öss'nin yapıldığı günler bünyelere hasıl olan pek çok karizmadan birisidir. diğer karizmalar şunlar;
sınavdaki çocuğunu bekleyen baba karizması: bu babalar eğer kullanıyorsa sigara, yok kullanmıyorsa ağızda tutulabilecek herhangi bir şey ile bekler çocuğunun dışarı çıkmasını. o mağrur duruşlarının altında pır pır atan bir yürek vardır. derinlere dalıp gider bakışları, ayaklarının dibinde bir izmarit tepeciği oluşur, duruşlarında bariz bir sikmişsim dünyayı zihniyeti hakimdir.
sınav salonuna emin adımlarla yürüyen öğrenci karizması: bu adamlar da sanki birazdan önlerine konacak testin ağzına sıçacak, adeta suratına sıvayacakmış gibi yürürler sınav salonuna doğru. çevredeki hiçbir insan onları ilgilendirmez, stresten şeftali kasası taklidi yapan yaşıtlarına bakışında ben seni donumda sallarım zihniyeti hakimdir.
hademe karizması: sınavın yapıldığı okula yıllarını vermiş, tüm giriş çıkışları avucunun içi gibi öğrenmiş bazı okul çalışanları kendilerine yöneltilen 'şu sınıf nerdea' sorularını büyük bir mistiszm içinde, seslerindeki bariz aykut oray tınısıyla cevaplarlar ve arkalarına bakmadan yollarına devam ederler. 'soldan git, karşına çıkacak ilk kapı.'
erken çıkan öğrenci karizması ise bambaşka bir şeydir. yıllardır anlatılagelen bir önermeye göre; 'sınavdan ilk çıkan öğrenci ya birinci olur, ya sonuncu.'. lakin bu adamlar hep birinci olacakmış gibi çıkar okulun kapısından. çevreden yöneltilen 'zor muydu, çok mu zordu, ne kadar zordu, o kadar zor muydu, tüh yav' gibi şeylere oturaklı bir biçimde cevap verirler; 'yok yau kolaydı. ben hiç zorlanmadım.' arkadaş şu adamların karizmaya bakar mısın.. tüm gözler üzerlerine odaklanmış ama hiçbir acemilik belirtisi göstermeden sadece yürürler. yarım kalan sularını hemen kapının önünde kafalarından aşağı dikerler. bu bir çeşit zafer çığlığıdır. sonra suyu kararlı bir hareketle çöp kutusuna bıraktıktan sonra hiç duraklamadan yollarına devam ederler.
ayh ne karizmatiksin öss'den erken çıkan, veresim geldi şimdi sana.
şükela: tümü
|
bugün
başlıkta ara