ekmeğin tadını kat kat arttırır. üstüne anne azarı ve ülker çokokrem iyi gider.
(bkz: ekmek almaya gidince ekmeği eve yarım getirmek)
entry'ler (73) - sayfa 3
-
yeni alınan ekmeğin ucunu tırtıklamak
-
yeni zelanda
büyük okyanusda avustralya'nın güney doğusunda ada ülkesi. başkenti wellington.
-
bungee jumping
yeni zelanda' da ortaya çıkmış bir ekstrem spordur ve a j hackett tarafından , and his original jump from a bridge in greenhithe, aucklanddaki bir köprüden yaptığı orjinal atlayışla ilk kez görülmüştür. bu sporda uzunca bir yapıdan geniş bir lastik kordona bağlanılarak atlanılır. uzunca yapı genellikle bir bina,köprü gibi sabit bir objedir ancak balon ya da helikopter gibi hareket eden bir nesneden de atlayış gerçekleştirilebilir.
-
her yaşın ayrı bir güzelliği var
erken büyümek isteyenlere büyüyüp de küçülmeyi dertlerden kaçış gibi görenlere ufak bir hatırlatma.
herkes yaşında olması gerektiği gibi olsun, her yaşın ayrı bir güzelliği var.
beyazını örtmek veya birkaç yaş olgun durmak için kimse boyatmasın saçını.
kimse kızmasın çocuklara ve kimse sitem etmesin anlayışsız diye ihtiyarlara.
hepimiz her yaşta olacağız değil mi ama ? * -
küçükken büyük olma büyüyünce küçük olma isteği
küçükken; arabayı sürmek, evde tek başına kalabilmek, sinemaya tek başına gidebilmek benzeri işleri yapmak için büyük olmayı istemek buna karşın büyüyünce "aah ah şimdi çocuk olsam da işsiz güçsüz oyun oynasam" demektir. eğer insan yapacak işi yok gibi hissediyorsa, her birşey üzerine geliyorsa, "vay canına millet fersah fersah yol katetmiş ben hala nerdeyim" diyorsa ve yaş hanesinin ikinci basamağı "3" rakamından dem vurmaya başlamışsa "orta yaş bunalımı" denen şeyin kapıyı çalması ile bu duygu daha da alevlenir. telaş etmemelidir, gereksiz bir duygudur, dışarı çıkıp çiçek böcek ile ilgilenildiği arkadaşlarla buluşulup iki tek atıldığı zaman geçebilecek bir sendromdur. eğer hala geçmiyorsa, "çılgın birşey yap ne bekliyorsun, hayat senin değil mi" felsefesini uygulayarak hayata başka açıdan bakmayı sağlayacak şeyler de yapılabilir. (örneğin bungee jumping).
(bkz: her yaşın ayrı bir güzelliği var) -
küçük şeylerden mutlu olmak
pek çoğumuzun büyük şeyleri, elindekileri kaybettikten sonra farkına vardığı durum.
yeri geliyor anne ve babamız hayattayken aslında bunun nasıl bir armağan olduğunu anlayamıyoruz. bazen bir yılbaşı gecesini evde kukumav kuşu gibi oturup geçirmediğimiz, arkadaşlarımızla eğlendiğimiz için bizim için bir nimet olduğunu sanıyoruz. yaşlı diye tabir ettiğimiz ailemizle kendi bir yılı karşılamak zulüm geliyor kimi zaman. yıllar sonra eğer hayat bize kayralar sunmayıp da yalnız bıraktıysa bizi. yeni yılda bize gelen bir tekefon bile bizi mutlu ediyor. çok geç öğrenmiş oluyorsun küçük şeylerle mutlu olmayı.
etrafımız insan kaynarken de yanımızdakilerin kıymetini anlamıyoruz. kimi zaman bizi uzun süre aramayan arkadaşımıza küsüp darılıyoruz, kimi zaman da doğru yolu göstermeye çalışıp bize el uzatan arkadaşımıza yüz çeviriyoruz. nasılsa etrafında onlarca arkadaşın, sözde dostun var. yıllar geçiyor etrafındakiler tek tek kaybolmaya başlıyor. sohbet zamanında senin yanında olanlar kimi zaman evinde tek başına hastalıkla cebelleşirken, elinde sümüklü mendilinle salya sümük ağlarken yok oluyor. arkadaşlık zevk ve sefa üzerine kuruluymuş yavaş yavaş görüyorsun. ve belki sen sümüklü burnunu silerken yan komşunun bir ihtiyacın var mı diye seni araması yüzünde buruk bir gülümsemeye sebep oluyor. yine geç kalmış oluyorsun küçük şeylerle mutlu olup yetinmeyi öğrenmek için.
