biraz samimiyiyseniz, siz gayriihtiyari inşaallah, bismillah gibi kelimeler kullandığınızda bile hemen tepki vermeleri... 'dini, kitabı, allah ı karıştırma diye çemkirenleri çoktur' yani; tahammülsüzlük.
zulmü ikiye ayırmaları;
. kendilerine yapılanlar(aktif ve yaygara)
. müslümanlara yapılanlar(pasif ve gizli destek verirler)
selamün aleyküm dediğinde garip garip bakıp, merhaba demeleri.
sürekli din ve dindarlar üzerinden siyaset yürütmeleri.
entry'ler (19)
-
solcuları itici yapan detaylar
-
akla ziyan fıkralar
duyulduğunda insani komaya sokan fıkralardır.
80 yasinda bir adam doktora gider. doktor adamin sagligini sordugunda adam "harika, 18 yasinda bir karim var ve hamile" der. doktor birkaç dakika düsündükten sonra adama döner ve "sana bir hikaye anlatacagim"demis.
"avlanmaktan cok hoslanan bir adam varmis. her gün tufegini alarak ava gidermis. fakat bir gün dalginlikla yanina tüfek yerine şemsiyesini almis. ormana gitmis.agaclarin arasinda yürürken karsida bir geyik görmus. hemen semsiyeyi çikarmis nisan almis ve... pat... geyik yere yigilmis. " ıhtiyar sasirmis ve doktora dönerek
"olamaz... baska birisi vurmus olmali" demis.
doktor yanıtlar: kesinlikle.. -
sözlük yazarlarından aforizmalar
her yazarın kontrolü kaybettiği zamanlar olur. bilinçsiz cümleler kurmaya başlar. bunlar başlık ve entry dahilinde olduğu zaman ters tepkime ile ya dandik alır ya da özel mesaj ile 'salaksın olum sen' tarzı cümleler olur.
misal;
am fabrikasında patlama olsa, bize bekçinin yarrağı düşer. o da taştan seker götümüze geçer... -
ölmeden önce dinlenmesi gereken şarkılar
deep purple-child in time vazgeçilmezimdir. rocker olmayanların bile hoşuna gidebiliecek bir şarkı. 12 dakikadır ve ilk 3 dakika sakin bir şekilde ilerler.sonrasında olanlar olur. devreye gillan vokaliyle girer. blackmore hayatınızda duyabileceğiniz en iyi soloyu attıktan sonra şarkının sonlarına gelinir.o 12 dakika boyunca kendinizden geçersiniz. duygular patlama noktasına gelir.hüzünlenirken aniden bir çıkış yaşabilirsiniz bu mesela.
düşünün adamlar o dönemlerde 12 dakikalık bir şarkı yapıp bunu insanlara dinletiyor ve hala da dinleniyor. sen hala dinlemediysen şimdi aç limewire'nı, aç utorrent'ını bul bir yerden mutlaka dinle... pişman olmayacaksın.. -
pis çorabı koltuk kenarına sıkıştırma takıntısı
bokunu gömen kedi edasıyla yapılan bu harekette hem evdeki temizliği yapan kadına bak kirli sepetine atmıyorum şeklinde anarşistçe duruş sergilerler hemde korktuklarından dolayı boklarının üstüne patileriyle bir tutam kum serperler. ne olursa olsun o sıçan ölüsü çorap o tıkılan köşeden çıkar ve durum daha vahim olur.
-
durmak yok yola devam
akepe'nin 2007 genel seçimlerinde kullandığı motto.
"durmak yok, satışa devam" veya "durdurmayın, daha çok sömüreceğiz!" manasını taşır. ancak bu manayı göz önünde bulundurmayan, yollarında onlara yardım eden %47'lik kesim olmuştur. -
fözlük yazarlarının itirafları
5 gündür sigara içememenin verdiği duygudan dolayı, yolda giderken sigara içenlerin çıkarttıkları dumanı kokluyorum. yetinmeye çalışıyorum. sigaraya açlık duyuyorum.
