tazyikli su tabancasi 2. nesil yazar

film : the other boleyn girl.
normali : diğer boleyn kızı.
çeviri : boleyn kızı.

yurdum insanının espiri kabiliyetini, yaratıcılığını, zekasını, nasıl güldüreceğini bildiğini gösteren isimlerdir.

örneğin: aralık sonu ocakbaşı.

psikolog dr. aric sigman'ın tespiti.
insanlarla bir araya gelmektense onlara e-posta göndermenin kişilerin genlerinin işleyişini değiştirebileceğini belirtmiş.

tiftik verimiyle diğer keçilerden ayrılan, orta asya'da tarih sahnesine çıkmış, günümüzden 7-8 yüzyıl önce, türklerin anadolu'ya gelirken beraberlerinde getirdikleri bir keçi ırkı.

tıpta uzmanlık sınavına hazırlanan merve şengil 11 saat hiç kalkmadan ders çalışınca bacağında oluşan pıhtı akciğerine ulaşmış -ki buna akciğer embolisi deniyormuş- ve yaşamını yitirmiş. tıp öğrencilerini bir bizim ülkede mi çok sıkıyorlar böyle yoksa her yerde mi böyle yahu? kime sorsan bin ah işitiyosun, ölesiye de ders çalışılır mı? yazık günah. çalıştıklarına değse bari; eskiden bir adı varmış doktorluk, forsu varmış az çok, şimdilerde o da kalmadı. zaten parasal olarak da bir şey kazanamıyorlar. ee ne kaldı geriye?

bir insana en büyük sevgiyi sunabilen, "nankör" diye hakkı yenilen asil dostlarımızın isimleri:
coci... sevgili kedimin adıydı...

ilk ziyaret: bir haftalığına da olsa sıcak yemek, temzilik, okula zamanında gitmek... demektir.

ikinci ziyaret: evin en küçük odasının çöp oda olmaktan çıkması anlamını taşır. içerideki plastik şişeler, kırık sandalye parçaları, haftalardır aranan kitaplar ve nerden geldiğini kimsenin bilmediği kamyon lastiği toptan ateşe verilerek evde yer açılır. *

üçüncü ziyaret: genelde final döneminden bir hafta önce başlar, final dönemi biter. sınavlara çalışılabilecek ortam ayarlanmaya çalışılır. toz alma zahmetine girişilmez zira tozlar zeminle bütünleşmiştir, yorulmaya gerek yoktur. bu dönem öncesi elbise dolapları out bavullar indir. elbiseler bavulun içerisinde kirden pastan çok daha uzaktadır. annenin ziyaretiyle beraber evin nüfusu on beş-yirmiden tekrar üçe-dörde iner.

öğrencilerle ilgili olarak her türlü etkinlik, haber, duyuru, vs. gibi paylaşımları yapacak olan haber sitesidir. siyasi, gündemle alakalı, eğitim başlıklı, kültür-sanat temalı her türlü olay bu sitede yer bulacak ve insanların ulaşabilmesi için çok büyük bir kaynak olacak. en büyük özelliği ise tamamen öğrencilerin elleriyle kurulmuş olması ve öğrenciler tarafından bu konuda yapılmış en kapsamlı site olması.

bu cumartesi günü kendi bünyesinde çalışacak, "öğrenci" haberciler, gazeteciler için usta gazetecilerin seminer vereceği, kokteylle taçlandırılacak bir etkinlikle tanıtımı ve açılışı yapılacaktır.

not: bu siteye haber, bilgi, fotoğraf yollamak için gönüllü olabilecek ve bu eğitimi almak isteyen arkadaşlar mesaj yoluyla ulaşabilirler.

atmak : ders anlatmak

asmak : sözlü günü yapılan gezi

cesur : kopya çeken kimse

çöp kutusu : basket potası

dalga geçme : ders dinleme

disiplin : öğretmenin kozu

esnemek : ders esnasında ortaya çıkan bulaşıcı hastalık

felç : karnenin alınmasıyla baş gösteren hastalık

gardiyan : nöbetçi öğretmen

hastalık : mazeret

hayır sever : kopya veren

okul : hapishane

inekleme : çok ders çalışma

karne : loto kuponu

şaşkın : yeni öğrenci

tebeşir : cephane

komedi : yazılıların açıklanması

veli : ara karneden bile haberi olmayan gariban

çıkış zili : can kurtaran

sözlü : ecel teri,mizan terazisi

not defteri : loto kağıdı

öğrenci : hilkat garibesi,zavallı

öğretmen : ahiret sualcisi

sınıf : muhabbethane

ödev : angarya

sınıf geçmek : tahayyül

sınıfta kalmak : küme düşmek

teneffüs : kudurma saati

giriş zili : cenaze marşı

masal : anlatılan ders

enflasyon : notların öğretmen tarafından düşürülmesi

devalüasyon : öğretmenlerin kolay sorarak başarı oranını yükseltmeleri

vaka-ı vakvak : iyi bekleyip düşük alan öğrencilerin sözleri

istenmeyen gün : pazartesi

istenen gün : cuma

en iyi haber : hoca yok, ders boş, vallaha...

