mnagoym un tarihçesi bilinmemektedir. fakat, kırsal kesimlerde, illaki, dillerde güller bitiren küfürdür. açılımını faytoncu faruk bile bilir. kahvelerde; koz çıkarırsan, tavlada; içeride vur kaç yaparsan, bol bol kulaklardan girer çıkar, evrim geçirir. misal;
hamuğagoym
yumaagoym
aminöyn *
amnüün
mnıkoöyim yeaa... şeklinde devam eder.
entry'ler (65) - sayfa 3
-
mnagoym
-
ne emmeye ne gömmeye gelmek
her çocuklukta dillenen, sağlam sempatik küfürdür. misal;
- la hadi la zımba beş oynayak laa!
+ yok istemiom..
- top oynuyak ama kaleye geç!
+ ı ıh.. akşam ezanından önce evde olcam..
- mnagoym sende ne emmeye geliyon ne gömmeye!
+ helal iyi tabirdi.. -
istemeye gelmek
kızı olan ev ahalisine komşu aracının söylediği sözcük.
örnek cümle: salih abi senin kızı istemeye gelcez bu akşam.
tabi eskiden kalma bir mahelle geleneğiydi bu.hani türk filmi tadında. şimdi kalmadı sanırsam. -
islami kesimi akp ye indirgeme yanlışı
islami kesim = akp
veya
dindar = akp
gibi bir eşitlikten doğacak en büyük yanlışlıktır.
herhangi bir akp'li siyasetçinin söylediği saçma sapan bir lafı veya belirttiği dünya görüşünü islam dinini görüşü gibi algılamak yapılan en büyük hatalardandır. -
promosyon bardak için koliyle meşrubat alan insan
çoğunlukla altılı kolileri, çok da ihtiyacınız olmadığı halde, koliye bantla yapıştırılmış duran ve üzerinde marka logosunu barındıran bardağı için alınmasıdır.
-
halı sahada futbol oynayan şehir aylakları
şehirlerdeki çim ve toprak alanların yok olması ile mantar gibi çoğalan, adına halı saha denen saçma mekanlarda futnol oynadığını sanan tiplerdir efendim.
bunların işi gücü pek yoktur ve birçoğunu başı boş üniversite öğrencileri oluşturur. çim sahalarda futbol oynayan beyaz yakalıları bu aylak takımından ayrı tutuyorum tabii ki. * -
laf
konuşma, söz anlamında bir kelime.
-
mutlu
-
seviyeli bir muhabbete ne dersiniz
ekseriyetle seviyesiz insanların sohbete teşebbüs biçimi. ulan seviyen varsa zaten belirtmezsin seviyeli diye.
-
kendi kendine mutlu olmaya çalışan erkek
hayal dünyasına güvenip hareket edebilen erkektir. zira bir erkek bir kadınsız asla mutlu olamaz.
-
laf etti bal kabağı
saçma sapan laf söyleyen, kalçasından uyudurma cümleler türeten kişilere söylenen söz.
-
madem ki ermenisin istemeden vermelisin
(bkz: laf etti bal kabağı)
bir millete mensup insanları kökünden orospu ilan eden ahmakça bir söz olmaktan öte gitmeyen önerme.
bu cümledeki "ermeni" ibaresini kaldırıp her türlü kişi, kurum, takım vs. konabilir.
yalnız kafama takılan soru bu laf nerden çıktı?
sanırım biri götünden uydurdu veya tecrübe etti bu alakasız durumu.
kim bilir? -
emek
bir işin başlangıcından tamamlanmasına kadar kullanılan bedensel ve zihinsel güce emek denir.
kapital düzende yaşayan proleteryanın bu düzende yok olmamak için döktüğü ter dir emek..
kutsal olandır, alın teridir.. yüktür omuzlarda ağırlaşan gün geçtikce, cevabı olmayandır.
neye emek?
neden emek?
fütursuzca harcanan insan ömrüdür.. insanın kirpiğinin ucu ile gördüğü hayattır. uğrunda harcanan.. -
1 mayıs emek ve dayanışma günü
hükümetin 1 mayıs işci bayramına verdiği yeni isim. bahar bayramı deniyordu bu daha cafcaflı olmuş. emek ve dayanışma günü ama emekciler bayramını kutlayamıyor. dansözler, gayler, şeriatciler, siyasi partiler, holiganlar meydanlara dökülüyor. işcilere ise o meydanlar sonuna kadar kapalı.
(bkz: 1 mayıs işçi bayramı) -
1 mayıs işçi bayramı
1 mayıs işçi bayramı işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günüdür. dünyanın birçok ülkesinde resmi bayram olarak kutlanmaktadır. türkiye'de ilk olarak 1923 yılında amele bayramı olarak kutlanmış olan 1 mayıs türkiye'de halen resmi bayram statüsünde değildir.
ilk kez 1856'da avustralya'nın melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri, günde sekiz saatlik iş günü için melbourne üniversitesi'nden parlamento evi'ne kadar bir yürüyüş düzenlediler.
1 mayıs 1886'da amerika işçi sendikaları konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar. şikago'da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı. luizvil'de (kentaki) 6 binden fazla siyah ve beyaz işçi, birlikte yürüdü. o dönemde luizvil'deki parklar, siyahlara kapalıydı. işçiler, sokaklarda yürüdükten sonra hep birlikte ulusal park'a girdi. her eyalet ve kentte, siyah ve beyaz işçilerin birlikte yaptığı gösteriler, gazeteler tarafından, 'böylece önyargı duvarı yıkılmış oldu' şeklinde yorumlanmıştı1.
bu gösteriler 1 mayıs'ı izleyen günlerde tüm harareti ile devam etti ve 4 mayıs'ta kanlı haymarket olayı'na yol açtı.
uygulanan yasal baskılarla bu gösterinin tekrarlanması engellendi. 1889`da toplanan ikinci enternasyonal'de fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 mayıs gününün tüm dünyada "birlik, mücadele ve dayanışma günü " olarak kutlanmasına karar verildi. böylece ikinci gösteri 1890 yılında yapılabildi.