çok ilginç la. kapitalist sistemde bize öğretilen model ağbilerin göğüsleri, sırtları kaymak gibi. ama kadınların tercihleri ise göğüsleri tüylü erkekler. başlığa bir tanım yapmak gerekirse allahın göğüsleri üşümüesin diyerek tüylü yarattığı adamlardır.
bu tüylü erkekler misal bir kadir inanır nasıl kadınların iç çektiği adamlardır. kadir inanırın göğsüne yatıp kılları parmağına dolayan ahu tuğba da kadınlar kendilerini gördüler yıllar yılı ama best modellere bakıyoruz kaymak gibi delikanlılar vallahi ilginç.
bide o göğüslerde kıl ne tuhaf. şimdi bir kılsız adamlara bakıyoruz bir kıllılara bakıyoruz aralarında ne fark var ayol. biri kışın üşüyor diğer üşümüyor mu biri şanslı biri şanssız mı uf karar veremedim.
bana kalırsa önü kıllı olanlarda sorun yokda bazısı var ki sırtı kıllı of ki ne of kazaklı gibi. böyk bu adamların girdiği denizden bile tiksiniyorum. *
entry'ler (65) - sayfa 4
-
göğüsleri kıllı olan erkekler
-
sokakta kalmak
atm de yada parkta kalmayı gerektirmez. eğer bi' gecelik bi' zorunluluksa gidersin hava limanına orada yatarsın. sıcak sıcak kimse karışmaz.
-
sokakta bağıran seyyar satıcı
bazuka ile havaya uçurulması farz olan insan yumurtası.
enteresan kişilikte ve karakteristik formda olan tipler bunlar ha. lan pazar pazar gözüne çöp mü düştü ruyanda mı gördün bizim sokağa da damladın zort diye?
hemen her pazar bizim mahalleyi turlayan hurdacıya, zerzevatçıya, poğaçacıya ve geceleri geçen bozacıya sözlük vasıtası ile seslenmek istiyorum.
bi siktirin gidin
hem bunların boğazlanan tavuk misali çıkardıkları sese uyuz oluyorum hem de ne satıyorlar merakı ile dayanamayıp sıcacık yatağımdan kalkıp cama koşuyorum. hak mıdır lan bu?
hayır dediklerini anlasam üşenmeden merakıma yenilip yataktan kalktığıma acımıcam.
mesela bu hurdacı... urdaciiiiiiiii diye bağırır. ne diyosun abi sen? ben küçükken bunu hep zurnacı sanardım. beklerdim camda ama bi bok çalmazdı.
bi de eskiden lağımcı geçerdi. öyle bir bağırırdı ki ben yıllarca mahallede küfrediyor diye deli sandım durdum. bir insan lağım konusundaki mesleğini en feci nasıl bağırabilir. işte ben yıllarca o lağımcıyı aynen şöyle bağırıyor sandım. amcııııııııııııııııııııııııı... lan derdim ne satıyor bu sonra baktım elinde garip bişi var dedim kesin küfrediyor.
ayrıca zerzevatçı amca. sabah sabah patlıcanı kim ne yapsın. milletin uykusunu bölüp fantezi dünyasına salıvermekten başka birşey yapmıyorsun... sırf senin yüzünden bizim mahallede her yıl 30-40 çocuk doğuyor. sen çekip gidiyorsun ama 4-5 sene sonra bu sefer de o piç kuruları top oynayıp akşama kadar beynimizi mikiyor. -
sokakta maç yapan çocukların topuna vurma isteği
sokak ortasına kale kurup maç yapan çoçukların yanından geçerken gelen karşı konulmaz istektir. öyle vurmak dedikse gıcıklığına değil tabii. tam kale arkasından yaklaşırken bastırır özellikle.'lan şu tarafa biri atsa da şöyle artislik bi plase bıraksam' düşüncesiyle perçinlenir. ha geldi ha gelicek diye maymun olur adam yürürken bir uzun, bir kısa adım. hıh hadi be geliyodu az daha lan diye düşünür insan ama bi türlü gelmez işte o top. inadına gelmez sanki. şimdiye kadar hep istedim bunu ama sadece bir kez geldi. ona da nası bi vursuysam heyecan yapıp top geriye gitti .mına koyim. çoçukta topunu kurtarmak için arabanın önüne attı kendini eziliyordu az daha. ama allah'tan pek bir şey olmadı. ayağı kırılmıştı sadece. bakma böyle yazdığıma çok üzülmüştüm. bir de bi ton küfür yedik tabii çoçuklardan. o gün, bugundür hiç dokunmam toplara. gelip geçerler, zerre kıpırdatmam ayağımı...
-
televizyon kumandası
genellikle erkeğin sağ avucunda ikamet eder.
-
tek abdestle beş vakit namaz kılan insan
tebrik edilmesi gereken yüce insan. abdesti bozmadan beş vakiti çıkarabilmişse çok ciddi su tasarrufu yapmıştır. yalnız pek tasvip edilen bir durum değildir. dinen sakıncası yoktur fakat tıbben ve hijyen açısından sıkıntılar yaratabilir. hiç olmasa elini yüzünü bir yıkasa da temizlense.
