çok güzel olduğu için işe alınmayan bir kadındır. tanım kısmını bu şekilde salladıktan sonra * asıl hikayeye gelelim.
daha önce bu tarz bir durumu yaşayan varmıdır bilmiyorum ama bugün ben bunu bir bayana yaşattım ve şu an yaptığımdan utanıyorum. bugün kariyernet de bulunan teknik ressam ilanımız için şirkete davet ettiğimiz bir bayanı mülakata aldım.
ismi bile harikulade güzel olan 26 yaşındaki hanımefendiyi odamda gördüğümde şoka girdim, dilim tutuldu o nasıl bir güzelliktir öyle ki; gözlerime inanamadım. tanışma faslının ardından karşılıklı oturduğumuzda cv sini masama bıraktı ve ben hala daha içine düşercesine turkuaz rengi gözlerine bakıyordum. öyle etkilendim ki kendimi toparlayabilmek için elimdeki cv ye odaklandım.
seçkin bir teknik üniversitenin mezunu olan, iyi derecede almanca ve ingilizce bilen kültürlü bir hanımefendiydi. avrupadaki müşterilerimizin teknik problemlerine cevap verebilecek diller biliyordu, solidworks, autocad gibi tasarım programlarını ileri düzeyde kullanabiliyordu. güzel kızların akıllı olmadığını vurguladığım tezimi yerle yeksan etti.
liv tyler mı desem catherine zeta jones mu desem yoksa onlardan daha mı güzel desem bilemiyorum. 1.70 civarı boyu, mükemmel fiziği, uzun siyah saçları, turkuaz rengi iri gözleri, takma olmayan upuzun kirpikleri, dekolte olmayan post modern giyim tarzı * ve zevkli bir seçimle kendine harikulade yakışan ayakkabıları * ile aseletini ön plana çıkarmayı başarmıştı.
geçmiş iş tecrübeleri ve bizim ihtiyacımız olan kriterleri görüştükten sonra onu işe almamak için hiç bir sebeb kalmadığını düşündüm. evet tam ihtiyacımız olan biriydi. hayranlıkla onu izlerken gözlerime bakarak gülümsüyordu. ona vereceğim cevabı düşünürken, aklımdan bir süre sonra çıkacak problemler geçmeye başladı. iki paçoz muhasebeci ve sekreter için birbirinin kuyusunu kazan ve dostluklarını kaybeden yavşakları düşündüğümde bu kız için şirketi bile satabilecekleri aklıma geldi. hanımefendiyi patronum ile tanıştırıp birlikte kendi odama döndükten 5 dakika sonra patronum ile yaptığımız telefon görüşmesinde geçen diyalog şöyle idi;
-efendim bülent bey.
-uğurcum herşey okey de kız çok güzel, sence ne yapalım?
-daha önce olanları biliyorsunuz bülent bey.
-evet bende bu yüzden kararsız kaldım.
-siz bilirsiniz bülent bey
-ben karışmıyorum karar ve sorumluluk senindir.
-tamam bülent bey.
adam bütün sorumluluğu üstüme yıkıp telefonu kapattı. şimdi vermem gereken karar ne olmalı diye tekrar düşünürken doğabilecek sorunlar yüzünden hesap vermem gerekeceği aklıma geldiğinde hanımefendiyi reddetmekten başka çarem kalmadı. hanımefendi herşeyin mükemmel olduğunu ve tam aradığımız eleman olduğunu anlamıştı, şimdi onu reddetme bahanesini nasıl bulacağımı düşünürken gerçeği söylemeye karar verdim.
-x hanım özgeçmişiniz ve tecrübeleriniz çok iyi fakat biz sizinle çalışamayız. *
-peki neden böyle olduğunu sorabilirmiyim.
-çok güzel bir bayansınız. sizi koruyamayız, bu yüzden sizinle çalışmamız mümkün değil.
-ne yani. sorun sadece bu mu ?
-evet sadece bu.
-teşekkür ederim uğur bey. iyi günler.
bunları kırgın bir yüz ifadesi ile söyledi ve hızla odayı terk etti. ben ise halen daha olayın şokundayım. çok çirkin biri için bile bu şekilde düşünmezken, insanları fiziksel görünümleri ile yargılamayan biri olarak nasıl yaptım böyle bir şeyi? yaptığımdan utanıyorum.
entry'ler (25)
-
çok güzel olduğu için işe alınmayan kadın
-
dizin oluşturma hizmeti
sabit diskteki dosyaları arama süresini kısaltmayı hedefleyen ve bilgisayarı yavaşlatan windows hizmeti.
