• çocuğunun zoolog olma olasılığını ortadan kaldıran ya da en aza indiren zooloji düşmanı muhafazakar ebeveynlerin, sıkça tatbik ettiği yöntem.

    ne alakaysa bu olay, "özgür irade ile kader pradoksu'nu " anımsattı. seçme şansı çeşitli nedenlerden dolayı ebeveyni tarafından engellenen ya da müdahale edilerek kısıtlanan her çocuk, özgür iradesini tam olarak kullanamadığı gibi, akıl yolundan uzaklaşacaktır.

    "küçücük çocuğun özgür iradesi mi olurmuş lan " diyenlere, "lanlı lunlu konuşma lan" diyeceğimi bildirir, sürtüşme devam ederse kafa atacağımı tebliğ ve realize ederim. neden?; çükü tabiatın işleyen mekanizmasını engelleyemeyiz. ancak mekanizmanın dinamik çarklarına etki edebiliriz. bu etki mekanizmayı durdurmaz. her ne kadar, "sana tokat atana diğer yanağını uzat" düsturunu benimsemiş olsak da, "kafa atma" olasılığım ya da olasılığımız, her zaman olasılık olarak kalacaktır. olasılık demişken konuyu "gerekircilik" ilkesine bağlayıp, çok kafa sikmeden özgür iradeye geçiş yapmak istiyorum.

    birbirini hunharca siken iki lassie hayvanı düşünün. bu hayvanlar, neden birbirini sikiyor?!. ulan lassie, lassie'yi siker mi hiç?. lassie dediğin, "freni patlamış başı bozuk as 900'ün, sırf insanlara zarar vermesini engellemek için ağzıyla el frenini çeker ve durdurur". durdurmasa da en azından "lassie bize birsey anlatmaya calisiyor" repliğini akıllara getirir. o repliği ne zaman duysam aklıma james joyce dallaması geliyor.

    hadi ebeveyni tarafından iradesine sansür koyulan çocuğu bir kenara bırakalım. türk mazlum edebiyatı'nın en önemli karakterlerinden küçük emrah'ın, sikişen iki lassie gördüğünü hayal edin. replik " lassie dediğin sever, lassie dediğin kurtarır, ama siz! sikişen iki günahkarsınız" benzeri bir şey olurdu sanırım. peki emrah, neden bu tepkiyi verir?. çünkü bilinçaltında bir eziklik, bir aşağılanma ve hayatın sillesini yemişlik vardır. emrah için lassie, evine götürdüğü kuru ekmek ya da ölen dedesi için kırdığı iki yumurta kadar kıymet i harbiyesi olan, mukaddes bir objedir. bilinçaltına mukaddes olarak yer edinen idolleri sikişirken görürse, küfür etmesi gayet doğal. zira, hipotezimize hayal kırıklığını da ekleyebiliriz. ve ayrıca, acıları yaşayarak tecrübe eden bu karakterin, özünde sosyalist ve muhafazakar olduğunu düşünüyorum.

    cama çarpan bir kanarya düşünün?!, elinize aldığınızda yüreciği pırpır eder. etmiyorsa salaklığın rahmetine kavuşmuştur. biz ölmediğini varsayalım. koskoca pimapeni görmeyen kuşun, odaya bodoslama girmek isteyişinin çeşitli nedenleri vardır. ya soğuk havadan kaçmak, ya aç karnını doyurmak, ya sevgilisi öldüğü için kamikaze yapmak, ya da paylaşılamayan dişi bir kanarya veyahut muhabbet kuşu için, başka bir kuşla it dalaşı yapmak, olasılıklar arasında. burada neden - sonuç ilintisi devreye giriyor. kuşun cama çarpması ve emrah'ın lassie'ye isyan etmesinin bir nedeni elbet vardır. hadi kabul! kanarya örneği saçma oldu. fenerbahçeliyiz ya, sevilla maçı için taraftara sosyal mesaj vermeye çalışıyorum. olm ispanyol kızlar çok güzel oluyor lan. tüm taraftarı stadyuma davet ediyorum. ispanya'da pişer, belki bize de düşer. keyra agustina, ara beni görüşelim bebeğim. latin, matin kabulümsün... viva sevilla, esparanza.

