genellikle ilkokul çağındaki kızlarımızın gerçekleştirdiği eylem.
entry'ler (53) - sayfa 3
-
eteğin altına eşofman giymek
-
ünlü düşünürlerin sözleri
kontrolsüz güç güç değildir.
insan kaybedeceğime para kaybetmeyi yeğlerim.
iki bayram arası düğün yapılmaz.
ben sana adam olamazsın demedim babam olmazsın dedim *
ve devam eder gider.... * -
türbanlı hatun
çok taş olup kendini kapatmayı tercih eden tipler. daha seksi olurlar nedense. kimse görmemiştir ama mükemmel kırıtırlar.bezlerinin altında mükemmel yüz olabilir.
-
mini eteğin altına tayt giymek
son günlerde sık sık gözüme carpan giyim tarzı. gördügüm anda sinirlerim hopluyor arkadaş.
bir bayan eger düzgün bacaklara sahipse mini etek giyer. ama etegin altına da tayt giyiyorsa bu bacaklarını saklama nedenidir.
bir bayan eger düzgün bir popoya sahipse tayt giyer. ama taytın üstüne de etek giymekte ise, pek de hoş olmayan poposunu gizlemektedir sanırım.
eğer ki bu iki ihtimal de kafanıza yatmadıysa, epilasyon zamanı geçmiş olma ihtimalini de düşünmek lazım. * -
eteğin altına külot giymeyen kız
rock barlarda ve clublarda sıkça rastlanılan durum. civarda şüphelendiğiniz öyle biri varsa yanlışlıkla masadan bir şey düşürün ve eğilin. görürseniz gülüp kıza göz kırpın... eğer gülerse teklifiniz kabul edilmiştir. uygun biryer arayışı içerisine girin. tuvalet lavabosu bakınacağınız ilk yer olsun.
-
yeni nesil gülme şekilleri
zamanla değişen gülme şekilleri.. devir ne kadar değişmiş yahu. yaşlanıyoruz sanırım. eskiden sadece hahaha diye gülerdik. bunlar ne lan:
(bkz: puhaha)
(bkz: zuhaha)
(bkz: muhaha)
(bkz: nihaha) -
her türk asker doğar
kadın kısmını düşünmeden söylenmiş söz.
-
herkes rütbesini bilecek
galatasaray'ın 15 şampiyonluğu tamamlayıp 3 yıldız almasından sonra diğer takımlara galatasaray taraftarının söylediği laf.
her türk asker doğar diye boşuna dememişler. -
zengin ve fakirden eşit oranda alınan vergi
kdv gibi garip bir türk icadı verginin tanımıdır.
-
bestekar sokakta
sabahları o kadar özel değildir bu sokak. tunalı hilmi caddesi'nde ilerlerken ertuğ pasajı'nın oradan içeriye kıvrılan yoldan girdiğinizde karşınıza çıkan bu sokak, akşamın ilk saatlerine kadar, neredeyse tamamen terk edilmiş gibidir. geceleyin yaşanacak olanlar hakkında en ufak ipucunu bile bulamazsınız. belki öğleden sonra kebap 49'da bir yemek yiyebilirsiniz ya da henüz boş olan kafelerden birinde bir süre oturabilirsiniz. çin mutfağını seviyorsanız, yıllardan beri yerini koruyan koreli kadının yerine gidebilirsiniz, sokağın hemen başındaki japon fenerlerinden tanırsınız zaten. kumpiri de güzeldir demek isterdim, ama otantik'te yiyeceğiniz kumpir hayatınızın en güzel kumpiri olacak diyemiyorum ne yazık ki.
haftasonu akşamı saat beşi gösterdiğinde bestekar'ın ilk sakinlerini sokakta görmeye başlarsınız. 15-16 yaşlarındaki "alternatif lise gençliği" sokaktaki yerini almaya başlar. ertuğ pasajı'nın merdivenleri, sokaktaki kaldırımlar onların ikamet alanlarıdır. bu gençler arasında mavi saçlılar, kaşında burnunda fazladan iki-üç küpe bulunanları görünce şaşırmamalısınız, zira bestekar sokak ileriki saatlerde çok daha fazlasına ev sahipliği yapacaktır. kafe olarak tanımladğımız mekanlar yavaş yavaş gerçek yüzlerini göstermeye başlar hava kararmaya yüz tutunca. ilk müzk sesleri sokağı doldurmaya başladığında az evvel bahsettiğimiz gençler de evlerine dönerler ya da başka mekanlara doğru yola çıkarlar, çünkü bu müzik tarzı onların hoşuna gitmez; bestekar geceleri dillere düşmüş olan rock ve pop müzk ile başlar. "alternatif lise gençleri" için bu popüler müzikler "işkence"dir.
hava iyice karardığında, bestekar sokak'ın kaldırımları park yerlerine dönüşür. bütün hafta yorulan insanlar soluğu, artık iyice hızını almış eğlence mekanlarında alırlar. bestekar müdavimleri, süslenip püslenmiş insanlardan çok, kot pantolon-kazak insanlarıdırlar. sokaktaki sesler, şakalaşan üniversiteli gençler ile genç iş insanlarının seslerinin bir karışımıdır. geç akşam yemeklerini yiyen kişileri de 9-10 gibi yolda yürürken görmeniz mümkündür.