-
günlerin tersine dönmesi
geceleri sıcak yatakta uyumak varken uyanık olup gündüzleride gecenin aksine uyumak.
genellikle final haftası öğrencilerin yaşam biçimini anlatır. şuanda benim yaptığım gibi. -
tecavüze uğruyorsan zevk almayı bileceksin
valla böyle bi'şey var mı yok mu bilmiyorum böyle bi'şey derken klişeleşmiş söz. sık olmasa da kullandığım yerine göre cuk oturan bana göre bir deyimdir. kötü olayların tadını çıkart anlamına da gelebilir. gerçek anlamın da düşünürsekte daha cazip. güzel söz işte.. *
-
doğrusal ötesi analiz
nonlinear olarak da anılan analiz türü. yapı davranışı incelenirken kullanılan iki yöntemden biri (diğeri için doğrusal analiz). doğrusal ötesi analizde aslolan yapı hasar aldıktan sonra bu hasarla ne kadar ayakta durabileceğidir. bunun için mevcut yapının özellikleri belirlenir ve hasar sınırları hesaplanır. sonra bu yapı hasar sınırlarına, uygun deprem yükü altında analiz yapılır. analiz sonuçları 50 yılda aşılma olasılığı %50, %10, %2 olan deprem durumları için değerlendirilir ve bina deprem performansları belirlenir. * ardından güçlendirme projesi yapılır.
-
fokur fokur ile ilgili ne söylediler
sağlam yazar sağlam sözlükte bulunur.
(bkz: mustafa kemal atatürk) -
penisin fermuara sıkışması
acı veren durumdur. aşağı çekilse acır yukarı zaten çekilmez. *
-
sevgiliden tiksinmek
acıdır. tiksinmek ve hiçbir şey yapamamak daha acıdır. yaşanmışlıklara bok atılır, suç onlarınmış gibi. halbuki alışkanlıktır esas olan, vazgeçmek elbet zordur.
çok iğrenç bir vaziyet. olmasın. -
bülent arınç
mecliste bir hadise üzerine ağladığında içimizi burkan ex meclis başkanı.
ama sana ağlamak yakışmıyor, haydi gül bülent, biz seni hep böyle hatırlamak isteriz. -
suriye
ortadoğu'da lübnan, israil, ürdün, ırak ve türkiye ile komşu bir ülkedir. başkenti şam, nüfusu 23,59 milyon. nüfusun %90'ı müslüman, %10'u hristiyandır. akdeniz'e kıyısı vardır. türkiye'nin en uzun kara sınırını oluşturan devlettir.
suriye, tarih boyunca kenanlılar, ibraniler, aramiler, asurlular, babilliler, persler, yunanlılar, romalılar, bizans, araplar, selçuklular ve haçlılar tarafından istila edilmiştir. şam, 1260 yılında memlük imparatorluğunun başkenti olmuş, 1400 yılında, timur tarafından saldırıya uğrayıp yok edilmiştir. 1517'de osmanlı egemenliğine girmiş ve tam 403 sene boyunca osmanlı tarafından yönetilmiştir. birinci dünya savaşı'nda osmanlı yönetiminden çıkmıştır.
1920'den 1946'ya kadar fransa yönetiminde kalmıştır. 1946'daki bağımsızlık ilanından sonra, 1958 şubat'ında, mısır ile birleşik arap cumhuriyeti'ni kurmuşlardır. bu birliktelik, ancak 3 yıl sürmüştür ve iki ülke 1961 yılında ayrılmışlardır. suriye, altı gün savaşı'nda golan tepeleri'ni kaybetmiştir. israil, 1981 yılında burayı, tek taraflı olarak ilhak etmiştir. bu işgal, bugün hala iki ülke arasında sorundur. * -
mardin
mimari, etnografik, arkeolojik, tarihi ve görsel değerleri ile zamanın durduğu izlenimini veren güneydoğunun şiirsel kentlerinden biridir. mardin farklı dini inanışlar paralelinde, sanatsal açıdan da tarihi değeri olan camiler, türbeler, kiliseler, manastır ve benzeri dini eserler barındırmaktadır. mardin, ipek yolu güzergahında olup, ilde beş han ve bir kervansaray mevcuttur.
-
güneydoğu anadolu bölgesi
türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinden biridir. güneydoğu torosların güneyinden suriye sınırına kadar olan yerleri kaplar. yüzölçümü ve nüfusuyla türkiye'nin en küçük bölgesidir. bölgede etli ve baharatlı yiyeceklere sahip olan zengin bir mutfak kültürüne sahiptir.
-
kız erkek ayrı okusun
mardin valimiz hasan duruer'in ortaya attığı, çiçeği burnunda bakanımız bülent arınç'ın destek verdiği müthiş fikir.
güneydoğu anadolu bölgesi'ndeki okullarda kız ve erkeklerin ayrı okutulması halinde kıskançlıkların ve yanlış anlamaların önüne geçilebileceğini savunmuşlardır bu iki devlet adamımız. ayrıca pedagojik yönden de araştırılmasını istemişler.
bana kalırsa da ayrı ayrı okutulsun kız ve erkek öürenciler hatta tüm türkiye genelinde yayılsın bu uygulama. imam hatipler'in başarısı ortada işte, karma eğitim çökmüştür artık hem sosyal çöküntü meydana gelmiş hem de eğitim sistemimiz çöküş sürecine girmiştir bu karma denen saçma sapan eğitim ile.
tez elden kız ve erkekler ayrı okutula!! * -
efsane gazoz
uludağ gazoz'un reklam sloganı.
-
uludağ gazoz
nefis bir gazozdur. ama heryerde bulunmuyor malesef. (colaya pepsiye altarnatif içmeyin alamyın şu şerefsizlerin mallarını)