entry'ler (90)

başlık listesine taşı
  • halk

    gücü yadsınamayacak kadar tehlikeli olabilen yaratık. azışlara geldiği taktirde bir halk hareketi yeşil hulk la entegre olup command&conquer generals da ki gla de bulunan angrymob kadar daşaıı sağlam olabilen kitle.

  • topluluk

    birarada bulunan, amaçları ve hedefleri aynı olan kişi yığını.

    (bkz: türkiye)

  • kamu

    kişi ayırmaksızın bir halkın bütününü oluşturan halk, topluluk, amme.

  • hak

    tüm dünya kişilerinin sonuna kadar savunması gerektiği, doğruyu gösteren, olmadığı yerde her türlü adaletsizliğin, bela ve musibetlerin eksik olmayacağı, ayrıca "demokrat" kelimesinin özünü oluşturan ses topluluğu.

    (bkz: kamu)
    (bkz: üniversite)

  • özel hayata gizli bakış

    bir hak kategorisidir.
    özel hayatın gizliliği hakkı. insanın kendi hakkında özel yaşamı ile aile mahremiyeti konusunda,
    başkalarının değer yargılarını oluşturmalarına esas teşkil edecek bilgilerin
    kendisinden habersiz veya yanlış biçimde toplanması, okunması. *

  • telefon için yağmurda sabahlayan kitle

    sövsen sövülmez, dövsen dövülmez, tanımlanamayan değişik insan güruhu.
    lan oğlum manyak mısınız, ne işiniz var orda? telefon için o kadar rezilliğe değer mi?

    zaten bu teknoloji marketlerin insanları bu şekilde rezil ederek açılış yapmalarına da ifrit oluyorum.

  • türkiye deki kızların çirkin ve ukala olması

    bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı...

    bu önemle ifade edilir çünkü hem fakir hem gururlu olmak garip bişeydir, aynı mantıkla hem çirkin hem ukala olmak da garip bişeydir.
    bu garipliğin türk kızlarında olmasını kınayan söz de başlığımızdır.

  • bu devirde hala alaturka tuvaletlerin olması

    bir utanc kaynagidir. turkiye'de hala evlerin buyuk bir cogunlugunda bu tur tuvaletler bulunmaktadir. bence bu ilkel mikrop yuvalari kesinlikle yasaklanmalidir. bu nasil bir ilkelliktir? yabanci turistler bu rezaleti gorurlerse ne soylerler hic dusundunuz mu?

  • ceza

    suç karşılığı verilen ödül.

  • türkiye de rap müzik beyazların elinde

    bir ceza deyişidir. klasiği de denilebilir.

  • türkiye de yaşamak için 37 neden

    rusya'daki internet sitelerinde dolaşan ''türkiye'de yaşamak için 37 neden'' başlıklı bir yazı.
    yazı, kimliği bilinmeyen bir rus vatandaşın gözüyle türkiye'de yaşamanın olumlu yanlarını anlatıyor.

    1- duvarlarında küfürlü yazılar yok.
    2- yılın 340 günü güneşli.
    3- kış olmadığı için her sene kışlık elbise ve ayakkabı almaya gerek yok.
    4- dört yanı sıcak denizlerle çevrili.
    5- her zaman taze sebze ve meyve var.
    6- rusyada'ki külüstür daireyi satıp antalya'da 100 metrekarelik ev almak mümkün.
    7- asık yüzlü rus turistler dışında, insanları güler yüzlü ve nazik.
    8- insanı bezdiren evsizler, yoksullar ve çingeneler yok.
    9- çalılıklar arasında alkolikler ve uyuşturucu kullananlar çıkmıyor. evlerin girişi temiz.
    10- uyuşturucu kullananlarla satanları hapse atıyorlar.
    11- komünistlerle faşistler elde bayrak dolaşmıyor.
    12- pencereden bakınca deniz ve dağlar görülüyor.
    13- votka değil, lale ülkesi.
    14- kurallara uymayan sirenli mercedesler yok.
    15- doğaüstü yetenekli olduğunu iddia edenler yok.
    16- nüfus sorununu çinliler ve özbeklerle çözmüyorlar.
    17- sarhoş sürücüleri hapse atıp ehliyetine el koyuyorlar.
    18- suç oranı her yıl iki katı artmıyor.
    19- üniversiteye evlenmek y da askerden kaçmak için değil, topluma faydalı bir meslek edinmek için gidiyorlar.
    20- doktorlarla öğretmenlere saygı duyuyorlar.
    21- ekranda beş dakikada bir kepek şampuanı ve kanatlı kadın bağı reklamı yok.
    22- yol sorana küfür etmiyorlar.
    23- sözde emeklilik reformu yok.
    24- valiler ve belediye başkanları insanları öldürmüyor, rüşvet almıyor.
    25- kadınlar erkeklerden tembel ve ayyaş diye söz etmiyor.
    26- erkekler yukarıdaki sıfatları hak etmek için uğraşmıyor.
    27- vatandaşlar yasalar önünde eşit. polis felsefe profesörünün cebindeki parayı almıyor.
    28- çocuklara yarı tanrı gibi davranıyorlar.
    29- seri katiller yok.
    30- nehirler mikrop yuvası değil.
    31- patika değil gerçek yollar var.
    32- domuz yemiyorlar.
    33- aıds'li ve veremli sayısı afrika'dakinden çok değil.
    34- sokakları güvenli, üç kuruş için adam kesmiyorlar.
    35- ticarette rakipler birbirini öldürtmüyor.
    36- hakkını aramak için haydutlara gitmek gerekmiyor.
    37- en önemlisi, başka bir tanrıya inansalarda türkiye'de iman var.

