starbucks'a gitmeme nedenlerimin başında gelen ekşın.
sanki ulen nasıl isimler uydursak da kıçımızdan şu gelenleri rezil etsek der gibiler. söyleyemiyorum arkadaş. eğer yanılıp gidersem de ilk hecesini söylüyorum çalışanlar sağolsunlar hızır gibi yetişip yine benim anlamadığım tarzda söyleyip kurtarıyorlar beni bu azaptan.
denemesi bedava, gidin ben kahve içeceğim diyin bakalım. ohoo yolunuz çok uzun olacaktır, o mu bu mu şu mu latte mi mocha mı zart mı zurt mu? resmen işklence hocu !
şuanda starbucksta olma sebebim farklı yalnız.. *
entry'ler (22)
-
starbucks taki içecek isimlerini telaffuz edememek
-
starbucks coffee den entry girmek
kimilerine göre hödüklüktür, ama başka çaresi kalmayan fokur fokur yazarlarını kurtaran cafelerdendir. kocaman alışveriş merkezinde internet bağlantı sorunu yaşatan yetkiler utansın.
-
starbucks
türkiye'de yıllardır kahveye benzeyen kahve olmaması, nescafe gibi dandik bir granül kahvenin en iyi kahve sayılması (ki granül kahve lezzet dünyasında kahveden sayılmaz) sebebiyle, doğru düzgün lezzetli bir kavheyi geniş kitlelere sunan ilk şirket olması yüzünden her köşeye açılan dükkan...
babalarımız dedelerimiz yıllardır türk kahvesi adı altında taze çekilmiş mis gibi kokan arap yarımadası kahveleri tüketirler oysa ki..
gerçek kahve hep buradaydı.. -
tuvalette şarkı söylemek
duşta şarkı söylemek kadar normal bir durumdur. miksiyon *ve defekasyonu * kolaylaştırır.
-
başka sözlüklerde fokur fokur un reklamı yapmak
daha önceden kurulmuş sözlüklerde fokur fokur'u överek reklam yapma olayıdır.
-
eski sevgiliye aşık olmak
olmaz demeyin şansınızı deneyin, milli piyango. her neyse saçma sapan ekşınlardandır.
tamam geri döndün de bu aşık olmak neyin nesi hocu? * -
eski sevgiliyi özlemek
mantıksız ve mantıksız olduğu kadar da gereksiz bir davranış. ne paylaşırsan paylaş ne kadar seversen sev tüm yaşananlar ''cima ilişkisi'' hariç önemsiz ve geçmişte kalan anılardır. şunları bunları yaşamıştık, bana şöyle hediyeler almıştı, beni ölesiye severdi felan filan hepsi samimiyetsizliğin daniskasıdır, zaten çoğu boş çoğu sahtedir. realist ve yaşamdan zevk almasını bilen bir insan eski sevgilisini özlemek yerine yenisini bulmayı, hemen başka birini ağlarına düşürmeyi yeğeler. ha illa özlenecekse gidin bıngıl bıngıl memelerini felan özleyin.
-
papua yeni gine saatine göre yaşamak
gece uyuyamayan gündüzü de afedersiniz piç edip güneş yüzü görmeyen insanın yaşadığı durumdur.
-
starbucks da isim sorulunca başka isim söylemek
starbah'ın en eğlenceli kısmı.
-sıradan siparişleri alalım. evet buyrun?
+white chocolate mocha.
-adınız neydi?
+ramazan özübayram.
sen git beyaz çikolatalıya wayt çaklıt falan de, sonra ramazan mahmut... -
eski sevgiliye sarkmak
eskimemiş bir özlemi gösterir durum.
-
eski sevgiliye sövmek
ayrılmanıza rağmen hala sevdiğiniz, ne onla ne onsuz olabildiğiniz durumda vicdanınızı rahatlatmak için yaptığınız eylemdir.bir de bunu içip içip sevgiliyi arayıp yaparsanız sonucuna katlanırsınız.
-
eski sevgiliye tekrar çıkma teklifi etmek
(bkz: tükürdüğünü yalamak)
-
eski sevgili ile gezerken yeni sevgiliye rastlamak
yenisine alışamamış bir eski modelinin daha kullanışlı olduğunu düşünen karakterin yenisinin gözünde karaktersiz durumuna düşmesine eş değerdir.
-
eski sevgiliden arkadaş olmaz
genelde imkansız olduğu söylense de olma ihtimali bulunsa bile taraflardan biri yeni sevgilisini anlattığı anda biten bir durumdur. bir tarafın diğerini hala seviyor olması ve bağını koparmak istememesi sebebiyle bulduğu bahane olarak da düşünülebilir.
-
çıktığım yere geri girmek istiyorum
pek çok yöne çekilebilecek cümlecik. kimi fesat kişiliklere göre bunun altında belden aşağı bir anlam yatıyor. saftriklere göre ise masumane bir anmalı var. çıkılan yer mekan da olabilir. *
kim ne yöne çekmek istiyorsa çeksin...
zaman zaman düşünüyorum da annemizin rahminde ne kadar rahatmışız. ekmek elden, su gölden, dert yok, sıkıntı yok. hafta sonu olsa da rahat rahat uyusam derdi yok. ne giyinsem derdi yok. tüm gün ye, iç, sıç, yan gel yat.
bazen sevgili annemden çıkarkenki hislerimi hatırlamak istiyorum. nasıl bir yerdi, nasıl çıktım, içeride tüm gün ne yapıyordum. boru değil 8 ay 10 gün kıç kadar yerde kalmışım. nasıl bir yerse artık 1 ay daha dayanamamışım. kastırmışım, çıkmışım. bok vardı çıktım. şimdiki aklım olsa çıkarabilirlermiydi beni.
neler düşünüyordum çıkarken acaba?
+alemin kralı geliyooooo, geliyooooo.
+çıkarken gözlerimi kapatayım da annemin kukusunu görmeyeyim.
+işte geldim burdayım ben bu işte ustayım.
+ulan böyle kıç kadar yere sokuyorlar sonra da zorla çıkarmaya çalışıyorlar.
+kara göründüüüüüü.