    özgür irade nedir?. "hayata geçirilecek bir eylemi, dış etkenlerin etkisi altında kalmayarak, doğumdan itibaren "doğru " olarak depoladığımız verileri kullanarak karar verebilmektir.". aşağı yukarı böyle bir şey. peki, bu kararı verirmemize neden olan etkenleri hiç düşündünüz mü?! genlereimizi bir kenara bırakalım. doğru ile yanlış arasındaki farkı kavramak ve uygulamaya dökmek, daha önce beyne empoze edilmiş bilgilerin doğrultusunda vuku bulur.siz istediğiniz kadar özgür irade diye durun, " diledigimi yapmakta serbestim, peki ya diledigimi dilemekte serbest miyim?" sualine vereceğiniz cevap "evet" ise, neden evet?. peki ya hayır ise, neden hayır?!.

    buradan yola çıkacak olursak, 5 yaşında bir çocuğun dilediğini yapması tam olarak mümkün görünmüyor. hepimiz çevremizde olup biteni algılayabilmek, öğrenebilmek için deneme-yanılma yöntemini iradeden bağımsız olarak, içgüdüerimizi devreye sokararak uygulayabiliriz. birçoğumuz, kızgın bir demire ya da sıcak soba borusuna merak edip dokunuruz, daha doğrusu dokunmuş olma olasılığımız var. insan ister 2 yaşında olsun, ister 20; o sıcak demire dokunduğumuzda hissettiğimiz acı, beynin bilinçaltına yerleşir ve biz o kızgın demirin pek faydalı olmadığını idrak eder ve aynı hatayı bilinçli olarak yapmayız.

    çiftleşen iki köpeğin çocuk gelişimine etkisi ne olabilir?. daha doğrusu; çocuğun gözlerine perde çeken anne, bunu neden yapmış olabilir?. muhtemelen ahlaki açıdan etkileneceğini düşündüğü için sansür uygulamıştır. başka izahatı olan varsa buyursun yazsın. entry girmek para ile değil.

    cinsel organını bamya ya da şeftali sanan bir çocuk, köpek sikişinden ne anlar?!. laplace demiş ki, atomlar ya da atom altı partüküller belli bir düzen içinde hareket eder. bu mantığa göre, anne çocuğun gözünü kapatsa dahi çocuğun köpek çiftleşmesini ahlak dışı olarak algılayıp algılamayacağına kestiremeyiz. atomların düzenli hareketleri değişmediği sürece, daha doğrusu atomların düzenli hareketliliğini sağlayan "ana unsur" belirlenmediği sürece gelecekte olacakları değiştiremeyiz. sen istediğin kadar çocuğun gözünü kapat dur. burada bir çelişki var. peki, anneyi çocuğun gözünü kapatmaya iten etken nedir?, çiftleşmeyi ahlaki açıdan uygun bulmayan mefhum yoksa atom mu?, din gibi duruyor. tabiatta yer alan her atomun hareketli olduğunu biliyoruz. doğanın diyalektiği ve formulasyonu var.

    tez: çocuk, çiftleşmeyi görürse ahlakı bozulabilir
    anti tez: çocuk, zikişin-zokuşun ne olduğunu bilecek yaş da değil
    sentez: ne olur ne olmaz, ben işimi garantiye alayım

    tez: çocuğun gözünü kapatan anne yobaz
    anti tez: çocuğun gözünü kapatan anne ahlaklı
    sentez; benim anam ahlaksız mı lan yavşak?

    o çocuk gün gelecek, hayvanlı porno seyredecek. hayvan herif, belki seyredip seyredip çavuşu tokatlayacak, belki de national geographic zooloğu olacak ya da eline bir taş alıp zevkten kitlenmiş köpeklere fırlatacak. dişi kitlediyse fena. allama bugs bunny gibi zıplaya zıplaya, tek vucüt halinde takılırlar. kafaya yedikleri taşla kalırlar.

    köpeklerin çiftleşmesini bile "ahlaksızlık" olarak algılayan, primitif ebeveynler var.ortak paydaları din anasını satayım.

    bahsettiğim anne, türbanlı bir kadın.