    *

  • türkiye de yaşamak

    sanattır.. sabır kayası olmayı gerektirir.. her şeye gücü yetebilecek halkın, bir sikime yaramayan siyasetçilerle yönetilmesini, evde ptt kıvamında izlemektir.. düzenli aralarla darbe görmektir.. krizmiş, enflasyonmuş falan siklemeyip halen daha particilik yapmaktır.. halk arasında fısır fısır devlete isyan varken, " haydi gel eylem yapalım" denildiğinde "anarşist misin lan sen" gibi saçma cevap almaktır.. dünyanın en pahalı internetini, petrol ve de petrol ürününü kullanmaktır.. asgari ücretle çalışıp, 100.000 lira limitli kredi kartı alabilmektir.. 65 yaşında emekliliğe kavuşmaktır.. ilaca para vermektir.. türk, kürt, sünni, alevi, laik, muhafazakar, sağcı, solcu hep aynı boruyu yenilmesine rağmen, kendi aralarında saçma üstünlük kanıtlamaları yapmaktır.. 15 yaşındaki bebeye 20.000 bin lira üstünde cep telefonu alınmasına artık şaşmamaktır.. tkp ağzında bir yazı yazıp aslında sağcı olmaktır..

  • türkiye de kürt olmak

    nasıl bir başlıktır, neye dokundurulmak istenmektedir, neysen esinlenmiştir düşünmekteyim hala. ama sanırım ki başlık açan arkadaş olaya acıklı yönünden bakarak "kardelen ayşe"yi oynamaya çalışmış.

    fakat biliyoruz ki 2 çeşit kürt var...

    bi dakka ya! neden insanları kategorize edecek kadar geri düşünüyoruz?
    hani biz atatürk gençliğiydik? hani biz bu vatanı atatürk'ten emanet almıştık? neden hala "sen kürtsün,sen alevisin,sen lazsın,sen küreksin,sen yaraksın,sen siktirgit!" gibisinden polemiklere gidiyoruz? madem ki biz büyüğümüz olarak atatürk'ü seçmişiz, neden bazı konularda onun dediklerinden değil de çükümüzün dediğinden gidiyoruz?

    hani ilkokul'da hergün andımız okurken, sonunda "ne mutlu türküm diyene!" bağırıyorduk ya... hadi o zaman çocuktuk, bilmiyorduk, anlamıyorduk bazı şeyleri. şimdi heralde basıyordur kafalarımız. bişeyler üretebiliyoruz. e biz o günlerde kıçımızı yırtarcasına, boğazlarımızı patlatırcasına sarfettiğimiz o cümleyi neden irdelemiyoruz biraz.

    mesajın "ne mutlu 'türküm' diyene!" diye yazıldığı halde, neden biz "ne mutlu türk olana!" diye algılıyoruz? neden sırf marjinal olmak için böyle saçma sapan olaylara girişiyoruz? biz böyle yaparsak, o dalga geçtiğimiz, hergün onlarcasını kaleme aldığımız yobazlardan ne farkımız kalır?

    haa, demiyorum ki "bu başlığı açan salağın, eziğin biridir" diye. eğer birşeylere karşı olacaksak, ölçü olarak ırk veya kimliği değil de huzuru bozanları ele alalım. görüldüğü üzere bu yapılıyor evet. ama yazarcanlarımızın ve yazarsularımızın olaylara biraz da empati yaparak yaklaşmalarını öneririm. o zaman hayat daha güzel, emin olun.

    ırka ya da kimliğe bir karşıtlık güdülmemeli, güdülmedi de zaten. öğretilmek istenen şey doğruydu belki ama yanlış öğretildi. eğer biraz tarih kurcalarsanız; madem ki konumuz türkler, zamanında hakim oldukları coğrafyada kimseye herhangi bir soykırım uygulamadığını, zorlamaya gidilmediğini, son derece hoşgörülü bir politika izlendiğini, biraz okuma-yazma biliyorsanız anlarsınız zaten.

    türküne,kürdüne,alevisine,çerkezine ve daha nicelerine... hepsine sevgiler,hepsi kardeşimizdir, olmalıdır... huzuru bozmadıkları sürece tabii. aksi takdirde, babamız da olsa düşmanımızdır.

  • türkiye de erişimin engellendiği siteler

    mahkeme kararıyla bir bir engellenen siteler. bu işin nereye kadar gideceğini merak etmekteyiz.

    (bkz: youtube)
    (bkz: facebook)
    (bkz: instagram)
    (bkz: x)

  • türkiye deki erkeklerin kıro olması

    özellikle kırsal kesimlerde ve küçük illlerimizde hatta büyük illerimizde de erkeklerin kumaş pantolon, beyaz çorap, siyah kösele ayakkabı giymesi, bunun üstüne beyaz ya da seçime göre sarı gömlek, boyunlarda ve bileklerde zincir, elde sallanan anahtarlık, ağızda bir ıslık...bunu gören henüz gelişmemiş çocuklar, abisini örnek alan 5 yaşındaki çocuk, ablasının sevgilisini örnek alan 10 yaşındaki diğeri...

/ 6 »