sutlu nescafe 2. nesil yazar

tanım olarak zaten başlığın kendisini örnek verebiliriz ama işin garibi sevgili adayının ne konu açacağını beklerken saçmalamasını görmek.. ulan bu benim sevgilim mi olacak şimdi diyor insan içinden bir süre.. dünyada konuşulabilecek milyarlarca konu varken, hadi onu geçtik gırgır yapmak diye bir şey varken,nedir bu heyecan nedir bu psikoloji.. bu ne biçim yaşam tarzı,bu ne dingil hayat ya.. *

penisimin günlük bakımını yaparken denk geliğim türban tartışmalarında kendini pekiştiren, destekleyen görüş... nasıl bu kadar sığ olunabiliyor anlamıyorum. ben de soket çoraba, renkli prezervatife, limon kolonyasına, rayban güneş gözlüğüne saygı duymuyorum. bu başlık altında yazayım da kirlilik oluşturmasın hem.

öncelikle türban, başörtüsü veya her neyse, cansız bir nesne ona buna sana onlara saygı duymuyorum denilebilir eyvallah da, türbanın saygıya ihtiyacı mı var? isteyen takar isteyen takmaz. kimseye giren çıkan yok... buna rağmen, bunu dillendirmek türbana siyasi anlam yüklemenin alasıdır, daniskasıdır... hani küçük çocuk altına işer annesi gelir "aaa yine mi altına işedin." der. çocuk da abisini gösterir "o yaptı." aynen öyle... işe altına sonra da o yaptı, onlar siyasi anlam yüklüyorlar... offf türbana saygı duymuyor musun? iyi öyleyse ananı da al git deyesi geliyor insanın.

eskiden ülkücü-faşistler böyleydi. belirli absürtlüklere odaklanılarak yaratılmış sıradan tiplemeler amaçsızca akşama kadar kahvehanelerde oturur ülküdaşlarından "koşun lan kominist yakaladık sitelim belasını." haberini beklerdi... ama solcular böyle değildi. tabuları deviren toplumu evrilmeye zorlayan ileri görüşlü insanlardı... namluda namusun fişengiydiler adeta. özellikle din konusunda klişeleri sağlam darbelerle, alaşağı edebiliyorlardı... şimdilerde patronların kucağında, çelik konstruksiyonlu, full cam kaplama plazalarda solculuk oynayan veletler, rasyonaliteden uzak, deli saçması, sulu zırtlak yorumlarla tahammül eşiğini zorlama telaşesindeler. "koşun lan türban tartışması var giydirelim sağlı sollu." saygı duymuyormuş. ahahaha. banane lan duymuyorsan çok da sitimde afedersin bu mu yani zeka ışığnız bu kadar mı? eğitimlisi de aynı, eğitimsizi de... yöneticisi de yönetileni de. aşın biraz kendinizi be...

size jakobence öğretilenin dışında başka bir çağdaşlık tanımıyorsunuz. şekilci olacak, baş açık olacak, yakada atatürk rozeti taşınacak misal. bir müddet önce atatürk'e sevmiyorum denilince ortalığı velveleye verenler eleştirel konjonktürde aynı bakış açısıyla yanıt vermeye çalışıyor. yapmayın etmeyin ne bu tahammülsüzlük... kimse kimseye saygı duymak, sevmek zorunda değil. ve hatta hatta dillendirmek zorunda da değil...

ben de artık sadece kendi penisime saygı duyuyorum kardeşim. babalar gibi hiç çıkarmadan 4 hatta 5 e kadar yolu var. saygı konusunda rahatsızlık yaşayanları, saygı duyması gereken bir şey arayanları da saygı duymaya davet ediyorum. hepimize yeter. büyük büyük dedem zenciymiş benim.

