yazık. ailelerimiz ve eğitim sistemimizin müthiş bozuk altyapısı ve bununla beraber gelen darmadağın üstyapısı sayesinde ortaya çıkan vahim sonuçlar. ülkemizde ders çalışmayı araç değil, amaç olarak gösteren okul, dershane ve aile işbirliği ile gelen bu vahim sonuçlardan ise kimse kendisine pay çıkartmıyor. ihale ölen kıza kalıyor ve "çalışmasaymış" deniliyor. unutmayın, bu sadece haberlere yansıyan. yansımayan yüzlerce serumlu tedavi vakası var. okulunun, kitabının, dersinin, dershanesinin içine edeyim arkadaş. o can olmadıkça bunların bir anlamı var mı ?
ders çalışmayı bir araç oalrak göstermek, ve hedefe ulaşmaktan önceki bu araçların, sadece ve bir tek ders çalışmak olmadığını söylemek gerekir. amacın ise, üniversiteye girmek değil, üniversitenin sadece bir araç olduğunu, asıl amacın ise hayatını rahat ve istediklerini elde edebilecek şekilde yaşamak ve yanında yaşamasını istediğin insanlara yaşatmak olduğunu belirtmek gerekir. herkesin amacı bu olmayabilir. bu yüzden öncelik çocukları dinlemekten geçer. ülkemizde üniversiteye girecek yaşta insanlara, hala "aklı ermez" sıfatı altında bakıldığından, fikirleri sorulmuyor bile.
korku, baskı, şiddet, ötekinin kızı, bunun oğlu gibi taktiklerle devam ederse bu iş, en iyi ihtimalle klinik vakası haline geliyor çocuklarımız.
düzenini sikeyim böyle işin. üniversiteden mezun olanları da görüyoruz. adam olunmuyor üniversite okumakla kısacası. orası daha uzun bir konu bu yeter şimdilik.
yazıklar olsun bu eğitim sistemine ve bu eğitim sistemi sayesinde çocuklarını göz ardı eden ailelere.
son sözüm şu o ailelere : o üniversiteler götünüze girsin.
şükela: tümü
|
bugün
başlıkta ara