• parasızlıktan iti kırpan yeşilcam produksiyonlarında sıkça karşılaştığımız komik sahne.

    leonidas gibi bacak kasları olmasa da orta asya'da düdüklemedik hancı kızı bırakmayan bu cengaverlere tayt giydiren zihniyeti şiddetle kınıyorum.

    ulan hadi remzi usta'nın konfeksiyon atölyesinde işlediniz şile bezini, fakat rengini barı sarı yapmasaydınız. akıncı deyince insan zihninde aragorn gibi bir karakter canlandırıyor, ama nafile! bizimkilere bakıyorsun halit akçatepe, erol taş ve cüneyt arkın..

    bir diğer konu; kara murat 'a tanınan iltimas! tamam abi ana karakterdir, buzdolabına uçan dekmük atar, kızları düdükler, dağıtmadık han bırakmaz, tavuğu elle yiyen bizans münafıklarına görgü kuralları hakkında brifing verir, şarap fıçılarını kafalarına indirir, henüz görelilik ilkesi icat edilmemesine rağmen surdan sura ışınlanır, maşallah neo efendinin 40 ajan smith'in ümüğünü sıkması ekolü 50 bizanslıyı bir kılıç darbesi ile yere serer, sanki kılıç excalibur anasını satayım? bildiğin anlı şanlı, egzoz dan olma tencereden doğma aluminyum.

    buraya kadar tamam, fakat tarkan ve kurdu'nun suçu nedir arkadaş? kartal tibet filmın bazı sahnelerinde elle yediği tavukları gerçekten mideye cukkalasa, leonidas kadar olmasa da bir ibrahim üzülmez'in bacak kaslarına sahip olurdu diye düşünüyorum.

    hadi kara murat ve eşrafına tayt giydiriyorsunuz da, tarkan'a neden mini etek vari bir kıyafet uygun görürsünüz bre melun yapımcı?

    yahu seyrederken tırsacağıma, ya da heybetinden götümde karıncalanma oluşacagına, bazı bazı bıyıklarımı sıvazlıyorum. neyse ki o an kız arkadaşım arıyor ve kendime geliyorum.

    tarkan'ın sokak itinden bahsetmiyorum bile.

    olmuyor yeşilçam, zaten hiç olmadı ki...