çok zor bir durumdur, hani sadece köpeklere ilgisi olsa neyse, ulan her gördüğü dişi canlıya arkadan saldırıyor, utanıyorum, yerin dibine giriyorum ama bana mısın demiyor, böyle bir köpeğiniz var ise derhal veterinere götürüp iktidarsızlık şurubu içirin, bakın bir daha yapıyor mu!

her sokak başında görülebilecek bir durumdur. ne zaman bir köpek bir kediyi görse hemen koşturup sıkıştırmaya başlar. içgüdüsel bir yaklaşım olan bu eylemin nedeni dünyadaki egemenlik yani taht kavgasından başka bir şey değildir.

sorunlarla doludur. hazımsızlık üst seviyededir. her iki taraf da yaralıdır. zaman zaman sorunlar çözülemez hale gelir. ama sabırla ve anlayışla çözülemeyecek şey yoktur.

beynine oksijen götüren yolları tıkanık vaziyette yaşamını idame ettiren beşerin yapacak başka öğretici faaliyet bulamaması neticesinde akvaryum dünyasına dalıp bir balina misali yeni doğan lepistesine yüzmeyi öğretmeye çalışması.

genelleme yapacağım açılın,
cinsellik ve cinsel ihtiyaç kavramları ortaya atıldığı anda aklına ilk erkek cinsiyeti gelen kitledir.
sadece erkeklerin;
porno izlediğini zannederler,
karşı cinsi ilk gördüğü anda yatakta hayal ettiğini düşünürler,
akıllarının sürekli cinsellikte olduğunu düşünürler,
vb.
ama bu grup bilmez ki aynı düşünceleri ve eylemleri kadınlarda yapar.
genelleme bitti dağılabilirsiniz.

porno site olarak düşünüp gelenlerin, o düşünceyle devam etmemeleri gerekmektedir. zira henüz sözlük semalarında sevişen yazar görülmemiştir. * ben de diyorum bu yazar akını nerden geliyor.

pek çok yurdum gencinin muzdarip olduğu durum. kötü bir durum tabi. sevişmek ile sikişmek arasındaki farkı, eğer şanslılarsa, aşık olduklarında anlayabiliyor ancak bu kişiler.

fatih te otobüs beklerken bir teyzeye oturması için yol verdim teşkür etti falan konuşmaya başladık.
+bu kürtler varyaşerefsiz hepsi şerefsiz..
*
+kızım nerelisin sen
-ağrılıyım teyzecim
+hmmm (sessizlik) olsun kızım olsun hepimiz kardeşiz,ben ağrılıları çok severim.sende hiç belli etmedin ama neyse ii günler sana güzel kızım.
-!'^+%

ağrıda da kürt olduğu için benide kürt sanıp ona birşey yapıcam mı sandı ne? *

hayata küseceğine hayvanı karşısına alıp iki kelime öğretmeyen insan modelidir, ulan ibne, hayvanı programlayarak vermiyorlar sana heralde, sen öğreteceksin, ne diye ağlıyorsun bu kuş konuşmuyor diye? göt ya.

büyüklerine göre daha tatlı. * boyları onbeş cm. hepsi yavru kediden daha çok gözüme mangalda kızartılabilecek parmak sucuk gibi gözüküyor. *

muhtemelen dünya'da günahı kalmamış adamdır. illa ki bir yerlerde karşınıza çıkmıştır böyle birisi. kendi kendi konuşarak yol boyunca yürür. eliyle çenesiyle, yüzüyle oynar falan. kim bilir hangi hülyalardalar, hangi düşün dehlizlerindelerde çıkamıyorlar içinden.

yani şey vardır. ıııııııııııı. neydi ya?

gündüz vakti eli şeyinde. fenerinde. sokakta dolaşan amca vardı bir tane. nasreddin hoca mıydı, ferhat güzel miydi unuttum şimdi. ona benzetirim ben bu adamları.

istanbul'da yaşayanların sık sık karşılaştığı bir durumdur. vapura binen insanların simit veya daha başka yiyeceklerin parçalarını * vapurla paralel uçan martılara atması ve havadaki paylaşım savaşını izlemesi bana hep sadistçe gelmiştir. güvercinlere yem atmak gibi değil ki martıların hepsi nasiplenebilsin!

yine de yaşatılması gereken bir gelenek... *

temel dursun fıkralarına konu olmuş replik.
bilindiği gibi temel ve dursun'u birgün polisler kovalar. polis seslenir. arkadaki eleman dursun! diye. dursun da temele bu sözü söyler işte .
bir de bunun ahmet dursunlu versiyonları var.