nickyforenko 2. nesil yazar

1. kimlik tespiti evresi:

erkek mi kadın mı olduğunu anlamak için, ilk önce nick altı entrylere, daha sonra da kadın erkek ilişkisi içeren başlıklardaki kendi entrylerine bakılır ve av belirlenir.

2. gizem yaratma evresi:

hemen her yazdığına (+) rey verilerek bir gizem oluşturulur. av, bu andan sonra kendisini hiç tanımadan bir hayranlık duyacaktır.

3. yanaşma evresi:

artık kendini tanıtma vakti gelmiştir. gene (avın) yazdığı bir yazıdan sonra (+) rey verilir ve hemen sonrasında da mesaj ile kendisine "çok iyi düşünmüşsün" gibilerinden bir mesaj gönderilir. ve bu işlem, avın hemen hemen her entrysinden sonra, başka başka yollarla ("ya ya ya...", "şimdi ben yazacaktım, ağzımdan aldın", "hay aklınla bin yaşa, klavyene sağlık" gibi) kendisine aktarılır. artık gizemli kahraman kendisini göstermiştir. zaten kendi de söylemiştir; "o bendim" diye.

4. ilerleme evresi:

avın nick altına olmadık şempanzelikte entryler girilir. böyle güzel, böyle yakışıklı, çok akıllı, felaket fırlama. kendi nick altına ise; sevgiliyle olan problemler, ayrılıklar filan, anlarsınız işte; maksat: "çok yalnızım be sözlük" demek. artık; tanıma, gizemlilik ve yanaşma evreleri tamamlanmış, iş ilerleme ve gerçek evreye (yatağa atma evresi) yaklaşma sürecine girmiştir. günler böyle geçerken, ilgili kişi aniden msn adresi ister! ki, bir şey soracaktır kendisine (ava). "eski sevgilinin başına musallat olması" en masumane ve dahiyanesidir. neyse, alınır, eften püften bir soru ile ("ne yapacağım ben şimdi" gibi) ve dertleşilir. msn adresi de ele geçirilir.

5. sözlükteki arkadaşları devreye sokma evresi:

güven sağlamak amaçlı hareketler, danışıklı döğüşler silsilesidir. arkadaşlardan, ava bir bahaneyle mesajlar atılması, kendisini alttan alta öven şeyler söylenmesi istenir. "herkes o'nun peşinde, ama o kimseye bakmaz", "nişanlı *", "hayatta kandırmaz" gibi konuşmalar içerir bu mesajlar.
ayrıca; kimi sözlük içi tartışmalarda av ne yazarsa, onu destekleyici entryler ilaçtır, ilaç.

6: zirve öncesi evresi:

tanışmaya az kalmıştır. daha önce olmaz, çünkü adı üzerinde, av bu, ürker. herkesin olduğu bir ortamda tanışılmalıdır. "geliyor musun", "aaa olmaz, sen gitmezsen ben de gitmem", "ben senden başkasıyla eğlenemem"ler iyi yöntemlerdir; ki av da kanar. olmazsa, gene yakın arkadaşlar ya da avın yakın arkadaşları devreye sokulur.

7: zirve evresi:

işte zaman bu zaman.
başlarda çekingen tavırlar, az konuşmalar... fakat ava da aynı zamanda da içki ısmarlamalar... etrafa şaklabanlıklar... yalakalıklar, arkadaşlarla danışıklı övgü almalar... "beklediğimden de güzelmişsin"ler ve.....

8. malum evre.

gibi evreler ve evrelerin bu şekilde oluşmasıyla açıklanabilecek durumlardır.

not: bu entrynin fokur fokur veya herhangi bir yazarı ya da yazarları ile hiçbir alakası yoktur. daha önce yaşanılmış ve birebir görülmüş, bazı sözlük içi öykülerden derlenmiştir.

sözlük olayını bir türlü anlamamış ve anlamamakta ısrar eden insanların içine düştükleri yanılgı.

salakla aptal arasındaki kalın çizgiyi göstermeye yönelik söylenmiş derin felsefik anlamları olan bir söz..

zengin olabilirsiniz.
marka elbiseler giyebilirsiniz.
kariyer sahibi veya adayı olabilirsiniz.
son model arabanız olabilir.
hepsi olursa bütün kızları etkilersiniz...

(bkz: bırak sosyal mesaj vermeyi)

kuş misali kanatlanmaktır.

herhangi bir durumda söylenebilecek en gereksiz, abuk sabuk sözleri bulup söylemektir ki bu da çok büyük yetenek gerektiren özelliktir. herkes saçmalayamaz.

(bkz: saçmalamak)

annelerin plastik kapların bu derece bol ve çeşitli olmadığı dönemlerden geldiğini düşünürsek mantıklı olarak algılanabilecek olaydir.her gördükleri dondurma kabını saklama kabı yaparlar (hatta benim annem üzerine sticker yapıştırıp öyle koyuyor buzdolabına) .marketlere gidince züccaciye reyonundan gene de ayrılamazlar.

(bkz: annelerin yoğurt kabı merakı)

amerikalılıktır... amerika birleşik devletlerinden'im diyeceğine abd denim demektir. olimpiyat oyunlarında dikkatimi özellikle çeken durum aynı zamanda. a.b.d ile japonya arasında oynanan voleybol maçındaki bir mola esnasında abd li oyuncular gaza gelme konuşması sonrası ''usa'' demiş ve durum garibime gitmiştir. ulan düşünsene, kendi ülkenin ismini kısa adıyla telaffuz ediyorsun.. sanki ben galatasaraylıyım demek değilde ben gs liyim demek gibi. zaten adamların çoğunda ülke olarak değil sanki bir kulüp olarak benimsiyorlar abd yi kanaatimce.

artık hangi sözün geldiğini annenizden daha iyi bildiğiniz, yıprana yıprana aslında fazla bir anlam da ifade etmeyen arka tarafta kapanmayan bir radyo görevi üstlenen sözlerdir.

-insan olan ........
-hotel mi burası?
-bak hatice hanımın oğluna ...........
-bi kere de bana söyletmeden yap şu......

güneydoğu anadolu'da sıklıkla rastlanılan zoraki evliliklerden.
hala kızı, amca oğlu, teyze torunu filan...

ne biçim töredir ki:
sırf yabancıya vermemek için, çocukluklarını birlikte bir kardeş gibi geçirmiş insanlar dahi bu şekilde evlendirilebiliyor buralarda. hem kız hem erkek için zor bir durum. sonu intiharlara kadar gidebiliyor.

annelerin çocuklarını döverken kızgınlığın şiddetine bağlı olarak kullandığı aletlerdir bunlar. anne eğer ki çok sinirliyse oklava gibi kafa göz yarıcı-morartıcı aletleri tercih ederken, çok fazla sinirli olmadığı dönemlerde genellikle terliğini kullanır.

müslümanlıktan nasibini almamış insan yavrusunun teşbihidir.

tez elden tövbe edip imana gelmesi beklenir.

torpille gelen, götü deri koltuğa hasret bireyler ile kan bağı bulunan birkaç hücre topluluğunun söylemekten haz duyduğu, buram buram torpil kokan söz öbeği. bne siyasetçilerden tiksiniyorum.

benim amcamın çevresi geniş şeklinde hava atılabilecek bir durumdur.

tabiki dayının ne iş yaptığı önemli. artık klişe haline gelmiş torpil ifade eden bir durumdur ayrıca.