1 entry daha
  • alışveriş merkezlerinden birindeki kitapçıda sırada beklenmektedir. sırada tek bir müşteri daha vardır o da 5-6 yaşlarında bir erkek çocuktur. böyle kırmızı yanaklı mükemmel birşeydir kendisi ama. elinde kocaman 3-4 tane çocuk kitabı, bizim çocukluğumuzda niye bunlar yoktu diye hayıflandıranlardan, müzikli falan. beyefendinin boyu kasaya tam yetişemediğinden parmakuçlarına çıkar güç bela, elindeki kitapları kasiyere uzatır. kasiyer "alıyor musun bunları?" diye sorar. bizimki de

    "şu dinazorlu olan kardeşimin, gerisi benim." der.

    kasiyer bip bip okutur kitapları;

    "50 lira 78 kuruş."
    der.

    bizimkinin 50'ye kadar sayabildiğinden emin değilsinizdir o sırada, kendisi de pek emin olamadığından bir şaşırır. o dudakları dışarı doğru bir bükülür. iyice susar. aşağı bakar.

    "bende şimdi para yok. ama annemden alırım getiririm ben sonra tamam mı? sen poşete koy onları.."

    sizin filminizin kareleri orada yavaşlar, yavaşlar ve kopar. o kitapçıdan çıkar, sıra size gelir siz arkasından bakarsınız.

    "hanımefendi... hanımefendi... alabilir miyim kitaplarınızı?".

    peşin edit: veya bilmiyorum çok fazla östrojen hormonu olabilir buralarda.

    çocuklara kitap alın ulan! müzikli olsun! *