-
farklı sonları olan filmler
son zamanlar sinema camiasında sık karşılaşılan bir iştir ki genellikle iyi sonla ve kötü sonla olmak üzere iki çeşittirler ve iyi son isteyen izleyici kitlesiyle kötü son isteyen şizofren izleyici kitlesinin hepsine hitap etmeyi amaçlayan lan dur şu sinemada daha farklı bitiyormuş hafız gel birde orada izleyelim demesi ihtimal kitleye filmi bir kez daha izletme amacı taşıyan uygulamadır.
-
bitkin bir mutluluk duygusu
sanki şiddet kullanılarak birbirlerinden uzak tutulmuş birbirlerini özleyenlerin yeniden birbirlerine sarılabildiklerinde üzerlerine çöken duygudur.
-
unutulmaz film replikleri
(bkz: tutmayın küçük enişteyi)
-
korsan kitaba sahte para vermek
ava giderken avlanmak deyiminin pratiğidir. müthiş trajik bir olaydır. adeta bir sahtekarlık yarışıdır, daha sahtekar olan kazanır.
-
fokur fokur da yazar olmak
diğer sözlüklerde yazar olmaktan biraz farklıdır. bebek büyütmek gibi fokur fokur'da yazar olmak. emek ve özveri ister.
mimaride şu vardır;
aplikasyonu düzgün yapmazsan, köşe koordinatlarını itinayla seçmezsen,
-uzun lafın kısası temelde hata yaparsan-
temelde yaptığın bu basit ama büyük hatayı çatıdaki kremite kadar ödersin.
işte bu nedenle,
yapıtaşları büyük bir itina ve hassasiyetle tek tek yerine koyulan
ve koyulmaya devam eden bu sözlükte yazar olmak,
bu ekibin ve dolayısıyla bu sorumluluğun içinde olmaktır...
ve sonuna kadar da bundan taviz vermemektir...
sevdiğim bir sözdür, çoğumuz duymuş ya da okumuştur;
"insan kıyafetiyle karşılanır, fikirleriyle ağırlanır, davranışlarıyla uğurlanır..."
-bu noktadan itibaren başrole kendimi koyuyorum-
bir an önce "yazar" sıfatını almak adına girdiğim o on entry i
bu sözlük elbiselerim kabul etti ve beni yazar yaptı.
bunu bilen ben de zaten elbiselerimi düzgün seçtim.
ben isterim ki,
sözlük beni kabul edip "hoşgeldiniz siz şöyle buyrun rahat olun..." deyip
beni bir köşede rahat ama bir başıma bırakmakla kalmasın.
fikirlerimle ağırlasın, ama bir diğerinin fikrine olan saygıma da baksın.
ve gerekirse, -samimiyetimle söylüyorum-
eğer davranışlarım,
sözlüğü ve sözlüğü kullananları yıpratıyorsa,
güzel birşeyler inşa etmek adına yapılan elbirliğine gösterdiğim aykırılık,
bu güzelliğe sekte vuruyorsa,
gözümün yaşına bakmasın o an beni layıkımla uğurlasın...
ben adam gibi yazar olmaya itina göstereceksem,
sözlük de, sözünden ve özünden taviz vermesin...
fokur fokur da yazar olmak...
paylaşmak ve paylaştırmak adına iki satır karalamaktır...
iki satırda adamlığını karalamak olmamalıdır... -
akla ziyan kişisel iletiler
sordum sarı çiçeğe: "annen baban nerede?", "daha fazla bu konuyla gündeme gelmek istemiyorum" dedi.
-
ayrılalım diyen sevgiliye kafa atmak
aniden sinir katsayısı tavan yapan asabi bünyenin spontane gelişen eylem planı. lakin böyle şeylere gerek yok, konuşarak halledilebiliyor her şey. sakin olalım canlar!
-
araba kullanırken sürekli telefonla konuşan kadın
yaz-kış güneş gözlüğü takan, bir şişe parfümü bir haftada bitiren, genelde jeep kullanan kadınlardır. en sağ şeritten, en sol şeride bir saniye gibi bir sürede dikiz aynası kullanmadan ve sinyal vermeden geçerler. tam küfretmek için yanına yanaştığızda görürsünüz ki telefonla konuşuyor. dik dik baktığınızda da sanki siz onu trafikte sıkıştırıp taciz etmişsiniz gibi bakar suratınıza. istanbul'da maslak, levent, beşiktaş, ortaköy civarında bolca bulunurlar. genelde motor olurlar.