ekmek arasi toz seker 2. nesil yazar

otobüs olsun, minibüs olsun, tren olsun hatta isterse uçak olsun... kişinin, bineceği toplu taşıma aracının kendisine aitmişçesine iyelik eki getirerek bahsetmesidir. işin ilginç yanı karşı taraf * için de kabul edilmesidir.

- kız necla bi kahve içseydin
- yok canım öyle bir uğradım uçağıma yetişmem lazım

- otobüsün ne zaman kalkıyor?
- daha otobüs almadım, sadece koltuğunu kiraladım.

geçimini kendi emeğiyle sağlayacak duruma gelmek.

temel besin maddelerimizdendir, arasına herşey girer.

belki de dünyanın en zararsız canlısı.

kendi halinde, dünya umrunda değil.

tıpkı benim gibi...

bir balık gibiydim kalbim iki odacıklıydı..

saçma bir eylemdir. gönlü bol insan gider kral bir balıkçıda adam gibi salatasıyla kalamarıyla patatesiyle rakısıyla balık ısmarlar. ne işi olur tekne köşelerinde balık ekmek ısmarlamakla lan. 2 lira onlar hem. 2 dolmuş parası sadece.

bir iskambil oyunu.

4 kişi ile oynanır.

52'yle yani tek deste ile oynanır. herkese 13 kağıt dağıtılır, dağıtımda kaçar kaçar dağıtıldığının önemi yoktur fakat iyi karışması açısından teker teker dağıtma yoluna gitmek iyi olacaktır. kurallarını sıralayalım:

-koz her zaman maçadır.

-kozun maça olduğu hesaba katılarak, 13 kağıtlık elin kaç alacağı oyun başlamadan söylenir. söylenen el sayısı 10'la çarpılır fazladan alınan çarpım sonucuna eklenir. örneğin; 4 demiş er kişisi 5 aldıysa 4x10=40 40+1=41 işlemlerinin ardından bu er kişinin hanesine 41 puan yazılır. eğer 4 deyip daha az sayıda el aldıysa -40 puan yazılır.

-artı puan alabilmek için sadece söylediğinden fazla el almak yeterli değildir. yandan batmak diye de bir olay vardır. yan kavramı yöreden yöreye değişiklik gösterse de aslı +2'dir. yani er kişisi 4 demesine rağmen 6 aldıysa yandan batar. puan hanesine -40 puan yazılır. ama öğrencilerin, yani kahvedeki emekli amcalara nazaran toy elemanların, bulunduğu üniversite, lise gibi ortamlar yan +3 kabul edilir. yani 4 deyip 6 aldığınızda değil 7 aldığınızda batarsınız.

-ilk oynayanın oynadığı türde kağıt atmak ve onun attığı kağıdı yükseltmek zorundasınızdır. şöyle ki ilk oynayan sinek 9 attıysa siz de 9'dan büyük bir sinek oynamak zorundasınızdır. eğer elinizde 9'dan büyük bir kağıt yoksa istediğiniz kadar küçük bir sinek atabilirsiniz. eğer sinek hiç yoksa o zaman koz atmak zorundasınızdır, bu koz atma olayına da çakmak denir. elinizde koz da yoksa o zaman istediğiniz büyüklükte ve türde kağıt atabilirsiniz.

-4 kağıt ortaya atıldığında en büyük kağıdı atan o eli alır. fakat koz atıldıysa siz başka bir kağıdın asını da atmış olsanız kozun 2'sini atan eli alır. eğer iki tane koz atan varsa büyük kozu atan alır.

-0 yani el almaz deme şansınız da vardır. eğer 0 deyip başarılı olursanız hanenize 50 puan yazılır. ama 0 dedikten sonra el alırsanız hanenize -50 puan yazılır.

-0 dememenize rağmen hiç el alamazsanız yine -50 puan yersiniz.

-el dağıtıldığında elinizde 10'dan daha büyük bir kağıt yoksa o el iptal olur, kağıtlar yeniden dağıtılır.

-oyun 13 elden oluşur. 13. elin sonunda en yüksek puanda olan kazanır.

-oyunun herhangi bir elinde bir oyuncu çiz ya da king derse o el oyunun son eli olur. bir oyuncu çiz dediğinde 13 elin 12'sini alıcam demiştir. alırsa o anki puan tablosu ne olursa olsun çizen kazanır alamazsa da kaybeder.

not: batak ihale'yle karıştırılmaması gereken ayrı ve müthiş bir oyundur. yer yer ihale'den ayırmak için koz maça da denir. asıl ustalar ihale değil batak oynar.

not2: yancılar masanın hesabını kabarttığından pek sevilmezler ama yine de kambersiz düğün olmaz.

ben motor muhendisi olsam bu lafi bi t-shirt'e bastırıp giyerim
motorun calışma prensibi budur çünküm.
piston emer, sonra buji patlatır ve ortama gömer, ordan çıkan enerjide pistonu geri itip krank milini çevirir efenim.*

emmeli gömmeli bi' batak oyunudur. eğer yeterli sayı olan 4 kişiye ulaşılamazsa 3 kişide kalınırsa bu yola baş vurulur. kağıtlar 16'şar dağıtılır. yere de 4 kağıt gömülür. ihaleyi alan kişi elinden dört kart çıkarıp yerdeki kartları eline alır.

aynı konu ile alakalı girilmiş entry'lerin toplandığı yer.

canı sıkılmış ve bunu gidermek, eğlenmek isteyen yazarın yapacağı şeydir başlık sıçmak.

aslında göreceli bir kavramdır. yani başlığın sıçılmış olması, onu okuyan yazara göre değişir. kimine göre; o başlık, yaratıcı ellerden çıkma şahane bir eserken, bir diğerine göre; o acı yiyerek sıçılmış bir dışkıdır. ama bazen öyle saçma açılır ki başlıklar, kimse sıçıldığının aksini iddia edemez. öyle bir şeytir işte.

**

dağcılık değil de, yine böyle dağa tırmanma adı altında, durduk yere sırf heyecan olsun diye uçurumların kenarlarından geçip, farklı atraksiyonlara giren güruhtur. hani dünyadaki bütün güvenli sporları veya adrenalin yaratan faaliyetleri tükettik de abuk sabuk iplerle karşıya geçmeler, manasız heyecan arayışları falan.

bir de bunun spor adı altında yapılıyor olması ilginç. ölse üzülmem dediğimiz varya...

tehlike mi ? ben tehlike için yaratıldım adamım. patla o zaman amk.

adalar zirvesindeki sözlük yazarları buna örnek verilebilir.

çok vodka içince de dünyayı sikine takmayan adamlar için geçersiz rus atasözü.

ortasını bulan çirkin kadını güzel görüyor herhalde...

bi manyaklık yapılacağında "abi hadi ya anı olur" diyen tiple varya hah onlar işte bunlar.anı olsun diye götünü siktircek herif.
x:abi götünü sikiyim
y:yap len anı olur.

5 ocak 1913 izmir doğumlu türk iş adamı. 1934' te almanya'da ki heidelberg ruprecht karls üniversitesi'nde kimya eğitimini tamamladı. ertesi yıl abd'deki chicago üniversitesin'den yüksem kimya diploması aldı. uzmanlık alanı olarak biyokimyayı seçti. berlin üniversitesi kimya fakültesini bitirerek kimya doktoru oldu. katarakt ameliyatı için gittiği a.b.d.'de vefat etti.

(bkz: mehmet nejat ferit eczacıbaşı)