hayat ayrıntıda gizlidir sloganıyla yola çıkan kişinin mutluluk kaynaklarının ufalmasıdır.
(bkz: neye göre kime göre)
-
-
pek çoğumuzun büyük şeyleri, elindekileri kaybettikten sonra farkına vardığı durum.
yeri geliyor anne ve babamız hayattayken aslında bunun nasıl bir armağan olduğunu anlayamıyoruz. bazen bir yılbaşı gecesini evde kukumav kuşu gibi oturup geçirmediğimiz, arkadaşlarımızla eğlendiğimiz için bizim için bir nimet olduğunu sanıyoruz. yaşlı diye tabir ettiğimiz ailemizle kendi bir yılı karşılamak zulüm geliyor kimi zaman. yıllar sonra eğer hayat bize kayralar sunmayıp da yalnız bıraktıysa bizi. yeni yılda bize gelen bir tekefon bile bizi mutlu ediyor. çok geç öğrenmiş oluyorsun küçük şeylerle mutlu olmayı.
etrafımız insan kaynarken de yanımızdakilerin kıymetini anlamıyoruz. kimi zaman bizi uzun süre aramayan arkadaşımıza küsüp darılıyoruz, kimi zaman da doğru yolu göstermeye çalışıp bize el uzatan arkadaşımıza yüz çeviriyoruz. nasılsa etrafında onlarca arkadaşın, sözde dostun var. yıllar geçiyor etrafındakiler tek tek kaybolmaya başlıyor. sohbet zamanında senin yanında olanlar kimi zaman evinde tek başına hastalıkla cebelleşirken, elinde sümüklü mendilinle salya sümük ağlarken yok oluyor. arkadaşlık zevk ve sefa üzerine kuruluymuş yavaş yavaş görüyorsun. ve belki sen sümüklü burnunu silerken yan komşunun bir ihtiyacın var mı diye seni araması yüzünde buruk bir gülümsemeye sebep oluyor. yine geç kalmış oluyorsun küçük şeylerle mutlu olup yetinmeyi öğrenmek için.
hayatın küçük detaylardan oluştuğunu, mutlu olmak için basit şeylerin bile paçasından yakalamanın, bazen sadece anlık bir gülümsemenin kahkahalarla gülmekten daha kolay ve ruh doyurucu olduğunu çok geç farkediyor insan.
bir gün bir bakıyorsun cenazende senin arkandan ağlayan iki-üç kişinin bile olması seni mutlu ediyor.