entry'ler (13)

başlık listesine taşı
  • sevgilinin uzakta olması

    sevgilinin geçici ya da kalıcı olarak başka bir şehirde ya da ülkede olması durumudur. tarafların kişiliği ve beklentileri çok önemlidir bu süreçte. gözden ırak olan gönülden de mi ırak oluyor bilinmez ama henüz uzaktan ilişki yürütebilen bir çift görmedim ne yazıkki.

    (bkz: ben kendimden biliyorum)

  • sevgilinin göz rengini bilmemek

    kabul edilemeyecek bir dikkatsizliktir, kocaman bir sevgisizliktir, ilişki için ve kişiler için büyük bir kandırmacadır, hiledir, yalandır, dolandır.

    gözler ki tek başlarına bile kişiyi anlamak, sevmek, hatta ve hatta ondan nefret etmek için yeterlidirler. anlatırlar kişinin içinde akıp da dışına dökülmeyenleri; görürsün o iki pencereden en yalın haliyle karşındakini. işte tam da bunun için gözlerin en çok aradığıdır sevgili ve en çok buluşmak istediğidir sevgilinin gözleri; sevgiliyi doya doya yaşamak ister aşık, doya doya hissetmek ister her şeyini.

    bir insan yoğunluğuna bakmadıysa karşıdakinin gözlerine hiç, yoğunluğuna hiçbir şey yaşanmamıştır aralarında, yaşanamaz. sevgilinin gözleri ki en güzel aynalardır şu dünyada, o aynaya bakma ihtiyacı hissetmeyen kişi o ilişkide sevginin anlamını idrak etmiş olamaz.

    dipnot: renk körü erkekleri tenzih ederim. *

  • sevgilinin en yakın arkadaş tarafından çalınması

    psikolojik sorunlara kadar gider. dostum, sırdaşım dediğin insanın, evlenmeyi dahi düşündüğün o hayatındaki en değerli kişiyle fingirdeşmesi büyük acıdır. iki tarafta hatalıdır. dosta suç atsan sevgili sıfatını taşıyan ne melek mi? hayır. işte burada birey kendiyle hesaplaşmaya başlar. "ulan hay tanıştırmaz olaydım. tabi tabi suç bende. hay akılsız kafam.." gibi. bunun öncesine dönmek gerekirse birey gayet masum, saf duygular içerisinde sevgilisini veyahut sevgili adayını dostla tanıştırır.
    +x bak bu y. y bu da x benim dostum, kardeşim gibidir.
    -memnun oldum y.
    +ben de x.
    x'nin bu konuşmadan sonra gözleri parlamaya başlar aniden. zaman geçer facebooktan birbirlerini eklerler, msnde sohbet başlar, bir kaç gün sonra bireyin haberi olmadan buluşulup başbaşa konsere, ordan kafelere gidilir. bu buluşma birle ikiyle sınırlı kalmaz haftada üçe dörde çıkartılır. bireyin sadece msn kısmından haberi vardır. x bireyin beynini yer bitirir.
    +bu y sana göre değil ya. bak üzer bu seni. sallama bırak gitsin. iyisin hoşsun yenisini bulursun.
    x'e güvenirsin ya, dostundur herşeyi bilir ya önce "ah iyi anlaştılar" diye sevinir sonradan "a haklı mı ki xciğim ya?" diye düşünmeye başlarsın. x boş durmaz y'de aynı şeyleri söyler. bireyle y'i görüştürmemek için çırpınır durur. birey dosta toz konduramayacağından hayattaki hiç bir sevgiliyi ona değişemeyeceğinden ikisini alıp karşısına konuşmak ister. iki tarafta zoraki kabul eder. karşında oturanlardan biri yıllardır iyi gününde kötü gününde yanında olmuş dostun, diğeri yine yıllardır beraber olduğun kendi canından önce onun canını düşünüğün, yuva kurmayı, bir ömür paylaşmayı düşündüğün hayat arkadaşındır. hangisine git denilebilir ki?
    dostun yanından kalkıp sevgilinin yanına oturduğunda önce bi dumur olursun.
    + bi saniye ya noluyo?
    sarılmaya koklaşmaya başladıklarında hayat birden bire donup kalır. masadan bir hışımla kalkıp gittiğinde ikisi orada tam karşında sarmaş dolaş hiç istifleini bozmadan devam ederler. sen kendinle başbaşa kalırsın.
    yapılabilcek pek bir şey yoktur. bundan sonrası bireye kısa bir süreliğine gözyaşı, sinir,stres olarak yansır. daha sonra kalıcı hasarlara, güvensizliğe, mutluluğa inanmamaya sebebiyet verir. *

  • içince akla eski sevgilinin gelmesi

    genel insan tribidir. alkolün de etkisiyle depreşen duyguların tavan yapıp eski sevgili akla gelir.

    olayı abartıp içince eski sevgilinin kendilerinden telefon beklediği paranoyasına kapılanı da çoktur. karşı tarafın tepkisine göre ya ilanı aşk edilir ya da ana avrat düz bir şekilde ex aşka saydırılır.

