kapitalizmi fark edemese de doya doya yaşayan kişidir. çünkü kapitalizm bize der ki "seni, sen yapan şey görünüşündür, üstünde poster gibi taşıdığın markalardır." bu çerçevede sen kapitalizmin kullanma kılavuzu reklamlara, insanlara göre yaşamaya çabalarsın ve inanırsın saygınlığın sadece parayla alınabildiğine.
parayı verip aldığın telefon seni başka bir yere koyar. senin gibi düşünen insanların arasında saygın bir yere. masaya koyduğunda telefonunu "vaaaay iphone ha" deyip biri eline alıp kurcalamaya başladığında, telefonun özelliklerini sanki kendi özelliklerini, kendini anlatıyormuş gibi anlatırsın. hem de bunu mutlu olarak, gurur duyarak yaparsın.
tabi saygınlığı satın alabilmek herkes için pek mümkün değildir. yine o masada polifonik bile olmayan bir melodi duyulur, biri hızlıca kalkar o masadan, uzaklaşır. kimsenin onu göremeyeceği bir yere gider, konuşur ve telefonunun zilini kapatarak arka cebine koyar, geri gelir. işte bu utançtır. ve bu utançtan kurtulmanın tek yolu saygınlığı parayla satın alabilmektir sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
tek yol var, o da, o masaya hiç oturmamaktır.
şükela: tümü
|
bugün
başlıkta ara