entry'ler (47) - sayfa 2
-
motto
-
hasta var gidin başka yerde oynayın
mahalle maçı yaparken bizi sinir eden yaşlı teyze mottosu. büyük ihtimalle yalandır.
-
son gülen iyi güler
taktik ve strateji olarak en son hamleyi bekleyen adamın daha etkli vuracağını anlatan atasözü.
-
maç 90 dakikadır
müsabakada önde olana son gülen iyi güler mesajıdır.
-
selamun aleyküm
aslında ibranice "şalom aleykom"den arapçaya geçmiş, arapçadan da dilimize geçmiş *bir selamlama sözüdür. anlamı allah'ın emniyet ve güveni sizinle olsun demektir.
-
japonya
doğu asya'da bir ada ülkesidir. büyük okyanus'da bulunan japonya çin, kore ve rusya'nın doğusunda, kuzeyde okhotsk denizi'nden güneyde doğu çin denizi'ne kadar uzanır. japonca adını oluşturan kanji karakterler "güneş" ve "köken" anlamına gelir. bu nedenle japonya "doğan güneşin ülkesi" diye de bilinir.
-
marmara denizi
birinci dereceden deprem bölgesi. boğazlar olmasa bildiğin göl.
-
fokur fokur magazin servisi
yeni bir fokur fokur hede hödösü. bu başlığı açmak için bkzden tıkladığımda karşıma çıkan 14 ayrı fokur fokur servisinden sonra neden niçin olmasın dedim. sözlüğe hayırlı uğurlu olsun.
-
eski sevgiliyi unutamayan obsesif ve zavallı insan
bir iki telkinden sonra kendi haline bırakılması gereken, boşuna oksijen falan yaktığı düşünülen boşluk insanı.
eski diyoruz değil mi? bak eski! bitmiş, etmiş, kullanılmış. eskimiş bir şeyi ne yaparız? hooopp çöpe atarız değil mi? hah çok güzem bi'tanem! e o zaman bu eski sevgili meselesi ne oluyor yahu, onu unutamamalar falan. salla gitsin hocu, ne takıyorsun bu kadar. dünyada milyarlarca insan var mutlaka birinden biri ile yeni bir birliktelik yaşarsın ha yaşama öylece takıl veyahut. biri gider diğeri gelir, kervansaray belle kendini.
her işi bitirip eski sevgili gibi saçma sapan bir varlıkla uğraşırsan evin yolunu kaybedersin. güzel, haydi o zaman zıpla! * -
en yakın arkadaş
candır, ciğerdir.
sürekli sevilendir, yanı başında her bok yapılandır. kimi zaman aileden, kimi zaman yaşamdan değerlidir.
bir ömür boyu, soluksuz sevilendir belki de.
gerektiğinde ibne, gerektiğinde folloş olunur uğruna, ama bilinir ki, her daim sevilir.
sevginin yanında büyük de bir saygı vardır. -
gelin olmuş gidiyorsun
cengiz kurtoğlu'nun en çok bilinen şarkılarından. bir dönem tavernalarda klasik haline gelmiştir. sözleri de şöyle;
gelin olmuş gidiyorsun
bana veda ediyorsun
sakın ağlama diyorsun
ağlamamak elde değil
saçlarında sırma telin
neden sustu tatlı dilin
dün benimdin bugün elin
ağlamamak elde değil
duvağına teller takıp
dertli pınar gibi akıp
gül yüzüne bakıp bakıp
ağlamamak elde değil -
en yakın arkadaşın evlenmesi
sanki evlenen senmişcesine mutluluk veren. kimisi hasetinden çatlar gerçi, ben de kıskanırım ama saçının her telini sevdiceğinden...
senelerdir el ele olduğumun diğer elini başkası tutar olmuş nasıl kıskanmayayım ki? -
en yakın dostun eski arkadaş durumuna düşmesi
insanın başına gelebilecek en kötü hadiselerden bir tanesi olmaya adaydır. yıllarca beraber yürüdüğün yollarda artık yanından olmayacaktır. ayağın takıldığında koluna girip aman dikkat et diyen kişi artık yoktur. tüm eski anılar silinmiştir, öyle bir dost yoktur artık. eski sevgili ile dost olabilirsin, tekrar sevgili de olabilirsin ama en yakın dostunla bir kere ters düştünmü ne arkadaş olabilirsin, ne tekrardan dost.
-
en yakın arkadaşın ölmesi
buz gibidir. şaka gibi. dünyanın en saçma şakası. yarım kalmak belki. ağlatmaz önce çünkü zaten aptallaşmıştır beyin, sadece "tamam" dersiniz telefonun diğer ucundan "sakin ol" diyen sese. bağırmamışsınızdır, çığlık atmamışsınızdır, şaka mı diye bile sormamışsınızdır, sadece dinlemiş ve "tamam" demişsinizdir. susar konuşmazsınız ama acıdan değil düşünme yeteneğinizi kaybettiğinizden, onsuz düşünmek bile zor gelmiştir ya da beyniniz onun gitmesine programlı olmadığından durmuştur. ama öğrenmiştir beyin yeni bir bilgi girmiştir beyine size bunu hatırlatmaya başlar ağlamaya başlarsınız sonra birine anlatmak istersiniz telefonu elinize alır onu ararsınız "nefes alamadığınızı" söylemek için, açmaz, o da kaçmıştır kendinden..
sonra suçluluk..
sadece "tamam" dediğiniz için utanırsınız kendinizden ne kadar acı çekerseniz çekin hastaneden kaçıp cenazesine gidemediğinizden ama o yine de bunları umursamaz, hayatı da umursamadığı gibi..
kendinizi suçlama evresi vardır bi' de o'nu izmir'e gidip rahatlaması için siz teşvik etmişsinizdir ve o, o canavar arabaya binmiştir..
sonrası acı bir boşluk, karanlık, soğuk, yalnızlık.. bundan sonrasını bilmiyorum..
kaç yıl oldu? 5 mi? artık girmiyorsun rüyalarıma farkında mısın? kızmıyorum sana, sadece eskisi gibi gülümsediğinden emin olmak istiyorum..
sadece.. -
en yakın arkadaşın harika popoya sahip olması
paradoksal bir durumdur, çetrefildir, çıkılmazdır.