gecenin ilerleyen saatlerinde, sakin kalabalık bestekar sokak'ı terk eder. geriye kalanlar, sabaha kadar eğlenmeyi ve vücutlarını alkole doyurmayı planlayan kesimdir. işte bestekar sokak şimdi gerçek bestekar olmaya başlamıştır. sokaklarda, ellerinde bira şişeleriyle gezinen neşeli insanlar vardır. bu kişiler bir mekandan ötekine gezinir dururlar. genelde güzergah şöyledir: twister, twister'dan corvus'a, corvus'tan sonra corvus'un karşısındaki bakkala, bakkaldan bakkalın yanındaki apartmanın merdivenlerine ve oradan yolun en sonundaki locus solus'a ya da kennedy caddesi üzerindeki mono'ya, oradan da arkadaşların kollarında eve...
bestekar sokak'ta alkol, çoğu yerden daha ucuzdur. eğlence de genç insanlara hitap eden şekilde olduğundan kendisini kaybeden çok olur. kendisine hakim olabilenler ise bu sokağın asıl keyfini çıkarabilen kişilerdir. bir süre eğlendikten sonra, bulduğunuz ilk midyeciyle muhabbet ede ede yenilen midye dolmalardan da bu keyfe tuz biberdir. dört beş kişilik bir arkadaş grubunda hep aynı konuşmalar geçer:
-demin geçen çocuğu gördün mü? gözlerinde sürme olanı? saçı pembeydi çocuğun.
-gördüm. yanındaki kızın da kaşında sanırım beş tane piercing vardı.
-ne ilginç tipler var. midye yiyelim hadi!
-nasıl yiyorsunuz o iğrenç şeyi?
işte o soru, "nasıl yiyorsunuz o iğrenç şeyi?" diye sorulmasına rağmen, soruyu soran da dahil midye dolmalar yenir. bir bestekar günü de bu şekilde biter.
bestekar sokak gün ışığının olmadığı zamanlarda aydınlanan, ankara'nın yaz kış en çok rağbet gören sokaklardından birisidir. ister "alternatif" olsun, ister olmasın, ankara'da bulunan her insan tarafından bu gecelerin tadına en az bir kez bakılması gereklidir. kızılay'ı görmeden, kale'ye çıkılmadan nasıl ankara görülmüş olmazsa, bestekar'da bulunulmadan da ankara anlaşılmış olamaz. -
çocuklarla girilen akla ziyan diyaloglar
minnacık veletlerin; akıl yaşta değil baştadır atasözünü kanıtlarcasına sizle girdiği komik diyaloglardır. örneğin;
bestekar sokakta; saat gece 12 suları. inflack, ben ve bir adet arkadaşımız sokakta muhabbet ediyoruz. arkadaş erkek olduğu için çiçekçi çocuk "abi ablalara birer gül" nidalarıyla yanaşıyor, klasik tersleme cevapları. çocuk 2 adım gidiyor, derken geri dönüp "abi sen almadın ama, şimdi güller elimde kalmasın, ben centilmenlik yapıp, vereyim ablalara" diyerek elimize gülleri tutuşturuyor. işbu abi kıpkırmızı, biz çocuğun centilmenliğine kopmuş durumdayız.. -
aile büyüklerinin yanında yanlışlıkla edilen küfür
ağızdan çıkması engellenemeyen, anne ve babanın yanında otururken gelen ve tutulamayan küfürdür.
-bak şu kaltağa ya.
-ne dedin sen?
-ııı şeyy.. ama öyle baba, baksana şu kadına. *
-odana çık ve 2 gün yanıma gelme.
-2 günlük harçlıktan olduk iyi mi.. -
3 yaşındaki çocuğu bayram namazına götürmek
10 yaşındaki çocuğu dersaneye göndermek gibidir. aynı mantalite. akıl baliğ olmamış zihin pıtırcıklarının beyinlerinin aileleri tarafından şekillendirilmesidir.
gerek yoktur böyle şeylere. önce bi' ergenliğe adımını atsın, sonra istiyorsa namazını da kılar, orucunu da tutar. -
bir siteye koyduğu videoyu allayıp pullayan insan
süper vidyo kesin izleyin, çok komik, buna ağlamazsanız ben de neyim, buna gülünür, mutlaka bakın, izleyin ve görün, ve forward mailci edasıyla ''lütfen bu vidyoyu herkes ulaştıralım'' diyenler.
ulan duygularımıza ipotek mi koydunuz? siz oraya komik yazmazsanız o şey komik olmayacak mı?
bırakın yorum katmayı. mesela: vidyomuzun içeriği ''çocuğu ısıran eşek'' olsun. bırakın öyle yazın başlığa. ''çok komik ehi ehi izleyin.'' * -
fokur fokur yazarlarının kurbanlık hayvanları
fokur fokur insanlarının kurban bayramında kesecekleri hayvanlardır. başlık benim değildi bana kaldı sağlık olsun. artı verin anlaşalım.
noxeca: arı.
kendi dedi.
arının 3 te 1 benimmiş. yarısı konusunda pazarlıklarımız devam etmekte.