-
şampuanınıza servet ödemeyin
devamının da delikanlı gibi getirilmesi gereken motto.
"şampuanınıza servet ödemeyin, saçınız keçe gibi olsun ama paranız cebinizde kalır". -
sokakta mendil ve sakız satan çocuklar
istanbul'da gasp yapanların en büyük yardımcıları. sattıkları 5 liralık sakız pek kazandırmıyor olsa gerek bazı ek işlere yönelenleri varmış.
''ea, çocukların kendisine ısrarla satmak istediği sakızlardan iki tane aldı. birini sevgilisi, diğerini ise kendisi çiğnemeye başladı. trafik açıldı ve genç sevgililer seyahatlerine kaldığı yerden devam etti. ancak bir süre sonra e.a., kendisini kötü hissetti. vücudu uyuşup karıncalanmaya, gözleri kararmaya ve uyku hali almaya başladı. h.m. de sevgilisinden farklı değildi. yarı baygın bir şekilde kartal'a yakın bir yerde hemen arabayı sağa çekti... e.a. ve h.m.'nin uyuklamaya başladığını gören arkadaki araç da sevgililerin arkasına yanaştı.
arkadaki araçtan çıkan iki kişi, e.a.'yı şoför mahallinden alıp, arkadaki koltuğa yatırdı. biri direksiyona, diğeri ise e.a.'nın yanına oturdu ve yolculuk bu kez başıbüyük ormanları'naydı. zanlılar, önce gençlerin para ve cep telefonlarını, daha sonra otomobilin yükte hafif pahada ağır parçalarını gasp etti. zanlıların işleri bitti. ancak diğerinin aklına h.m. geldi. iki zanlı, genç kadını otomobilden çıkarıp çimenlerin üzerine yatırdı ve çırılçıplak soyup defalarca tecavüz etti. sonra da elini kolunu sallaya sallaya gitti. jandarma devriyesi gençleri bulduğunda olayın üzerinden saatler geçmişti. e.a. ve h.m. ise hala baygındı.'' * -
sokakta sigara içen kadınlar
bazı şizofrenik kişiliklerin cinsel anlamlar çıkardığı, ancak bu anlamla hiç de alakalı olmadığı, sigara içmek için sigara içilen bir durumdan ibarettir.
-
sokakta kulaklıksız müzik dinleyen insan
arabanın içinde son ses müzik dinleyen ve camları açan apaçilerden farkı olmayan apaçilerdir. bunların bir üst seviyesi olan ve evi olanlar da görülmektedir.. *
-
sokakta dizüstü bilgisayara ihtiyaç duyan insan
kafelerin wireless teknolojisine sığırsonik bir geçiş yapmasına ayak uydurmuş insandır.. kafeye gidip bir şeyler okuyarak kahveye verdiği yüklü paranın karşılığını alamamaktan korktuğu için yürürken dahi bilgisayarının ekslikliğini çeker.. buhran içerisindedir.. halbuki laptopu yanında olsa, bir pufun üstüne yayılıp bir yandan kahvesini içerken diğer yandan sözlüğe girse ne güzel olurdu.. ama bunları düşünmek için yanlış zamandır.. zira eve gitmeli peynir yemelidir.
-
sokakta koşarken yaşlı teyzelerin sizi engellemesi
çok sinir bir durumdur. aceleniz vardır. işe geç kalmışsınızdır ya da bir randevunuza geç kalmışsınızdır. koşarsınız ama sürekli bazı teyzeler tarafından engellenirsiniz. daracık sokakta bir gurup teyze kahkahalarla konuşur ve "pardon, özür dilerim, geçebilirmiyim" demenize ramen sizi duymazlar ve yaptıkları durma eylemine devam ederler. aynı durum sokakta sağ taraftan koşarsınız ki hani sağdan yürünür, "sağ sol yapa yapa milleti sollarım" dersiniz. ama o teyzeler öyle bir yürürki aman allahım. onların arkasında ankaraya kadar kuyruk oluşur resmen. hele geçeceğiniz sokakta o gün pazar varsa yandırınz. bu teyzeler sizi orada da engeller. olmadı el arabalarını koydukları yer öyle bir yerdir ki sizi engellemeye el arabalarıyla olsa da devam ederler. tatlı teyzelerdir bu teyzeler ama gizli bir örgüt'e bağlı olup olmadıkları bilinmez.. *
-
aynaya bakıp sen kimsin diye soran manyak
gördüğü görüntü karşısında şok olup manyağa bağlamış manyaktır.
üzerine gitmemekte fayda var, hayat güzel. * -
sev beni sar beni deli gibi sev
ahmet şeker'in söylediği sev beni sar beni şarkısının içinde geçen cümle. *
-
küçük iskender
erotika, papağana silah çekme ve ipucu bırakma sanatı şiir kitaplarının sahibi, 1964 doğumlu şair ve yazardır.