hayatın küçük detaylardan oluştuğunu, mutlu olmak için basit şeylerin bile paçasından yakalamanın, bazen sadece anlık bir gülümsemenin kahkahalarla gülmekten daha kolay ve ruh doyurucu olduğunu çok geç farkediyor insan.
bir gün bir bakıyorsun cenazende senin arkandan ağlayan iki-üç kişinin bile olması seni mutlu ediyor. -
ağrısız başına kaşbastı bağlamak
"kendine gereksiz yere iş çıkarmak" anlamında kullanılan bir söz. *
-
ermenilerin gereksiz serzenişi
her ermeninin yaptığı hede. en azından yurtdışında yaşayan tüm ermenilerin. hepsi bir uğraş içindeler... sözde ermeni soykırımını her yerde dile getirip "şu gerizekalı türkü kızdırayım da bana saldırsın." ın peşindeler. bunu yapmasının tek bir nedeni var... bizim kanımıza dokunacak ya söyledikleri... biz de dayanamayip dalacaz ya ona... işte tüm amaç bu yolla türklerin haksız olduklarını ispatlamak. adama dalsan bu sefer sen suçlusun. uydurma ya da sıkma değil, bizzat yaşanmışlığı vardır... hepsine anemiden şarkı armağan ediyorum. faşizmse faşistiz ulan! yeter be!
-
istanbul da ankaralı olmak
inanılmaz bir güzelliği yaşamaktır. aşık olmak gibidir.
ankara dan sonra istanbul u görmek. -
liseyi bitirdiği gibi saçını uzatan erkekler
yıllarca her yaz tatilinde bunu denemiş, okul açıldığında serdar ortaç'ın karabiberimdeki hali kıvamındaki saçlarını kestirdikçe gözyaşı dökmüş erkeklerdir.
ayrıca bu erkeklerin küpe arayışına girmesi de eskiden lise arası dönemlere değil bu dönemlere rastlardı. -
liseyi bitirdiği gibi saçını boyatan kızlar
özenti paçozlardır.
sanki saç boyatınca harika görünüyormuş, saçı boyalı olunca erkekler peşinde maymun oluyormuş gibi liseyi bitirdiği gün bir kuaförün koltuğuna kurulup saçını boyatan kızlar; iğrenç ve şekilsizsiniz. ayrıca çüksüz ve komplekslisiniz.
nedir olm bu tiyatro? destur lan, yeni bitirdin okulu, az nefes al abura koyim. ama yok, hemen koşup saçını boyatıyor maymun götü gibi kafayla geziyor. bir de boyayı duvar fırçasıyla mı sürüyorlar nedir, lepiska gibi beygir yeleleriyle geziyorlar yaldır yaldır.
bak ben sana boyatma demiyorum, boyat ama bekle biraz. görgüsüzlük yapma evde kalan. indir o elini. indir dedim. -
mesaj yazarken adeta kendinden geçen kızlar
39 kontöre 5.000 smsn alıp, tüketme çabasında olan kızlardır. sevgilileri ya da sevgili adaylarına,
-cem ben şimdi servise bindim
-nilay servise binerken başını çarptı çok güldük
-iniyoruz şimdi servisten
-eve varmak üzereyim
-annem yemekö hazırlamış
-masaya oturuyorum
şeklinde sms yazdıkları duyulmuştur. -
metalci kızlar veriyormuş
güzelim akmar pasajının mahvolmasına neden olan kolpalardandır.
-
çiğ istiridye yemek
içerdiği yoğun çinko sayesinde afrodizyak etkisi düşünülerek yapılan eylemdir. istiridyenin kabuğu açılır, eti kabuktan ayrılır, bol limon sıkılıp tuz karabiber eklenerek cup diye yuturlur. tadı mı? bol ekşi ve acıdır. sözün kısası bir boka benzemez. maksat hava olsun.
-
saçlarını sıfıra vurduran insan
kel kalma korkusu olan insandır. sıfıra vurursak daha gür çıkar hesabı yapar türk insanı.