sevgili takipcilerim 2. nesil yazar

(bkz: nazım hikmet ran)

cümlelerle anlatmanın çok zor olduğu, ülkesi, ülkesinin bağımsızlığı ve halkı için ölmüş, öldürülmüş kahraman. 6 mayıs 1972'de idam edilmiştir. yaşasaydı tam 58 yaşında olacaktı.

idam edilmeden önce yazdığı son mektubu okuduğumda içim sızlar. insanlığımdan utanırım. soğuk kanıyla ölümü bekleyen halk adamı.

asıldık ey halkım unutma bizi...

işte o mektup;

merkez cezaevi 6.5.1972

baba,

mektup elinize geçmiş olduğu zaman aranızdan ayrılmış
bulunuyorum. ben ne kadar üzülmeyin dersem
yine de üzüleceğinizi biliyorum. fakat bu durumu metanetle
karşılamanı istiyorum. insanlar doğar, büyür,
yaşar, ölürler. önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığı
süre içinde fazla şeyler yapabilmektir. bu nedenle ben
erken gitmeyi normal karşılıyorum. ve kaldı ki benden
evvel giden arkadaşlarım hiçbir zaman ölüm karşısında
tereddüt etmemişlerdir. benim de tereddüte düşmeyeceğimden
şüphen olmasın. oğlun ölüm karşısında aciz ve
çaresiz kalmış değildir. o bu yola bilerek girdi ve sonunun
da bu olduğunu biliyordu. seninle düşüncelerimiz
ayrı, ama beni anlayacağını tahmin ediyorum. sadece
senin değil, türkiye'de yaşayan kürt ve türk halklarının da
anlayacağına inanıyorum. cenazem için avukatlarıma
gerekli talimatı verdim. ayrıca savcıya da
bildireceğim. ankara'da 1969'da ölen arkadaşım taylan
özgür'ün yanına gömülmek istiyorum. onun için
cenazemi istanbul'a götürmeye kalkma. annemi teselli
etmek sana düşüyor. kitaplarımı küçük kardeşime bırakıyorum.
kendisine özellikle tembih et, onun bilim adamı
olmasını istiyorum. bilimle uğraşsın ve unutmasın
ki, bilimle uğraşmak da bir yerde insanlığa hizmettir.
son anda yaptıklarımdan en ufak bir pişmanlık duymadığımı
belirtir, seni, annemi, ağabeyimi ve kardeşimi
devrimciliğimin olanca ateşiyle kucaklarım.

oğlun deniz gezmiş

bir insanı hele ki bir yazarı kendi çıkarları ve egoistliği için bir kişinin nasıl kullanabileceğini gösteren anlamsız insan kitledir.

nazım hikmet senin babanın oğlu mu lan dürzü de sen kalkmış önemli bir yazara nazım diyorsun, nereden geliyor bu samimiyet nereden geliyor bu küstahlık? hele ki bunu bir de solculuğun ve şiir bilmenin göstergesi olarak sunmazlar mı kıl oluyorum kıl vallahi! bu aynı deniz gezmiş özentisi yeşil parkalı çocuk gibi oluyor, e komik de oluyorlar tabii ki. ne zaman akıllanacaksınız acaba, stand by mode'a aldım kendimi! *

tehlikeli ve yararlı gelişmeler * zinciri.

kendi alanında ikinci sırada yer alan işlemci üreticisi amd'nin dünyanın en büyük 2. ekran kartı üreticisi ati'yi 2006 yılında satın almasıyla oluşmuş teknoloji devi.

dünyanın bir numaralı bilgisayar işlemcisi üreticisi. en büyük ve tek rakibi ati amd'dir

mikroişlemciden gelen veriyi işleyerek ekrana veren donanım elemanı. görüntü kartı, video kartı veya grafik kartı da deniyor. bazıları anakartla tümleşik bir şekilde üretiliyor.

ing. kıs. central processing unit. türkçe: merkezi işlem birimi.
bilgisayarınızın beyni denebilecek hesaplamaların çoğunun gerçekleştiği parça.

(bkz: intel)
(bkz: ati amd)

1. ing. koç
2. koç grubunun yurtdışındaki bilinen adı.
3. açılımı random access memory olan bilgisayar parçası. bilgisayardaki verileri kısa süreli saklayıp, kullandıktan sonra temizleyen bir parçadır.

elektronik aletleri fabrika ayarlarından daha hızlı çalıştırarak onlardan daha fazla performans elde etme hobisi. genelde bunu yapmanız donanımınızı garanti kapsamı dışına bırakır. gerçekten yüksek değerler elde etmek istiyorsanız bu iş için özel imal edilmiş hava veya sıvı soğutma parçaları almalısınız.

hızaştırma en çok cpu, ekran kartı ve ramlerde yapılır. ama cep telefonlarında bile hızaştırma yapıldığını duydum.

(bkz: hızaştırma)

bilgisarınızın biraz olsun hızlanması için overclocktan anlıyordur diye götürüp eline teslim edersiniz ama adam öyle anlamaz overlocktan falan. tek bildiği şey halı ve paspas kenarlarını overlock yapmaktır.

tabi sonra bilgisayarcının yolunu tutarsınız.

medeniyet tasması ile birlikte kravat denilen laneti en iyi anlatan ifadedir. kravat adamlığın, medeniliğin göstergesiymiş. bu düşünceye gerekli cevabı ann ill dark lakaplı arkadaşımla birlikte yaptığım tasmalı adamlık şarkısında verdim.

tansu çiller de bir anne.. mecliste yaptığı gaflık mı desem, saflık mı desem ne desem bilemiyorum, hatırlarsınız..

tansu: haliosınannn.. halüssinn.. hasonnanasyon... amaan siz anladınız işte.. *

geçtiğimiz seneye kadar hayatımda sadece bir hakaret olarak yer eden, geçtiğimiz yıl bir derste doğum türlerini izlerken; klozet üzerinde sıçar pozisyonda doğum yapan kadını görünce metafordan ibaret olmadığını gördüğüm söz.