öss'nin yapıldığı günler bünyelere hasıl olan pek çok karizmadan birisidir. diğer karizmalar şunlar;

sınavdaki çocuğunu bekleyen baba karizması: bu babalar eğer kullanıyorsa sigara, yok kullanmıyorsa ağızda tutulabilecek herhangi bir şey ile bekler çocuğunun dışarı çıkmasını. o mağrur duruşlarının altında pır pır atan bir yürek vardır. derinlere dalıp gider bakışları, ayaklarının dibinde bir izmarit tepeciği oluşur, duruşlarında bariz bir sikmişsim dünyayı zihniyeti hakimdir.

sınav salonuna emin adımlarla yürüyen öğrenci karizması: bu adamlar da sanki birazdan önlerine konacak testin ağzına sıçacak, adeta suratına sıvayacakmış gibi yürürler sınav salonuna doğru. çevredeki hiçbir insan onları ilgilendirmez, stresten şeftali kasası taklidi yapan yaşıtlarına bakışında ben seni donumda sallarım zihniyeti hakimdir.

hademe karizması: sınavın yapıldığı okula yıllarını vermiş, tüm giriş çıkışları avucunun içi gibi öğrenmiş bazı okul çalışanları kendilerine yöneltilen 'şu sınıf nerdea' sorularını büyük bir mistiszm içinde, seslerindeki bariz aykut oray tınısıyla cevaplarlar ve arkalarına bakmadan yollarına devam ederler. 'soldan git, karşına çıkacak ilk kapı.'

erken çıkan öğrenci karizması ise bambaşka bir şeydir. yıllardır anlatılagelen bir önermeye göre; 'sınavdan ilk çıkan öğrenci ya birinci olur, ya sonuncu.'. lakin bu adamlar hep birinci olacakmış gibi çıkar okulun kapısından. çevreden yöneltilen 'zor muydu, çok mu zordu, ne kadar zordu, o kadar zor muydu, tüh yav' gibi şeylere oturaklı bir biçimde cevap verirler; 'yok yau kolaydı. ben hiç zorlanmadım.' arkadaş şu adamların karizmaya bakar mısın.. tüm gözler üzerlerine odaklanmış ama hiçbir acemilik belirtisi göstermeden sadece yürürler. yarım kalan sularını hemen kapının önünde kafalarından aşağı dikerler. bu bir çeşit zafer çığlığıdır. sonra suyu kararlı bir hareketle çöp kutusuna bıraktıktan sonra hiç duraklamadan yollarına devam ederler.
ayh ne karizmatiksin öss'den erken çıkan, veresim geldi şimdi sana.

bu aralar çok görüyorum insanlar okullarından şikayet ediyor sürekli olarak. yok bizim okulda saç uzatmaya çok kızıyorlar, bizim okul kıyafet konusunda çok katı, bizim okulda camdan baktırmıyorlar vs.

e kardeş sen değil miydin oks sınavına gireceğin yıl entry kasan? ders çalışacağına gecenin geç saatlerine kadar gözlerini bozan?

çalışıp kazansaydın adam gibi galatasaray'ı o zaman hocalarla karşılıklı sigara içerdin. serbest giderdin okuluna. küpeni takar öyle giderdin.

yani bu yasaklar okuldan gelmiyor aslında, senden geliyor ey şikayetçi.

ha ben kazandım mı? bende kazanamadım, arkadaştan biliyorum. *

çok komik anlara sahne olabilen diyaloglardır.

-dudu dudu dilleri lıkır lıkır içmeli...
*kim o?ne o?al işte al ya telefon mu o?
-yok hocam tarkan bu.cabimde taşıyorum da.ha ha ha ha.telefonun melodisi bu ne olacak başka hocam.
*bana ne melodisinden be.okulda telefonun ne işi var?çabuk ver onu bana.aman be aman.annem ne güzel astronot ol demişti bana.hiç olmazsa gerçek uzaylılarla uğraşırdım.içime fenalık geldi be.

öss ye hazırlanırken bir arkadaşımla kitapçı arasında geçen diyalog biz dahil kitapçı etrafındaki herkesi yerlere sermiştir sevgi yolunda

a:abi ne kadar bu soru bankası?
k:25 olur sana
a:abi yok çok pahalı
k:alış fiyatına satıyoruz koçum
a:abi öğrenci adamız yap bi indirim

tuvalette başlık bulmaktan farklı olarak ha bire saçma sapan sıçmık tadında başlıklar açmak.

(bkz: ota boka başlık)

(bkz: yakma yaktıkça sıra sana gelecek)
sigara içmek öldürür ama ''her canlı bir gün ölümü tadacaktır''