• öncelikle öss yi kazanmış arkadaşlarım için ufak bir hatırlatma; kayıtlarınız yakın zamanda başlayacak acele edin. oks yi kazanmış arkadaşlarım, siz de beni dinleyin.

    biliyorum, liseye geçtiniz, heyecanlısınız. kızlar teklif edecek sanıyosunuz değil mi? etmeez. herkes kaprisimi çeker, büyüdüm sanıyosun değil mi? çekmeez. küçük sınıfları ezecem sanıyosun değil mi? işte ona g.tün yemez.

    mevzu bahis travmaların en yaygını son sanrında görünüyor genç arkadaşım. şimdi çekil aradan, konuya giriyorum.

    bu hiyerarşik düzen taee ilkokul sıralarından yerleşir bilinçaltlarımıza. 5. sınıfa geçen bir çocuk, 3. sınıflardan büyük olduğu için onlara artistlik yapar.. keza 8. sınıfa geçen çocuk, tüm okuldan büyük olduğu için kendini paşa sanar..

    açıkça söyleyeyim ki, okula sadece 8. sınıfa geçebilmek için başladım vakti zamanında. babam bana bir bakkal açmayı teklif etmişti o zamanlar, ben reddettim. 8. sınıfa geçip tüm okuldan büyük olmak için 8 koca sene okudum, hala da bırakamadım. mevzu ben değilim, bana koyim sana bir şey olmasın.

    gözlemlediğim kadarı ile ortaokul öğrencilerinin büyük bir bölümü 8. sınıfa geçeceği günlerin hayali ile okuyor 6 ve 7 yi. 'bi gün ben de büyüycem olm' deyü hiç de masum olmayan hayaller ile büyüyor. 8. sınıf olduğunda ise mavi önlüklü, mini mini çocukların oynadığı çekmece, yakalambaç tarzı bilimum oyunu bozma, 'yer açın la bahçede' deme hakkına sahip olduğunu sanıyor, yapıyor bunları. minik kardeşlerimiz ise buna ses çıkaramıyor tabii.. 'bunlar sktirip gidecek, büyüyünce ben de 8. sınıf olacam' hayalleri ile yaşıyor. ama bilmiyor ki, 8. bitince ne s.k yiyecek..

    8. sınıfta adeta sadrazamın sol hayası gibi gezmiş, höt dediğinde al sana g.t teklifleri ile muhattap olmuş genç, liseye geçtiğinde çok büyük travmalara giriyor. hiyerarşik düzen travmasından bahsediyorum. liseye geçtiğinde, bir anda okulun en küçüğü, en suskunu oluyor. ben de yaşadım bu travmayı zamanında. bence sen de yaşadın.. aynı binada sakalları çıkmış adamlar, göğüsleri çıkmış ablalar görmek, inan hiç hoş değil.. bir kendi arkadaş çevrene bakıyorsun, tıfıl tıfıl oğlanlar.. bir onlara bakıyorsun, öküz gibi adamlar.. ne ses çıkarabilirsin, ne seda. böylece çok mutsuz oluyorsun ilk yılında.

    hiç üşenmedim, 1200 cc lik motoruma atladım, bir lise çıkışına gittim ve birkaç gence bu konu hakkında yorumlarını sordum. yorumlardan derlediklerimi sunayım size;

    abi kantine gidiyosun, sıradan kovup kendileri geçiyorlar. servise biniyosun, kaldırıp kendileri oturuyorlar. ölelim mi biz, ne yapalım?

    (mehmet)

    koduğum çocukları sanki general lan. abimi çağırıp dövdürecem alayını da, boşver diyorum mnıskyim.

    (ahmet)[bence bu pislik olacak]

    ben bu işe anlam veremiyorum. düşünsene, onlar da bir zamanlar benim yaşımdaydı. onlar da sancılı dönemlere girdiler.. ne alemi var böyle yapmanın? yardımcı olmak değil midir büyüğe düşen?

    (imge)

    koca memeli kızları gördükçe sinirlerim yerinden zıplıyor. nerde büyütmüşler bunları anlamıyorum.. bir de gömleklerinin üst düğmesini açıp dekolte veriyorlar kendilerine. yollu bu kızların hepsi.

    (zeliha)

    üst sınıf erkeklerinden teklif alıyorum. bir türlü rahat bırakmıyorlar beni.. ben de kabul ediyorum ama. kendimden büyük bir erkekle çıkmak çok çekici geliyor bana ne bileyim.. sen de fena değilmişsin ha.. sevgilin var mı?

    (burcu)

    ben okula öğrenmek için geliyorum. onların beni oradan oraya kirli bir mendilmişçesine fırlatması zerre umurumda değil. onlar sadece ego tatmini yapan zavallılar.

