çocuktu, bi geldi iki katım.
    hayır bunların sesi de kalınlaşıyo. "naber nasıl gidiyor okul lan?" diyorum. "idare eder be abi" diyor.

    ama öyle böyle demiyor, kalın bir sesle diyor. sanki o abi, ben kardeşim.
    sonra ben daha soru soramıyorum o kuzene. "ulan bu beni döver de şimdi" diyorum.
    lanet gelsin bu çocuklara.

  • zaten lanet gelmiş çocuktur. bir de onun açısından bakalım;
    yaşlı, belli ki öpünce yayılsın diye ağzında tükürük, salya, allah ne verdiyse biriktirerek gelen teyze bizim mustafa'yı okkalı öpecektir. böyle dudağının kenarına hafif değecektir. ondan çok haz alıyorlar.

    kenarda durup sakince bitmesini beklediği aile toplantısında istemeden günün adamı olur herkes onu konuşur çılgınlar gibi. kadınlar yanaşır, sever, durup dururken ve hazır ağzında birikmiş malum sıvısı varken ''gel seni bir daha öpeyim'' diyen teyzeye boyun eğer. yüzünde tanımadığı bir sıvıyla kendini kullanılmış hisseder.
    erkekler ise ''kızlar bakıyo mu len sana'', '' kızlar nasıl güzel mi'', ''kız arkadaşın var mı?'' derlerken rengi farketmez tüm dişleri ve arada sırada kocaman dilleri görünür. ergenimiz haliyle bu tür konularla haşır neşirdir ancak paylaşmak istediği insanlar kesinlikle onlar değildir. onlar sadece onun iyi olduğunu bilip başka şeylerle ilgilenmelilerdir.
    e en azından muhabbet ederiz diye düşündüğü kuzeninin düşünceleri de malum!

    günde 1 tane danone yedi hayvan gibi oldu diye yaratık muamelesi mi görmesi lazım!

    bir daha düşünelim lütfen... duyarlı olmaya çağırıyorum sizi! ''gelmiyorum lan gelmessem ne olur!'' cevabı kabul ediliyor tabi ki.