insanların anlamadıkları şeye saçma deme yanılgısından ve insanları değiştirmeye çalışmaktan kaynaklanır. tedavisi için biraz yalnız kalmak, bünyeyi dinlendirebilir.
entry'ler (66)
-
toplum yüzünden depresyona girmek
-
genelleme yapmadan konuşamayan insan
üç cümlesinden birini genelleme yaparak kuran insandır.
astrolojiymiş, yasalarmış, evrensel ahlak kurallarıymış bunlar gibi bilumum tüm genelleyici konulara da inanan insandır aynı zamanda. herkesin aynı durumlara farklı tepkiler verebileceğini, farklı duygular hissedebileceğini es geçen bir tiptir. yaptığı saçma salak genellemelere numunelik oluşturan yakınlarına ise istisnalar kaideyi bozmaz diyerek ayar verdiğini düşünmesi mümkündür.
hayır efendim istisnalar kaideleri bozar da, yıkar da...
bu dahil, tüm genellemeler yanlıştır diyerek noktamı koyarım efenim.
(bkz: tüm genellemeler yanlıştır) -
insanların anlamadıkları şeye saçma deme yanılgısı
düşünmek eyleminden yoksun olma belirtisidir.
kendi gibi düşünmeyeni sindirmeye çalışan, sindiremediğini öteleyip ötekileştiren bir toplumda fazla şaşkınlık yaratmamaktadır.
halbuki -evet sen öyle düşünmüyor olabilirsin- bir sor bakalım neden böyle düşünüyorsun kardeşim, sana göre bu neden doğru-yanlış ? ama olur mu...
saçma deyip geçilir.
(bkz: genelleme yapmadan konuşamayan insan) -
toplum tarafından kabul görmemenin tesellisi
sokrates'in enine boyuna anlattığı bir felsefenin ürünü.
kişinin şüphe uyandırmamak ve dışlanmamak için nasıl davranması gerektiğine ilişkin olarak her toplumun kendine göre anlayışlarının var olduğu bilinir. öyle ki sağduyu nasıl giyinmemizden tutun da kimlere saygı duymamız gerektiğini, hangi etiketlerinde peşinden koşmamıza kadar her şeyi kapsayarak pragmatist olarak yaklaştırmayı amaçlar. en azından sokrates böyle der.
tezine şöyle devam eder;
" herkesçe kabul edilen düzeni sorgulamaya başlamak, garip, huysuz, aksi hatta saldırgan diye nitelenmenize yol açacaktır. antik yunanlardaki tanrı inancının bu kadar eleştirisiz olması da buradan gelir. "
sokrates bunları söyledikten sonra kendisini sözde destekleyen arkadaşları tarafından dava edilmiş ve zehir içirilerek öldürtülmüştür. herneyse konu dağılmasın.
toplum içinde doğruluğu ve kesinliği(!) su götürmez bir gerçek(!!) olarak bilinen kuralları, formları, düşünce sistemlerini sorgulamak, yeniden inşası için fitili ateşlemek hep yanlış anlaşılmıştır. topluluk içerisinde var olan dinamikleri sorgulamak etiket sahiplerini rahatsız etse de olay sorgulamadan ve eleştiriden geçer. neden dibine dek eleştiriririz de kesin yargılar getirmeyiz? neden bok atmayız da kulağını çekeriz? toplum tarafından en azından bağlı bulunduğunuz toplumda otorite sahibi olanlara karşı sivri oluruz da kabul görmediğimizde yadsımayız? çünkü doğru olan budur. sorgulamazsan doğru ve haklıyı bulamazsın.
" bu ortamın kurallarını sorgulayıp, işleyişini bozmayalım " diyerek işin içinden sıyrılamaz insan. hala bir açıklama yapmıyor ya da yapamıyor olmanın dayanılmaz sukuneti sarar bedeni de kendini yetersiz hissetmenin tesellisini benimseyemez.
alain de botton'un felsefenin tesellisi kitabı bu yönde sağlam bilgiler barındırır. -
imam osurursa cemaat sıçarmış
"uydum imama" mantığı var olan osuruk görüp harekete geçen cemaat bünyesi.
-
imam
namaz kıdıran kişidir. şiilerde bu kelimenin tasıdıgı anlam daha güçlüdür; şiiler, peygamber'in soyundan geldigine inanılan imami, cemaatin ruhani lideri olarak kabul eder.
-
nikah
bir erkekle bir kadının evlilik birliği kurmasını sağlayacak yasal işlem, evlilik akdi. *
(bkz: nikahta keramet vardır)
(bkz: imam nikahı)
(bkz: nikah masası) -
nikah masası
adeti olan bir masadır. bu masada,evlilik için imzaların atılmasıyla birlikte, kadın milleti erkeğinin ayağına basar.
-
imam nikahı
islam'ın yayılmaya başladığı dönemde topluma, iki insanın, birbirlerine ait olma durumunu belirtmek için şahitler huzurunda yapılan sözlü anlaşmadır. yasak olmasına rağmen, bugün de yoğun olarak imam nikahı yapılmaktadır.
-
nikahta keramet vardır
"nikah evlenenleri sevgi bağıyla bağlar" anlamında kullanılan bir söz. *
-
toplu sünnet düğünü
maddi yetersizlikler içinde olan insanlara belediyenin bir çözümü olarak göze çarpsada temelinde sorunlar teşkil eden durumdur. ulan seksen tane çocuğu topluyorsunuz o şen şakrak minikleri sırayla takır takır doğruyorsunuz. sokarım böyle sünnete, geleneğe. o çocuklar ilerde büyük sorun yaşar aga demedi deme.
belediye lütfen buna bir çözüm bulsun lütfen. -
toplu nikah töreni
belediyenin maddi sıkıntılar içindeki çiftlere gösterdiği garip anlayış. işi çabuğundan ve temizinden bitirelim kampanyası. toplu sünnet düğünü zedeleri toplu nikah töreninde filmin devam niteliğindeki ikinci bölümünü çekiyor.
(bkz: toplu sünnet düğünü) -
ben bilmem beyin bilir
beyniyle dili arasinda gelgitler yasayan kisi soylemi.
-
ben bilmem beyim bilir
türk kadınının eski halleri. şimdilerde zar zor silinmekte bu zihniyet. 2144 yılında kalmayacak gibi.
-
toplu iğne batması kadar
daha önce hiç cinsel deneyim yaşamamış kişilerdeki o ilk an korkusunu yenmeleri için uydurulmuş ifade.
*berkemon *,çok korkuyorum!
-aaa hiç korkma tıfılgül,hem ne ki?
*canım acıycak diye!
-yok yahu,toplu iğne batması kadar acı duyacaksın.
*malzemeye bakınca o kadar da acımayacak gibi,ama hadi bakalım!
gibi...
ayrıca:
(bkz: ben bilmem beyim bilir)