    (burçak)

    gördüğünüz gibi arkadaşlarım. bu çocuklar kafayı yiyor. hepsinin kafası farklı şeye çalışıyor, ama burçak isimli kızceğizden başka okulu umursayan yok. ulan git ders çalış, üniversiteyi falan kazanacam diye hedef koy kendine. yok, illa kurulu düzeni, tipleri falan eleştirecekler.

    neyse bunlar yavaş yavaş büyüyor sonra. gün geliyor, lise sona geçiyorlar. bunlardan büyük yok. onlar son sınıfa geçtiğinde okullarına gelen 8. sınıf paşaları, onları karşısında kedi oluyorlar.. bu çark böyle işleyip gidiyor. değişen sadece yüzler..

    tekrar üşenmedim, bunlar son sınıfa geçtiklerinde de eskisini sattığım için yenisini aldığım bir sürü cc li motorumla yine çıkışlarına gittim. bunları tanımak sandığım kadar kolay olmadı.. 4 yıl önce elleri cebinde ya da ellerini g.tünün üstünde birbirine kenetlemiş, tedirginlikle çıkan çocukları bu sefer ellerinde cep telefonları, yanlarında erkekler, suratlarında sivilceler ile tanımam kolay değildi tabii.. bir şekilde onlar beni tanıdı ve yanıma geldiler. röportaja refresh çektim. değişen dünyada bu arkadaşların da fikirleri değişmiş. şöyle olmuş;

    arkadaşlarla kafeye gidiyoruz abi, kantır atacaz. seni burda görmek güzel.. iki dersten kalacam bu sene, inşallah not ortalaması ile geçerim. ama şu yeni gelenlere kıl oluyorum. gözlerini kısıp bakıyorlar paso, tren geçiyor sanki anasını satim. neyse abi hadi kendine iyi bak, şu kıza yetişeyim ben.

    (mehmet)

    bizim okulun önünde bizim kızlara mı sarkıyosun lan deyyus? sktir git kapının önüne. lan velet, gel şu ayakkabımı sil bi. gitsene olm sen de, ne bakıyosun lan? abimler hapiste zaten, onların yanına gitmek istiyom kaç zamandır, sebebim olma. get la! *ştaak bugün cuma enseyi kapa velet.

    - bigin çarşambe abi
    + o zaman koyim senin g.te röhahaha dayak yemeden git lan burdan

    (ahmet)[ben demiştim..]

    okul, çocuklar.. bunlar garip şeyler. şurada ayakkabısını bir çömeze sildiren ayıya bak, bir de şurada kantıra giden laleye.. bunlarla aynı okulda okuyor olmak fikri bile ruhuma onulmaz yaralar açıyor..

    (imge)

    ne yapmaya geldin sen yine bizim okula? travmayı soracaksan, atlattık. bak, göğüslerim çıktı. bir de şu çöm kızlara bak.. yazık bunların hepsine.. zaten bana ahmet teklif etti. kabul etmesem tecavüz edecek bana, ne yapacam bilmiyorum.. üff okulu bırakınca kuaföre çırak gireyim bari.

    (zeliha)

    üniversiteli sefgililerim far. hepsiylen yiyip içiyoruss. hayat çok güsel benje. şu okul bitse de üniversiteye kapağı atsam.. ama onu da nasıl yapıcem bilmiyorum ki uff. öss diye bişi varmış ona girmek gerekiomuş.. senin motor da güzelmiş, gezelim mi?

    (burcu)

    motor üstünde çekici olduğunuzu sanıyorsunuz öyle değil mi? biz kızların egzozu olan bir şeyden tahrik olacağını, hemen zıplayacağını sanıyorsunuz ha.. hepiniz iğrençsiniz, pis erkekler.

    (burçak)

    gördüğünüz gibi, travma atlatıldıktan sonra çektiği zulmün aynını çektirmek istiyor insanoğlu. fikirler sadece yontuluyor, herhangi bir olumlu gelişim söz konusu olmuyor. değiştiğini, geliştiğini sanan imge'ler oluyor sadece.. armut gibi olgunlaşmaktır bu imge'lerin işi.
    ahmetler, mehmetler var.. hangimiz bir ahmet değiliz? hanginiz bir mehmet değilim? o ahmet, o mehmet, onlar hep içimizde dostlarım.

    gözlerinizi kapatıp dönün eskiye. liseye başladığınız günü, imrenerek baktığınız izbandutları hatırlayın. gülümseyin sonra.. hayat ne çabuk geçiyor deyin kendi kendinize.. ve sizden üst statüdeki bir insana imrenmeye devam edin. ölene kadar hep daha büyüğü olmak isteyeceksiniz çünkü. ölene kadar hep yükselmek isteyeceksiniz, düşeceğinizi aklınıza bile getirmeden. bu açıdan, lise hayatın temelini atıyor bir bakıma. ortaokulda da aynı şey olabilir, ama net hatırlayan azdır.
    hep daha büyük olmayı isteyin, büyüdükçe geldiğiniz noktayı düşünmeden daha büyüğünü isteyin. lisede yaptığınız gibi..