  • sevgilinin olmaması

    en asil duyguyu yaşatır; çünkü yalnız birey güçlü bireydir. sevgili dediğin nedir ki hayattaki boşluk doldurmaca oyunu, kendini kandırma, paradoks! **

  • sevgilinin ağlaması

    ne şekilde ağladığına göre değişir. salya sümük ağlıyorsa peçete, mendil, giysi kolu * verilir. sakince gözyaşı döküyorsa elle silinmesi tavsiye edilir. *

  • sevgilinin kokusu

    öncelikle yanlış anlaşılmasın, kesinlikle parfüm ya da deodorant kokusu değildir bu. o kadar özeldir ki, başka hiçbir yerde, hiçkimse de bulunamaz aynı koku.

    bunu da bilimselliğe dayandırmak gereksiz olacak ama şöyle bir gerçek var ki, insanın hafızasında görme ve işitme koku kadar yer kaplamaz. her ne kadar unutkan olursa olsun kişi, aldı mı sevgilisinin kokusunu, ne zaman nerede olursa olsun tanır!

    hatta, öyle bir bağımlılık yapar ki, koku alındığında pavlov'un köpeği gibi salya akıtmaz. sevgilinin kokusuyla onun varlığını özdeşleştirirsiniz. onun kokusu; onun varlığının kanıtlarından biridir ve ona özgüdür. onun tekliğinin kanıtıdır. size verdiği güvenin, huzurun ve mutluluğun bir nedenidir. o kokuyu duyduğunuz da içinize huzur dolar ve sakinleşirsiniz. kızgınlıklarınız sanki çok hafif bir balonmuş gibi uçar gider. seratonin salgılar vücut...

    nedensiz ve dopdolu bir mutluluk oluşur içinizde, usunuzda, kalbinizde...

  • akla ziyan çay bardakları

    bizim kahveci süleyman'da bolca bulunur. üstünde su damlası resimleri falan var böyle..

  • çirkin olsun benim olsun felsefesi

    çoğunlukla erkeklerin yaşadığı bir sahip olma içgüdüsüdür. kadınına kimsenin bakmasını istemeyen ve onunla mücadelle etmekten ürken erkek paradoksu.

  • sevgilinin kıskanması

    bayanların genellikle kıskanıldığında şikayet etmesi, kıskanılmadığında da önemsenmediğini
    düşünerek, kendi içinde ikileme düşmesi sonucu erkekleri şaşkına çeviren duygusal bir hadisedir.

    erkekler için de durum aynı olmakla beraber dozunda olanı her daim aşkı canlı tutar.

  • okullardaki akla ziyan mecburilikler

    kırk beş dakika boyunca bir öğretmeni dinlemek.

  • sanat için soyunmak

    televizyon yıldızlarının, kimi tiyatrocuların, yeri geldiğinde de kliplerince cıbıl cıbıl dolaşan ses sanatçılarının götü başı açmak için günümüzde en çok kullandıkları bahanedir. eskiden sadece filmlerin, dizilerin ya da oynanan sahnelerin gerçekçiliğini arttırmak için yapılırdı şimdi ise orasını burasını açma işini meşrulaştırmaya çalışan kişilerin dillerinden düşürmedikleri hadisedir.

    yapılanı sanat adı altında göremeyen bünyelere ne kadar söylerseniz söyleyin bu cümleyi asla anlamayacak, off lan karıdaki memelere bak, vay yerim yalarım yutarım düşüncelerini zihninize canlandırabilirsiniz.

    bir de sanat için soyanlar vardır ki bunlar şuursuzca soyunanlardan daha korkunçtur, uzak durulmalıdır lakin ne kadar olaylara yüzeysel bakmaya başlayan, apolitik gençlikle dolmaya başlasa da ülkemiz hala sanattan ve sanat için soyunmaktan daha çok şey anlayan insanlar mevcuttur.

  • fokurfokur

    uzun bir zaman aralığından sonra dönüş yaptığım evim. birçok yeni yazar gelmiş. sözlüğün çehresi değişmiş. iyi mi kötü mü bilemiyorum ama tadı biraz garip. eskisinden farklı. *