hem avrupa'yı hem de tüm dünyayı derinden sarsan ve etkileyen fransız devriminin etkisiyle ilk kez fransa'da kurulan insanlık tarihinin ve uygarlığın dönüm noktalarından biri olan cumhuriyetin kurulması yıllarında, meclis başkanının solunda oturan işçi-köylü-işsiz-yoksulların ve halktan yana yazar ve aydınların oluşturduğu halkın temsilcileri ile bilimden ve değişimden yana olanlar, "solcu" diye adlandırılmıştır..
fransız ihtilali'yle birlikte ortaya çıkan yeni siyasal yapılanmalarda, "mevcut düzenin - statüko'nun", halk lehine değiştirilmesini isteyen siyasal kuruluşlarla, onların destekçilerine "solcu" denildi.
öte tarafta yani "sağ" da oturanlar da, zenginlerin, güçlülerin, derebeylerin, toprak ağalarının kendileri ve kilisenin temsilcileri olmuştur. onlara da sağcı, denilmiştir.
sağcılık ve solculuğun ilk ortaya çıkışı böyle olmuştur. cumhuriyetten, halktan yana olanlar solda, kraldan, kiliseden, feodaliteden ve derebeylikten, yani güçlülerden ve zenginlerden yana olanlar sağda olmuştur.
sol içinde ilericiliği ve devrimciliği, sağ ise zenginden ve güçlüden yana olmayı, bilime karşı, tutuculuğu, muhafazakarlığı ve gericiliği barındırır.
sol halktan, emekten yana olmak, özgürlükçü olmak anlamlarını da kapsamaktadır. sol kapsadığı her anlamıyla, halktan, emekten, insandan, bilimden, değişimden ve devrimden yanadır.
insanlığın değişime, daha iyiye, güzele, doğruya, bilime, eşitliğe, adalete, özgürlüğe aydınlık geleceğe olan özlemleri ve arzuları yaşadığı sürece devrimci değerler de yaşayacaktır. *
şükela: tümü
|
bugün
başlıkta ara